İZMİR’deki Karabağlar Polis Merkezi’nde, 2011 yılı Temmuz ayında gözaltına alınan ve karakolda dövülen Fevziye Cengiz ile ilgili sağlık raporunu veren Dr. A.K. ile olay sırasında karakolda odada bulunan polis memurları Ş.Ü. ve C.İ. hakkında, ’Suçu bildirmeme ve görevi kötüye kullanma’ suçlarından açılan dava sonuçlandı. Doktor ve 2 polis memuru kanıt yetersizliğinden beraat etti.

Gözaltına alındığı karakolda dövülen Fevziye Cengiz’in avukatı Hanife Yıldırım’ın, olay günü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde görevli nöbetçi Dr. A.K. ile karakolda görevli polis memurları Ş.Ü. ve C.İ. hakkında ’Suçu bildirmeme ve görevi kötüye kullanma’dan suç duyurusunda bulundu.

Cumhuriyet Savcısı Murat Veysel Sular, hazırladığı iddianamede, Fevziye Cengiz’in polis merkezinde dövülmesinden sonra rapor için götürüldüğü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde nöbetçi Dr. A.K. tarafından muayene edildiğini ancak, müştekiden şikayetini, yönetmelik ve genelgelere uygun sormadığını ve yeterince muayene etmeden, sağ kolu ve yüzünde eikimozların saptadığını belirtmekle yetindiğini belirtti.
 Cengiz’in aynı gün İzmir Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nde yapılan muayenesinde vücudundaki darp ve cebir izlerinin ayrıntılı olarak tespit edildiğini belirterek, Dr. A.K.’nin ’Görevi kötüye kullanma’ suçunu işlediğini söyledi. Dr. A.K. hakkında 6 ay ile 2 yıl arasında, olay günü görevli polis memurları Ş.Ü. ve C.İ.’nin müştekinin dövülmesi olayını görmelerine rağmen bu olayı yetkili makamlara bildirmedikleri gerekçesiyle, ’suçu bildirmeme’ suçundan 1 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmalarını istedi.

İzmir 10’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın bugün yapılan duruşmasına, 1 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan polis memurları Ş.Ü. ve C.İ, 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası istenen Dr. A.K. ile Fevziye Cengiz’in avukatı Hanife Yıldırım katıldı. Sanık polis memurları önceki savunmalarını tekrar ederek üzerlerine atılı suçu kabul etmediklerini söyledi. Muayeneyi mevzuata uygun yaptığını, müştekinin görünen kısımlarındaki bulguları rapora yazdığını belirten Dr. A.K. de, "Müşteki olay günü kısa kollu kıyafet giydiği için sırtının üst kısmı açıktı. O kısımında bir bulgu yoktu. Kendisi ’Benim bir şikayetim yok, bırakın gideyim’ dediği için karın bölgesini açtırıp, muayene etmedim. Bu konuda zorlama yetkim de yoktur. Aksi takdirde yasal olmayan muayene veya taciz iddiası olabilir. Yaptığım muayene mevzuata uygun şekilde yapılmıştır. Suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.

Hakim Yıldıray Çakıcı olayla ilgili polis merkezi görüntülerini izleyip, CD çözümlerini inceledikten sonra temyiz yolu açık olmak kaydıyla sanıkların beraatleriine karar verdi.

Fevziye Cengiz’in avukatı Hanife Yıldırım, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın işkenceyi meşrulaştırdığını ileri sürerek, temyizi için başvuracaklarını söyledi. Yıldırım, "Olay tamamiyle kamera kayıtlarında görülüyor. İşkence görüldüğü, duyulduğu halde kör, sağır ve dilsiz kalınması kabul edilemez. İçeride bir kadın dövülüyor, çığlıklar atıyor, dışarı çıkarılıp ters kelepçeyle uzun süre oturtuluyor. İşkence gördüğü bariz görülüyor. Hakimlerin verdiği beraat kararı tarafımızca anlaşılamadı. Toplum açısından baktığımızda da üzücü bir karar. İşkence görmek kabul edilebilir oldu. Biz bu kararı temyiz edeceğiz" diye konuştu.
Daha yeni Daha eski