Doping karşıtı operasyonun tüm bulguları basına henüz açıklanmazken ilk raporlar doğrultusunda onlarca sporcunun doping testinin pozitif çıktığı söyleniyor.
Gazetenin ulaştığı bir kaynak, “ Çok fazla sporcudan bahsediyoruz. 30 kişiye kadar çıkabilir” derken, IAAF’nin bu operasyonu üst üste gelen doping olayları sonrası yaptığı ifade ediliyor.
IAAF’nin kural kitabına göre, bir federasyon üyesinin anti-doping yönetmeliklerine karşı gelmesi durumunda, IAAF Konseyi’nin bir sonraki toplantıya kadar üyeyi cezalandırma ve o ülkenin sporcuları bir ya da daha fazla uluslararası müsabakadan men etme yetkisi bulunuyor.
IAAF’in bu kadar ciddi bir ceza vermesi için ise Atletizm Federasyonu’nun bu konuda büyük bir ihmali olduğuna kanaat getirmesi gerekiyor.
Türkiye, doping konusunda listenin tepesinde olmasa da üstündeki Rusya ve Hindistan’dan nüfusunun düşük olması ve doping olaylarının kısa sürede olması nedeniyle organize bir hareket olarak algılanabileceği söyleniyor.
Geçen Mayıs ayında, Londra 2012’de 1500 metrede altın madalya alan Aslı Çakır Alptekin’in biyolojik pasaportunda doping yapmış olabileceğine dair bulgulara rastlandığı söylenmişti. Eğer bu iddialar doğrularınsa Aslı’nın hem madalyası alınacak hem de ömür boyu men cezasına çarptırılacak.
Aynı şekilde 100 metre engellide Avrupa Şampiyonu olan Nevit Yanıt ve 2004 Atina’da gümüş madalya alan Eşref Apak da son testlerinde pozitif çıkmıştı.
