Erdoğan “düşmana inat birlik olacağız” diye konuştu.
Erdoğan, kurmayları gibi Suriye politikasını savunmayı sürdürdü, “Bu saldırılar Suriye politikamızı değiştirmeyecek” dedi.
Başbakanın konuşmasının satırbaşları şöyle:
“SURİYE'DEKİ KANLI BATAKLIĞA ÇEKME YÖNÜNDEKİ TAHRİKLERE KARŞI DİKKATLİ OLACAĞIZ”
“Bizi Suriye’deki kanlı bataklığa çekme yönündeki her tahrik eylemi karşısında son derece dikkatli, son derece hassas, en önemlisi son derece soğukkanlı olmak zorundayız. Büyük devlet hadiseler karşısında soğukkanlılıkla aklı selimle hareket edebilen devlettir.
“TÜRKİYE'NİN SABRI TEST EDİLİYOR”
Uçak hadisesiyle, sınır illerimize yönelik hadiselerle, Cilvegözü’ndeki eylemle Türkiye’nin sabrı Türkiye’nin soğuk kanlılığı adeta test ediliyor.
Türkiye bu tür provokasyonlarla adeta kirli bir senaryonun içine çekilmek isteniyor.
Özellikle Hatay ilindeki bazı hassasiyetlerle fitne çıkarılmak, kaos oluşturulmak isteniyor.”
“AKP'NİN DEĞİL TÜRKİYE'NİN MESELESİDİR”
Başbakan, halkın söylemlerinin aksine “Bugüne kadar hep serinkanlı olduk. Aklı selim dışına çıkarak bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz. Suriye’deki mesele AKP’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın meselesi değildir. Türkiye’nin meselesidir. Düşürülen uçak AKP’nin değil Türkiye’nin uçağıdır” ifadelerini kullandı
“HÜKÜMETİ HEDEF ALMAK FIRSATÇILIK”
Muhalefetin Suriye eleştirilerine de tahammülsüzlüğü dikkat çeken Erdoğan, bunun fırsatçılık olduğunu ileri sürdü.
“Bu durumlar karşısında hükümeti hedef almak tam anlamıyla fırsatçılıktır, Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir.
Bugün ben söylemiştim diyerek içeriden suçlu arama günü değildir. Bu meseleden siyasi rant elde etmeye çalışmak en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır.
Bu saldırıların amacı milletimin fertleri arasında nifak oluşturmak milletimin zihninde soru işaretleri oluşturmaktır. Buna asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
“TAHRİKLERE KARŞI DİKKATLİ OLALIM”
“Reyhanlı’daki, Hatay’daki kardeşlerime sesleniyorum. 76 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Lütfen tahriklere karşı dikkatli olun.
Reyhanlı’daki kardeşlerim bu Anneler Günü'nü hüzün içinde kutladı. Evlatlarının cenazelerini mezara koydu. Birileri ‘Bu cenaze merasimlerini geciktiremez misiniz?’ diye haberler gönderdi. Ama kardeşlerimiz bu oyuna gelmedi. Çünkü onlar şov peşindeydiler. Gittiler insani ve İslami görevlerini yerine getirdiler.”
