Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Ahmet Şık'a bunu yaptılar!

Taksim Gezi Parkı'nın yıkımına karşı 27 Mayıs'tan beri nöbet tutan grup, polisin bu sabah erken saatlerde saldırısının ardından ...

Taksim Gezi Parkı'nın yıkımına karşı 27 Mayıs'tan beri nöbet tutan grup, polisin bu sabah erken saatlerde saldırısının ardından Harbiye'de biraraya geldi.
Trafikteki araçların kornalarla desteklediği grup Gezi Parkı'na girmeyi başardı. Ancak polis gruba yeniden saldırdı ve parktan dışarı kovaladı. Harbiye'de yaralıların olduğu ve ambulansların bölgeye gittiği belirtiliyor.
Yaralananlar arasında gazeteci Ahmet Şık da var. Atılan gaz bombalarından biri Şık'ın kafasına isabet etti ve Taksim İlkyardım Hastanesi'ne götürüldü. Görgü tanıkları polisin nişan alarak Şık'a gaz bombası attığını ifade ediyor.
Yoğun saldırıya maruz kalan eylemciler Divan Otel'e sığındı. Otelin doktoru yaralıları tedavi ediyor.

KAFASINA İKİ DİKİŞ ATILDI

Şık’ın, kafasına iki dikiş atıldığı ve tedbiren bir gece hastanede kalacağı öğrenildi. Yaralananları hastanede ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, olay sırasında Ahmet Şık’la yan yana olduklarını anlatarak, "Barikatı aşmıştık zaten ama polis pervasızca, milletvekili, yurttaş, gazeteci dinlemeden, başka bir tabir kullanmıyorum, pervasızca gaz sıktı ve herkese isabet edebilirdi, Ahmet’e isabet etti. Kafasından kan fışkırdı, kafasını tuttu ve yere düştü. Sağlık durumu iyi, tomografisi çekildi, başına dikiş atıldı, müşahede altında tutuluyor" diye konuştu. Tanrıkulu, Gezi Parkı’ndaki bekleyişlerine devam edeceklerini belirterek, "Bütün milletvekillerimizle orada olacağız" dedi.

TARİHİ İHYA ETMEK İSTİYORSA, ORADAKİ O ÇİRKİN BİNALARI YIKAR

CHP Denizli Miletvekili İlhan Cihaner de İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve emniyet müdürlerine ulaşmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Telefonlara çıkmadılar. Bu gösteriyor ki, saldırmaya baştan karar vermişler. Oysa biz, ulaşabilseydik, belki bu yaralamaların önüne geçecektik. Yaralanan arkadaşların çoğu, yukarıdan bastıkrdıkları için yıkılan bir duvarın altında kaldılar. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama olmaz. Kenti bu kadar yakından ilgilendiren, 10 binlerce kişinin görüş belirttiği durumda buna bigane (ilgisiz) kalınma söz konusu olamaz. Beldiyeyi ilgilendiren bir olay, ortada belediye yok. Kültür Bakanlığı’nı ilgilendiren ortada Kültür Bakanı yok. Her şey tek adamın sözüyle, bu artık despotizmi de, faşizmi de aşan bir şey. Bugün de ’Yayalaştıracağız’ dedikleri Gezi Parkı’nı insansızlaştırdılar, etrafını çelik bariyerlerle kapattılar. Bu, niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor. ’Tarihin ihyası’ diyor. Tarihin ihyası falan yok, orada bir tarihi eserin izi bile yok. Tarihi ihya etmek istiyorsa, oradaki o çirkin binaları yıkar herşeyden önce. Bir de şu saptırmayı yaptırmaya çalışıyor; yayalaştırma projesinin bir parçası olduğunu söylüyorlar, ilgisi yok, bu tamamen ondan bağımsız, onunla entegre edilmek istenen bir proje. Ama inanıyorum ki, İstanbul halkı buna izin vermeyecek" diye konuştu.

KUCAĞIMIZA GAZ DOLDURUYORLAR

Olaylar sırasında yaralananları ziyaret etmek için Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelenlerden oyuncu Rıza Kocaoğlu da dün geceden beri Gezi Parkı’nda olduğunu belirterek, "Çok şaşırdım. En son temizlik yapmak için bir duyuru yaptık ve parkı temizliyorduk. Bize hiç ’Dağılın’ gibi bir şey denmeden, durup dururken gaz sıkılmaya başlandı. Orada çok kozmopolit bir yapı vardı, çocuklar, kadınlar. Ciddi bir hengame yaşandı ve çok insan zarar gördü, onları ziyarete geldik şimdi. Bir barış sürecine giriliyor ve bu beni çok umutlandırıyor, çok da destekliyorum. Ama böyle bir dönemde bize kucak açtığını söyleyen insanlar bizim kucağımıza gaz dolduruyorlar. Çok üzülüyorum. Biraz vicdan ve merhamete ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum" dedi. Gezi Parkı’na yine çıkacağını ifade eden Kocaoğlu, "Burası bizim memleketimiz, o ağaçlar bizim ağacımız. Çocuklarımız o ağaçların gölgesinde büyüsün istiyoruz. Şeye de şaşırıyorum; polis memuru arkadaşlar orada yapılacak AVM’de alışveriş yapacak kadar para kazanmıyorlar. Onların çocuklarının parka ihtiyacı var, AVM’ye değil. Onlar da bizimle birlikte oturmalı, birlikte halay çekmeli diye düşünüyorum" diye konuştu.

Oyunca Mehmet Ali Alabora ise "Bütün Türkiye’ye geçmiş olsun" diyerek, "Türkiye herhalde böyle bir gün görmedi hiç. Türkiye, bir grup barışçı, ağaç kurtarmak isteyen, kent duyarlılığı olan, kentle ilgili şeyler söyleyen ya da başka şeyleri protesto eden ama bunu çok barışçıl bir ortamda şarkı, türkü söyleyerek yapan insanların üzerine bir vahşetle saldırılmasını hiç görmedi" dedi.