CHP'li Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grubunda çözüm süreci ve yeni anayasa konusunda mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu, özetle şunları kaydetti:
O ÇUKURDAKİ SENSİN: Galatasaray şampiyon oldu, taraftarları şampiyonluğu kutlamak için Taksim'e çıktılar, hiçbirşey olmadı. AKP'nin valisi 'az sayıda Galatasaraylı gitmiş, çok olsaydı belki onlar da çukura düşerdi' dedi. Sayın Vali kusura bakma ama o çukurdaki sensin. Devletin valisi olmak ayrı, iktidarın valisi olmak ayrıdır. İktidarın valisinin gözünde koltuğuma nasıl yapışırım, başbakan bana ne söyler vardır. Konuştukça battı, battıkça konuştu. 17 yaşındaki bir kız çocuğuna 1 Mayıs'ta yaptıklarınızdan ötürü utanıyor musunuz? Taksim 1 Mayıs için çok önemli. Orada insanlar özgürlük için bedel ödedi. 1 yıl önce de kutlandı, kimsenin burnu kanamadı. Siz, sıkıyönetim ilan ettiniz. Talimat gelmiş diktatörden, "bayramı orada kutlamayacaksınız".
O PROJE BİZİM: "Askerlik süresi kısalacak" diye tartışılıyor. O proje CHP'ye aitti. "Askerlik süresi kısalacak" dediğim zaman Erdoğan demişti ki "askere kim gidecek". Anladık senin çocuğun gitmiyor ama bu ülkenin bağımsızlığı için hepimiz askere gideriz. Bizim geldiğimiz yere geldiler. CHP her zaman doğruları söyler.
ALLAH'IN YARDIMI İSRAİL JETLERİ: Suriye'de siviller öldürülüyor. Bu tablonun sorumlularından biri Erdoğan'dır. Olayların müsebbibi bu hükümet ve onun çapsız Dışişleri Bakanı'dır. Suriye'de kardeş kavgası var. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti, birilerinin oyuncağı olmuş durumda. Dışarıdan militan getiriyorsun, eline silah veriyorsun, cebine para koyuyorsun, "git Suriye'de kardeşini öldür" diyorsun. 90 yıllık cumhuriyet tarihinde hiçbir komşumuzla savaş noktasına gelmedik. Türkiye, bu coğrafyanın garantörüydü. Türkiye Cumhuriyeti birilerinin oyuncağı asla olmadı, ta ki AKP'ye kadar. "Allah'ın yardımıyla Esad gidecek" diyor. Onun söylediği tarihte İsrail jetleri bombalıyor. Allah'ın yardımı dediği, İsrail jetlerinin Müslümanları bombalaması. Sen de hiç vicdan, ahlak yok mu? O insanları açık açık bombalayanlara karşı ne demek istiyorsun, İsrail'in jetleri kalkıyor, Suriye'deki Müslümanları bombalıyor, Erdoğan da Allah'ın takdiri olarak millete sunuyor.
SÖZÜNÜN ARKASINDA DUR: "Gazze'ye gideceğim" diyordu. Talimat geldi, "önce ABD'ye gel, sonra Gazze'ye gidersin", "başüstüne" dedi. Başbakan'a böyle bir üslup kullanılmasını eleştiren benim, seyahatlerine başka ülkenin müdahale etmesini içime sindiremem. "Türk donanması eşliğinde yardım gemileri göndereceğim" demişti, gitti mi? Erdoğan, yürekliysen, adam gibi adamsan, sözünün arkasında duran ersen, bin donanmaya git bakalım Gazze'ye. Gider mi? Yalancıdan Başbakan olmaz.
AYDINLARA SESLENDİ: Anayasa konusunda, seçim meydanlarında 'Özgürlükçü, demokratik, kadın erkek eşitliğini savunan, parlamenter sistemi güçlendiren bir anayasa için' söz verdik. Seçimler bitti, Komisyon oluşturuldu. Otururken bir mutabakat protokolü oluşturduk. "Neden siz AKP'yle masaya oturdunuz" diye çok eleştiri geldi. Sözümüz vardı, birinci sözümüz çağdaş bir anayasa, ikinci sözümüz AKP'nin maskesini indirecektik. Oturduk masaya, AKP'nin maskesini indirdik. Biz, 'Kişinin etnik kökeni, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun eşittir' dedik, AKP karşı çıktı. Buradan bütün aydınlara sesleniyorum, anayasa konusunda en son eleştireceğiniz parti CHP'dir. Eşitliği, demokrasiyi, özgürlüğü savunan parti biziz. CHP'yi eleştirirken elinizi vicdanınıza koyun. Aydınlara, CHP'yi eleştirerek siyasete katkı yaptığını düşünen o liberallere sesleniyorum. CHP'nin anayasa konusundaki söylemlerini duydunuz mu, duymadıysanız elinizi vicdanınıza koyun, ondan sonra eleştirin. Bizim kırmızı çizgilerimiz var. İlk 3 maddesi kırmızı çizgimizdir, kurucu iradenin iradesidir o. Türk milleti sözünü anayasadan kimse kaldıramaz, kimsenin kaldırmaya da gücü yetmez. Atatürk'ün kurucu ve önder rolü, anayasanın başlangıç bölümünde yer alacak, kimsenin gücü onu kaldırmaya yetemez, CHP var çünkü.
T.C ALERJİSİ VAR: Bir cinsiyetin diğerine üstünlüğü olmaz demişiz. Karşı çıkan AKP. Buradan bütün kadınlara sesleniyorum, sizi ikinci sınıf yurttaş gören AKP'dir. Sizi de Allah yarattı, erkeği de Allah yarattı, ı-ıh diyor. Kadınlara hak verilmez, onlar çalışamaz, üretmeye hakları da yok. Özel yaşamın gizliliğini, basın özgürlüğünü düşünceyi açıklama özgürlüğünü savunmuşuz. AKP karşı çıkmış. "Demokratik anayasa yapacağız da, CHP engel oluyor" diyorlardı, şimdi konuşamıyorlar. Türk sözcüğünden alerjisi var Erdoğan'ın, "Anayasadan çıkartacağız" diyor. Bir tek CHP'li bile kalsa sana bu değişikliği yaptırtmayacağım. Kendisine sormuştum, "hangi ülkenin başbakanısın" diye. Niye çıkıp "ben TC'nin başbakanıyım" diyemiyor? Diyemiyor, çünkü TC alerjisi var. O zaman doktora git kardeşim, tedavi etsinler seni.
BEN SENDİKACI DEMEM: Toplantı ve gösteri hakkı kullanılsın diyoruz, AKP "izin verdiğim zaman, izin verdiğim yerde izin verdiğim koşullarda yaparsın" diyor. Hak-İş'i gördünüz, tam bir sarı sendika, polislerin denetiminde halay çekiyorlar. Size sendikacı denmez, siz sendikacı değilsiniz, arkadaşını, işçiyi satan adama ben sendikacı demem. Gerdan kırarak poz veriyorlar. Neymiş Taksim'e çıkmışlar. İnsan biraz utanır. Senin arkadaşların cop, biber gazı yiyor, 17 yaşındaki kız yoğun bakımda. Sen 1 Mayıs'ın ne olduğunu bilmezsin, o meydanda can verenleri bilmezsin sen. Siyasi partiler temsilde cinsiyet eşitliğini teşvik için gerekli tedbirleri alır demişiz. AKP karşı çıkıyor. Sevsinler sizin adaletinizi, kalkınmanızı. Kadınlara sesleniyorum; Sizi siyasetten alıkoyan, eşitliğinize göz koyan, sizi ikinci sınıf yurttaş yapan AKP'ye ders vermek sizin görevinizdir artık.
TERÖR ÖRGÜTÜ TUTSAĞI: Süreç konusunu hepiniz biliyorsunuz. Defalarca Erdoğan'a "niye konuşmuyorsun" diye sordum. AKP'nin Kandil sözcüsünden öğreniyoruz gerçekleri, pazarlıkları. Arınç, hükümetin sözcüsü ama bir de yurtdışında sözcüleri var. Soruyorum, Karayılan'ın söyledikleri doğru mu değil mi? Doğru olduğunu biliyoruz, adam niye yalan söylesin? "Ben dayattım o da silahların gölgesinde kabul etti" diyor, daha ne desin? Bir ülkenin Başbakanı terör örgütünün tutsağı konumuna düşemez. Sen esirsin, ne söylediğini bilmiyorsun, onun için konuşmuyorsun çünkü ne söyleyeceğini bilmiyorsun. 76 milyon yurttaş gerçekleri Kandil'den öğreniyor. Bu utancın sorumlusu Erdoğan. 17 yaşındaki çocuğa gücün yeter, polisini gönderirsin, asarsın kesersin, terör örgütüne gelince sesin soluğun çıkmaz. Kusura bakma ama biz böyle adama Başbakan demeyiz.
TOPUNLA GEL TÜFEĞİNLE GEL: Sen bu ülkeye layık değilsin, sen bu ülkeyi batağa sürükledin, dünyaya rezil ettin. Polis devleti kuruyorsun, senin gücün 17 yaşındaki kız çocuğuna yeter, senin gücün hiçbir CHP'liye yetmez. Çünkü biz, bu ülkenin bağımsızlığı için bedel ödedik, yine ödemekten çekinmeyiz. Topunla gel tüfeğinle gel, gelmezsen namertsin. Son CHP'li kalana kadar gel... Hepimize büyük görevler düşüyor. 24 saat bize az gelmeli. Bu ülkenin garantisi CHP'dir. Medyayı satın alarak CHP'yi susturacağını sanıyor. Türkiye'yi gezeceğiz. Miting de yapacağız.
GENÇ'E DESTEK
Grup toplantısını dinlemeye gelen CHP'liler, Kılıçdaroğlu kürsüye çıkmadan önce, AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın hedefinde olan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i slogan atarak destekledi.
DENİZLERİ UNUTMADI
Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkmadan önce oturduğu sıranın önüne darağacında katledilişinin 41. yıldönümünün önceki gün anıldığı THKO önderi Deniz Gezmiş'in fotoğrafı bulunuyordu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında da, "Dün 6 Mayıstı. 3 fidanımızı darağacına gönderdikleri gün. Sadece Bağımsız Türkiye dediler... İdam sehpasına giderken onurluydular, kararlıydılar, idam sehpasına giderken 'bağımsız Türkiye' diye haykırdılar. Menderes ve arkadaşlarının idamı da toplumun vicdanını kanatmıştır" dedi.
