Öğrenci Kolektifleri üyesi Dilan Dursun’u yakın mesafeden gaz bombası atarak vuran polis, saldırı sonrasında da olayı örtbas etmeye çal...
Öğrenci Kolektifleri üyesi Dilan Dursun’u yakın mesafeden gaz
bombası atarak vuran polis, saldırı sonrasında da olayı örtbas etmeye
çalıştı. Dilan ile ilgili belgeler savcılığa gönderilmedi, olay yeri
incelemesi ancak 4 gün sonra yapıldı. Avukatların suç duyurusu üzerine
başlayan soruşturmada ilk tanık ifadesini verirken, savcılık mobese
görüntüleriyle birlikte bölgede yer alan tüm güvenlik kamera
görüntülerini istedi
Ethem Sarısülük’ün 16 Haziran’daki cenaze töreni için Kızılay’da bir araya gelen binlere polis saldırmış, Öğrenci Kolektifleri üyesi Dilan Dursun Kurtuluş Meydanı’nda bir akrebin yakın mesafeden attığı gaz bombasıyla başından vurulmuştu. Kafatasında çökme kırığı oluşan ve beyin kanaması geçiren ve günlerce hayati tehlike altında kalan Dilan ile ilgili tüm taleplere karşın savcılık soruşturmasının başlatılmadığı ortaya çıktı.
4 gün sonra olay yeri inceleme
Saldırıdan sonra suç duyurusunda bulunan ve olay yerinde inceleme talep eden avukatlar Dilan’ın vurulmasıyla ilgili adli soruşturma açılmadığını fark etti. Avukatlar, müracaat savcısından “Bana hiçbir bilgi verilmedi”, polislerden “Hiçbir işlem yapılmadı” yanıtını aldı. Cebeci Karakolu’nda olayla ilgili bir evrak düzenlendiği ancak bunun savcılıkla paylaşılmadığı öğrenildi.
Olay yeri inceleme de dahil hiçbir işlem yapılmadığını saptayan avukatlar, Cebeci Karakolu’na giderek olay yeri incelemesi yapılmasını talep ettikten sonra ve saldırıdan ancak 4 gün sonra geç saatlerde olay yeri incelemesi yapılmasını sağladı. Buna karşın 4 gün sonra hala yerde olan kan izlerinden alınan numuneler dışında herhangi bir delil bulunamadı.
Görüntüler istendi, görevli polislerin adları istenecek
Avukatlar, olay yeri incelemesinden sonra savcılığa suç duyurusunda bulunarak bölgedeki tüm kamera görüntülerinin (mobese, işyerleri ve okullar) toplanmasını istemişti. Suç duyurusunda polistarafından biber gazını ateşli bir silah olarak kullandığı, bu sebeple hayati tehlike geçiren çok sayıda kişi olduğu ifade edilmiş, Dilan’ın vurulmasının da “kasten öldürmeye teşebbüs” olduğu belirtilmişti. Avukatlar ayrıca polis tarafından delillerin karartılması yolundaki çabalarnedeniyledosyanın jandarma aracılığıyla yürütülmesini talep etmişti.
Bugün (24 Haziran) Dilan’ın vurulma anına ilişkin ilk tanık ifade verirken savcılık da “çok acele” ibareli bir yazıyla emniyetten görüntüleri istedi.
Avukatlar yarın (25 Haziran) da Dilan’ın akrep adı verilen araçtan vurulduğunu aktaran tanıkların ifadeleri doğrultusunda Ziya Gökalp Caddesi-Kolej-Kurtuluş bölgesinde görev yapan akreplerin ve bu akrepte görev alan polis memurlarının emniyetten sorulmasını isteyecek.
Ethem Sarısülük’ün 16 Haziran’daki cenaze töreni için Kızılay’da bir araya gelen binlere polis saldırmış, Öğrenci Kolektifleri üyesi Dilan Dursun Kurtuluş Meydanı’nda bir akrebin yakın mesafeden attığı gaz bombasıyla başından vurulmuştu. Kafatasında çökme kırığı oluşan ve beyin kanaması geçiren ve günlerce hayati tehlike altında kalan Dilan ile ilgili tüm taleplere karşın savcılık soruşturmasının başlatılmadığı ortaya çıktı.
4 gün sonra olay yeri inceleme
Saldırıdan sonra suç duyurusunda bulunan ve olay yerinde inceleme talep eden avukatlar Dilan’ın vurulmasıyla ilgili adli soruşturma açılmadığını fark etti. Avukatlar, müracaat savcısından “Bana hiçbir bilgi verilmedi”, polislerden “Hiçbir işlem yapılmadı” yanıtını aldı. Cebeci Karakolu’nda olayla ilgili bir evrak düzenlendiği ancak bunun savcılıkla paylaşılmadığı öğrenildi.
Olay yeri inceleme de dahil hiçbir işlem yapılmadığını saptayan avukatlar, Cebeci Karakolu’na giderek olay yeri incelemesi yapılmasını talep ettikten sonra ve saldırıdan ancak 4 gün sonra geç saatlerde olay yeri incelemesi yapılmasını sağladı. Buna karşın 4 gün sonra hala yerde olan kan izlerinden alınan numuneler dışında herhangi bir delil bulunamadı.
Görüntüler istendi, görevli polislerin adları istenecek
Avukatlar, olay yeri incelemesinden sonra savcılığa suç duyurusunda bulunarak bölgedeki tüm kamera görüntülerinin (mobese, işyerleri ve okullar) toplanmasını istemişti. Suç duyurusunda polistarafından biber gazını ateşli bir silah olarak kullandığı, bu sebeple hayati tehlike geçiren çok sayıda kişi olduğu ifade edilmiş, Dilan’ın vurulmasının da “kasten öldürmeye teşebbüs” olduğu belirtilmişti. Avukatlar ayrıca polis tarafından delillerin karartılması yolundaki çabalarnedeniyledosyanın jandarma aracılığıyla yürütülmesini talep etmişti.
Bugün (24 Haziran) Dilan’ın vurulma anına ilişkin ilk tanık ifade verirken savcılık da “çok acele” ibareli bir yazıyla emniyetten görüntüleri istedi.
Avukatlar yarın (25 Haziran) da Dilan’ın akrep adı verilen araçtan vurulduğunu aktaran tanıkların ifadeleri doğrultusunda Ziya Gökalp Caddesi-Kolej-Kurtuluş bölgesinde görev yapan akreplerin ve bu akrepte görev alan polis memurlarının emniyetten sorulmasını isteyecek.