Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

‘Halkımız için çalıştık, cezalandırıldık’

Halkçı yerel yönetim anlayışıyla AKP’nin hedefi haline gelen Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven hakkındaki yakalama kararı kalktı, Ö...

Halkçı yerel yönetim anlayışıyla AKP’nin hedefi haline gelen Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven hakkındaki yakalama kararı kalktı, Özgüven Türkiye’ye geri döndü. Yaklaşık 6 aydır tutuklu 8 belediye çalışanı da tahliye edildi
osmanozguven2AKP’nin muhalif yerel yönetimlere yönelik baskıları kapsamında, özellikle 10 metreküpe kadar suyu parasız sağlamasıyla ve halkçı bir yerel yönetim anlayışıyla hedef haline gelen Dikili’de Belediye Başkanı Osman Özgüven’in de aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında “ihaleye fesat karıştırmak” iddiasıyla 8 yıl 4 ay hapis cezası verilmişti. Kararın ardından 8 belediye çalışanı tutuklanmış, Özgüven hakkında ise yakalama kararı verilmişti. Hakkındaki karar sonrasında yaklaşık 6 aydır İsveç’te sürgünde yaşayan Özgüven hakkındaki yakalama kararı, 4. Yargı Paketi’nin onaylanmasıyla birlikte kaldırıldı.
Özgüven, 2 Mayıs günü sürgünde bulunduğu İsveç’ten önce Ankara’ya, ardından da İzmir’e gitti. Özgüven’i İzmir’de ailesi ile CHP üye ve yöneticileri karşıladı.
8 belediye çalışanı tahliye edildi
Belediye Meclis üyesi Sedat Öcal, eski Belediye Meclis üyesi Bülent Karataş, belediye çalışanları Ahmet Karataş, Nuri Afacan, Halil İbrahim Tanık, Cemal Gürsel Durmaz, Reşat Akdoğan ve Canan Işık da 30 Nisan akşamı Bergama Cezaevi’nden tahliye edildi. Dikili Atatürk Meydanı’nda karşılanan 8 belediye çalışanı, bu zor süreçte yanlarında olanlara teşekkür etti.
‘İtibarsızlaştırılmak istendik’
osmanozguven1Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasının ardından Sendika.Org’a konuştu. Herhangi bir suç işlemediklerini vurgulayan Özgüven, “Ne ben ne de belediyedeki diğer arkadaşlarımız rüşvet almadık, hırsızlık yapmadık, belediyeyi zarara sokmadık, kamu zararına yol açmadık, aksine kamuya kâr ettirdik. Halkımız için halkımızla birlikte çalıştığımız için ağır bir ceza ile itibarsızlaştırılmak istendik. Şu anda üzerimize atılan pisliği temizlemenin mücadelesini veriyoruz. Bu ceza geçicidir, çünkü olmayan suçun cezası da olamaz. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mücadelemiz de sonuna kadar sürecek” dedi.
‘Arkadaşlarımı küçük, ben büyük hapisteydi’
Yaklaşık 6 aylık sürgün hayatında en çok itibarsızlaştırma saldırısının sonuçlarıyla karşı karşıya olduklarını belirten Özgüven, “Sonuç olarak arkadaşlarımız bunca aydır içerdeydi. Benim de özgür olduğum söylenemez. Memleketimden, halkımdan uzaklaşmak zorunda bırakıldım. Arkadaşlarım küçük bir hapiste, ben büyük bir hapisteydim” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye döndükten sonra Dikili’de görevlerine bıraktıkları yerden devam edeceklerini de dile getiren Özgüven, “Hesap kitap sorma derdimiz yok. Bizim derdimiz, halkımızın ve tüm toplumun sorunlarıdır. Görevimizi yapmaya, hizmetimizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini de sözlerine ekledi.