Onların elinde bir bardak Ayran, bizim elimizde bir bardak Nazım Hikmet Ran: “Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla iç...
“Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla içilir, neşeyle içilir, ağlayarak içilir, kavunla içilir, peynirle içilir, ikisi beraber çok güzel içilir, yemekle içilir, mezeyle içilir, suyla içilir, susuz içilir, sodayla içilir, şalgamla içilir. Ama işte, bir tek salakla içilmez...”
Yani?
Onlar için rakı günah ama velev ki soframıza oturdular, demek ki ayran budalasıyla içmek de bize haram.
***
Kimi hâlâ yüzde elli oy almaktan sarhoş, kimi maneviyat bakımından afyonlu…Bu durumda kim ayık, kim uyanık? Ve asıl merak edilen şu: kim ayran budalası!
“Sarhoşluk yasak lakin kafayı bulmak isteyenler bizi dinlesin yeter,” demeye getirmiş olabilirler mi?
Şimdi herkes biliyor ki bu yasağı “çocukların gece gündüz kafası kıyak dolaşmasını istemiyoruz” diye koymadılar.
Baksanıza, muhterem bu lakırdıyı dahi Arapça söylüyor: şâribü'l-leyl ve'n-nehâr!
Bu deyimin devamı ise, “alnı hiç secdeye değmemiş” şeklinde...
Bal gibi “günah” diye yasakladılar! Üstelik bu yasağı açıklarken dahi yalan söylüyor, yani kendileri de günah işliyorlar…
***
Yok canım, daha şeriat filan gelmedi, kaygılanmayın… Bakın Taliban’ın yaptıklarını yapıyorlar mı hiç? Burka bile zorunlu değil…Batıda da böyleymiş…
Bu yalanı Pazar Ek’inde Selami (İnce) yüzlerine vurdu.
Ama oradan öyle şeyler aldılar ki, Batının Auschwitz kampı misali, memleketi topyekûn gaz odasına çevirdiler… Modern Batı faşizminin Türkiye versiyonu 12 Eylül Mamak Askeri Cezaevini, “gülmek, konuşmak, sağa sola bakmak” şeklindeki yasaklarıyla da ihya ettiler…
Şimdi üstelik din dışı yaşamak da yasak! Öpüşmek bile yasak…
Velhasıl Reyhanlı faciasının acısını uyuşturmak, Washington hezimetini unutturmak için içki yasağıyla cümlemizi bir kez daha afyonlamış oldular.
Size verilenle yetinin. İçkiden uzak durun. Şükredin. Alnınız secdeye değsin. Grev yapmayın. Din dışı yaşamayın. Ankara metrosunun anonsuna kulak verin: “Sayın yolcularımız, lütfen ahlak kurallarına uyunuz!”
Ve uyuyunuz…
Evet, bunlara şimdilik acı acı gülüyoruz. Ama onlar gülmeyi değil sadece sırıtmayı biliyor… “Bu yasaklar hukuka uygundur” deyip ardından pis pis sırıtıyorlar…
***
Eh, insanları ayık tutacağım niyetine afyonlamayı, uyutmayı varsın böyle sürdürsünler bakalım…Ya insanlarımız sahiden ayıkırlarsa bu dalavereye? Seçim vakti gelip çattığında, “Yahu ayranımız yok içmeye tahtırevanla mı gideceğiz seçmeye” derlerse?
Kısa dönemde böyle demeyeceklerini muktedirler iyi biliyor.
Ben de biliyorum. Lakin aciliyetten (!) dolayı Pazartesi yerine Pazar günü yazdığım bu köşede, AKP’den hâlâ demokrasi uman, RTE’nin cümle marifetlerine hayran kalan malum şahıslara şöyle demeden de edemiyorum:
Ağzı açık ayran budalaları!
MELİH PEKDEMİR-BİRGÜN
