Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Suriye'de ordu Kuseyr'i geri aldı

Kuseyr kuşatması Suriye ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Son aylarda Suriye ordusu tarafından kazanılan bu en büyük zafer, İsrail saldır...

Kuseyr kuşatması Suriye ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Son aylarda Suriye ordusu tarafından kazanılan bu en büyük zafer, İsrail saldırganlığının arttığı bir dönemde hem militanların silah sevkiyatına ağır bir darbe oldu hem de Hizbullah ile Suriye'yi birbirinden izole etme çabaları boşa düştü.
Suriye ordusu bir aylık başarılı bir kuşatma operasyonunun ardından Humus'a bağlı Kuseyr'i ele geçirdi. Dün kendilerine Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adını veren militanlar da ordunun kent merkezine girmeyi başardığını ve belediye binasına Suriye bayrağı çekildiğini doğruladı.
Kuseyr'in kazanılması için Suriye ordusu bir aydır bölgede büyük bir operasyon yürütüyordu. Önce kentin Lübnan'dan sızan militanların güzergah olarak kullandığı mahalleleri ve Lübnan'a uzanan kırsalı kontrol eden stratejik bir tepe ele geçirilmişti. Ardından bir hafta boyunca ordu birlikleri kenti kuşatma altına almıştı. Ancak ordunun belirleyici operasyonu oldukça kısa sürdü ve birlikler bir gün içinde kent merkezine ulaştılar.
ÖSO kaynakları kente yapılan operasyonda 32 militanın öldüğünü doğrularken, Hizbullah militanlarının da saldırıya katıldığını iddia ettiler. Ancak Hizbullah daha önce Suriye'deki savaşa dahil olduğu yönündeki iddiaları yalanlamıştı. Lübnanlı direniş örgütü Kuseyir'in civar köylerinde yaşayan Lübnan vatandaşı bazı Şii köylerinin ÖSO'yu püskürtmek için birlikler kurduğunu belirtiyordu.
Kuseyr, Suriye'de 26 aydır devam eden savaştaki en parlak zaferlerden biri oldu. Nitekim kent, Humus-Tartus ve Şam cephesinde savaşan militanların Lübnan'a uzanan ana ikmal yolunun girişinde bulunuyordu.
Suriye ordusunu bir buçuk yıldır ÖSO'nun elindeki kente yönelik kararlı operasyonu, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarının ilkinin ardından başladı. Şubat ayında Suriye yönetimi, Lübnanlı direniş örgütü Hizbullah ile birbirlerinden izole edilme ihtimali üzerine bölgede operasyona başlamıştı.
Netanyahu'dan savaş sinyali
Ordunun Kuseyir zaferinin duyulmasının hemen ardından İsrail'den yine Suriye'ye yönelik tehditler geldi. Başbakan Binyamin Netanyahu dün haftalık Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi yaptığı açıklamada Suriye'ye yönelik saldırganlığını bir güvenlik meselesi olarak tanımladı. Netanyahu "İsrail vatandaşlarının güvenliği için izlediğimiz politika, gelişmiş silahların Hizbullah'ın ve diğer terörist yapılanmaların eline geçmesini önlemektir" dedi.
Netanyahu'nun bu açıklamasını meşrulaştırmaya yönelik haberler de batı basınında yer bulmaya başladı. İngiltere'de yayımlanan Times gazetesi Suriye'nin elindeki füzeleri İsrail'in başkenti Tel Aviv'e yönelttiğini iddia etti. Times 2006 yılında İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını da "İran Hizbullah'a Tel Aviv'i bile vurabilecek uzun menzilli füzeler verdi" haberiyle meşrulaştırmaya çalışmıştı ancak savaşta Hizbullah füzeleri yalnızca Hayfa'ya ulaşmıştı. İsrail Savunma Bakanlığı'nın Diplomatik Güvenlik Daire Başkanı Amos Gilad ise bu füzelerin Hizbullah'a verilmesinden endişe duyduklarını söyledi. İsrail'in daha önceki saldırılarını da gelişkin silahların Hizbullah'a ulaştırılmasını engellemek olarak meşrulaştırmıştı.
Esad: 'İstifa etmeyi düşünmüyorum'
Arjantin resmi haber ajansına konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, hiçbir şekilde istifa etmeyi düşünmediğini ve bunun kaçmak anlamına geleceğini kaydetti. Dış destekli muhalefetin onları destekleyen hükümetlerin dışında bir iradesi ve toplumsal tabanı olmadığını kaydeden Esad, terör gruplarıyla da masaya oturmayacağını belirtti. Arjantinli gazetecilerin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin “geçiş hükümetinde Esad'a ayrılacak yerlerinin olmadığı" sözlerini hatırlatması üzerine, “Kimin gidip kimin kalacağına Suriye halkı karar verecek. Suriye halkı adına Kerry'nin ya da başkasının kimden konuşma yetkisi aldığını bilmiyorum. Buna sadece 2014 seçimlerinde Suriye halkı karar verir" sözleriyle yanıtladı.Suriye Devlet Başkanı, ABD ve Rusya'nın dialog yolunun açılması için düzenlenmesini önerdikleri konferansa olumlu baktıklarını, politik çözümle sonuçlanacak her türlü girişimi destekleyeceklerini ancak, terorizmi destekleyen birçok ülkenin böyle bir oluşumu destekleyeceklerine inanmadığını söyledi. Kimyasal silah iddialarını da yalanlayan Esad "Bu muhtemelen ülkemize karşı bir savaşın başlangıcı" diye konuştu.