Ülkemizde kendini sosyalist ya da Marksist-Leninist olarak tanımlayan bazı grup veya örgütlerin Kürt halkının halk olmaktan kaynaklı m...
Ülkemizde
kendini sosyalist ya da Marksist-Leninist olarak tanımlayan bazı grup
veya örgütlerin Kürt halkının halk olmaktan kaynaklı meşru talepleri
için yapılan müzakere sürecine yönelik tutumları ülke açısından
trajikomik bir görüntü oluşturuyor. Ulusal sorunlar ve çözüm yöntemleri
ile ilgili Marksizm-Leninizm bize yeterli argümanlar sağlıyor. Ulusal
hareketlerin niteliği hakkında da yeterli bilgiye sahibiz.
Marksist-Leninist diye kendini tanımlayan örgütler Lenin ’’sömürgeciliğe
karşı ulusal hareketler koşulsuz şartsız desteklenmelidir’’ sözünü
unutmamalıdırlar. Marksistler ulusların kendi kaderini tayin hakkına
saygı gösterirler. Marksizm ve Leninizm konu ile ilgili yeterli veri
sağlıyor. Buna rağmen ülke de sosyalizm adına örgütleme yaptığını
söyleyen örgütlerin demokratik barış sürecine yaklaşımları tartışmaya
değerdir. Elbette ki geliştirilen bu tutumun da nedenleri var.
Türkiye’de sol jakobenlerde olduğu gibi tepeden inmecidir. Emperyalizm
Karşıtlığı adı altında geliştirilen tutumlar açıkça Kürt düşmanlığıdır.
1980 Askeri- Faşist cuntasından sonra Sömürgeci Faşist Türk Devleti
tarafından yayılan şovenizmi, Türkiye Sosyalist Hareketi
göğüsleyememiştir. Bu şovenizmi göğüslemeyi başaramayan altında ezilen
Türkiye Sosyalist Hareketi’nin yanı sıra şovenizm işçi sınıfına da
bulaşmıştır. Aynı Sistem tarafından sömürülen Türk ve Kürt emekçileri
Faşist sömürgeci devletin yaydığı şovenizmin etkisiyle birbirini
boğazlayacak duruma gelmiştir. Şimdi ulusal hareketin karakteristik
özelliklerine ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirme yapalım.
Ulusal hareketler içerisinde devrimci unsurlar barındırsa da burjuva
demokratik hareketlerdir. Ulusal sorunları kapitalizmle mücadeleye ya da
sosyalist mücadeleye proleter devrime endekslemek saçmalıktır çünkü
demokrasi sorunudur. Ulus devletlerin inşa sürecinde tüm etnik mezhepsel
farklıklar ya asimilasyona tabi tutulur ya imha ya da inkar. Ulus
devletler kendini böyle inşa eder .Bu nedenle Ulus devletler faşisttir
.Ulusal sorunların yarattığı çelişkileri çok iyi kullanan burjuva sınıfı
proleter mücadele hattının gelişmesi önüne barikat kurmuştur .Ulusal
sorunun kapitalizm ya da burjuva demokrasisi içinde çözümü mümkündür.
Ulusal sorunların doğurduğu çelişkiler ortadan kaldırıldığında sınıfsal
çelişkiler daha da belirginleşecek Türk ve Kürt emekçileri işçileri ,
işsizleri, yoksulları sınıfsal mücadele zemininde burjuvaziye karşı daha
etkin bir mücadele yürütecektir .Ulusal sorun burjuva-demokratik bir
sorundur. En basit şekliyle anlatmak gerekirse kapitalizm içinde ulusal
sorunun çözülme ihtimali vardır. Eğer devrim gerçekleştiğinde hala
çözülmemiş demokratik sorunlar varsa proletarya demokrasisi ile çözülür.
Lenin “Sosyalist Devrimi ve Kapitalizme karşı devrimci mücadeleyi bir
tek demokrasi sorununa, örneğin ulusal soruna özgülemek, saçmalıktır.” –
Toplu Eserler, c.21, s: 407
Yaşasın Demokratik, Adil, Onurlu Bir Barış!
Yaşasın Ezilen Halkların Onurlu Mücadelesi!
YAŞASIN DEVRİM VE SOSYALİZM…!
"UMUT KAVGADA"