Avrupa’nın en büyük adliyesine çevik kuvvetle baskın düzenleyip avukatları cüppeleri üzerlerindeyken yaka paça gözaltına alıyorsanız za...
Avrupa’nın
en büyük adliyesine çevik kuvvetle baskın düzenleyip avukatları
cüppeleri üzerlerindeyken yaka paça gözaltına alıyorsanız zaten diyalog
miyalog istemiyorsunuz demektir.
* Camiyi yaralı insanlara açan imamı görevden alıp, göstericiye kurşun gibi gaz bombasını sıkan, kör eden polisi korumakta ısrar ediyorsanız bu işi başka türlü çözmeyi kafanıza çoktan koymuşsunuz demektir.
* Kordon’da oturan zavallı kızları saçından çekip coplayan polisin ceza olarak görev yerini değiştiriyorken bu anın fotoğrafını sosyal medyada paylaşan kızların evini basıp kollarından tuttuğunuz gibi savcının karşısına çıkarıyorsanız niyetiniz baştan farklıdır demektir.
* Yakılan araç sayılarını, tahrip edilen kamu mallarını alt alta sayıp rakamlarını açıklarken binlerce yaralanan insanın sayısı bilançonuzda yer almıyorsa zaten vicdan balatalarını sıyırmışsınız, haberiniz yok demektir.
* Bir hiç uğruna şehit olan gencecik polise üzüldüğünüz kadar, bir hiç uğruna ölen göstericiye de canınız yanmıyorsa konuşacak zaten çok da bir şey kalmamış demektir.
* Eğer bir meydandaki protestoya başka bir meydanda miting ile karşılık vermeye kararlıysanız bir ülkeyi birleştirmiyor, bölüyorsunuz demektir.
* Ağaç isteyene başörtü mağduriyetini anlatmaya girişiyorsanız asıl meselenin çok uzağına düşmüşsünüz demektir.
* Şehrin orta yerine barikatlar kuruluyorsa, bütün bu olan biteni “İşte demokrasimizin zenginliği” olarak tanımlama eşiğini geride bırakmışsınız demektir.
* Kendi meydanını doldururken, otobüs kaldırırken diğer meydan dolmasın diye vapur seferlerini iptal ediyorsan içine düştüğün durum bayağı zor demektir.
* Gazetecilerin susması değil soru sorması haber olmaya başlamışsa zaten çoktaaaaan ‘yandı gülüm keten helva’ demektir.
* BDP’li ile ulusalcı ellerindeki bayrakları bırakmadan el ele tutuşup polisten kaçıyorsa ve tam o sırada yanlarından geçtikleri adam ülkücü işareti yaparken aynı fotoğraf karesinin içine sık sık sığmaya başlamışsa farkında olmadan kendi % 50’nin karşısındaki % 50’yi birleştirmişsin demektir.
* Karşındakine kulaklarını tıkadıysan, senden farklı düşünen kim olursa olsun düşman bellediysen, mücadele çıtasını ‘ümüğünü sıkma’ noktasına getirdiysen haklı davanda bile haksız olacaksın demektir.
Tüm bu saydıklarımız ve daha fazlası eğer aynı ülkede olmaya başlamışsa çok #ACİLDEMOKRASİ’ye ihtiyaç var demektir.
CÜNEYT ÖZDEMİR / Radikal
* Camiyi yaralı insanlara açan imamı görevden alıp, göstericiye kurşun gibi gaz bombasını sıkan, kör eden polisi korumakta ısrar ediyorsanız bu işi başka türlü çözmeyi kafanıza çoktan koymuşsunuz demektir.
* Kordon’da oturan zavallı kızları saçından çekip coplayan polisin ceza olarak görev yerini değiştiriyorken bu anın fotoğrafını sosyal medyada paylaşan kızların evini basıp kollarından tuttuğunuz gibi savcının karşısına çıkarıyorsanız niyetiniz baştan farklıdır demektir.
* Yakılan araç sayılarını, tahrip edilen kamu mallarını alt alta sayıp rakamlarını açıklarken binlerce yaralanan insanın sayısı bilançonuzda yer almıyorsa zaten vicdan balatalarını sıyırmışsınız, haberiniz yok demektir.
* Bir hiç uğruna şehit olan gencecik polise üzüldüğünüz kadar, bir hiç uğruna ölen göstericiye de canınız yanmıyorsa konuşacak zaten çok da bir şey kalmamış demektir.
* Eğer bir meydandaki protestoya başka bir meydanda miting ile karşılık vermeye kararlıysanız bir ülkeyi birleştirmiyor, bölüyorsunuz demektir.
* Ağaç isteyene başörtü mağduriyetini anlatmaya girişiyorsanız asıl meselenin çok uzağına düşmüşsünüz demektir.
* Şehrin orta yerine barikatlar kuruluyorsa, bütün bu olan biteni “İşte demokrasimizin zenginliği” olarak tanımlama eşiğini geride bırakmışsınız demektir.
* Kendi meydanını doldururken, otobüs kaldırırken diğer meydan dolmasın diye vapur seferlerini iptal ediyorsan içine düştüğün durum bayağı zor demektir.
* Gazetecilerin susması değil soru sorması haber olmaya başlamışsa zaten çoktaaaaan ‘yandı gülüm keten helva’ demektir.
* BDP’li ile ulusalcı ellerindeki bayrakları bırakmadan el ele tutuşup polisten kaçıyorsa ve tam o sırada yanlarından geçtikleri adam ülkücü işareti yaparken aynı fotoğraf karesinin içine sık sık sığmaya başlamışsa farkında olmadan kendi % 50’nin karşısındaki % 50’yi birleştirmişsin demektir.
* Karşındakine kulaklarını tıkadıysan, senden farklı düşünen kim olursa olsun düşman bellediysen, mücadele çıtasını ‘ümüğünü sıkma’ noktasına getirdiysen haklı davanda bile haksız olacaksın demektir.
Tüm bu saydıklarımız ve daha fazlası eğer aynı ülkede olmaya başlamışsa çok #ACİLDEMOKRASİ’ye ihtiyaç var demektir.
CÜNEYT ÖZDEMİR / Radikal