Başbakan Erdoğan, Bingöl Havaalanı açılışı ve sonrasında iftar
yemeğinde yaptığı konuşmada haftalardır söylediklerine yeni bir şey
eklemedi, "Camilerimize, başörtülü kızlarımıza hakaret ettiler, tuzak
kurdular" havasına devam etti. Erdoğan; "Eğer şiddet varsa, şiddetin
karşılığı şiddettir. Bunu herkes böyle görecek"
Şiddetin karşılığı şiddettir
Konuşmasında Eskişehir'de dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın adını anmayan Erdoğan, "Biz hiçbir öğrencimizin hayatını tehdit altında görmek istemeyiz. Molotofkokteyliyle, palayla, şununla bununla dolaşan bir gençlik biz arzu etmiyoruz" diye konuştu.
"Her karşı düşünceye saygımız var ama şiddete asla saygımız yok. Şunu herkesin bilmesini istiyorum; gençlik veya gençliğin üstü, bir defa fikrine ve düşüncene inanıyorsan, karşı düşünceye de inanacaksın. İnancına güveniyorsan, karşı inanca da saygı duyacaksın ancak olayı şiddete taşımayacaksın. Şiddete taşıdığın anda, şiddeti görürsün. Bunu herkes böyle bilsin. Kim ne yazarsa yazsın, kim nereye şunu sıkıştırırsa sıkıştırsın, eğer şiddet varsa, şiddetin karşılığı şiddettir. Bunu herkes böyle görecek." diyen Erdoğan, daha önce destan yazdıklarını ilan ettiği polislerin şiddetini de bir kez daha meşru ilan etmiş oldu.
Üniversitelere polis girecek, AKP öğrencilere savaş ilan ediyor
AKP'li yılların bir türlü kapsayamadığı gençliğe dair projelerini de anlatan Erdoğan, üniversitelilere savaş ilan edeceği sinyalini verdi. Öğrenciler için; "Neye dayanarak bu adımları attılar. Neleri yoktu? Eğer bunlar üniversite gençliğiyse, bizim karşımıza daha önceden harç vs. nedeniyle çıkıyorlardı. Şimdi harç var mı? Yok. Göreve geldiğimizde 45 lira burs alıyorlardı, şimdi 280 lira burs alıyorlar. 200 lira da beslenme yardımı... 480 lira öğrenciye destek olan bir iktidar var." diyen Başbakan, "Herkes bilgisiyle, düşüncesiyle, bilgisayarıyla dolaşsın, ne yapacaksa bununla yapsın" dedi.
"Devlet üniversitelerinde çok kısa zamanda; özel güvenlik değil, devletin kendi güvenlik güçlerini görevlendireceğiz. Çünkü buralarda da çok farklı şeylerin olduğunu görmek, yaşamak bizi ayrıca bir sorumluluğa itiyor. Biz hiçbir öğrencimizin hayatını tehdit altında görmek istemeyiz. Molotofkokteyliyle, palayla, şununla bununla dolaşan bir gençlik biz arzu etmiyoruz." diyen Erdoğan, Gezi eylemlerinde polis şiddetiyle gözünü kaybeden , kafasına gaz fişeği isabet eden ve hala yoğun bakımda olan, dövülerek öldürülen öğrencilerden ise söz etmedi.
Şiddetin karşılığı şiddettir
Konuşmasında Eskişehir'de dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın adını anmayan Erdoğan, "Biz hiçbir öğrencimizin hayatını tehdit altında görmek istemeyiz. Molotofkokteyliyle, palayla, şununla bununla dolaşan bir gençlik biz arzu etmiyoruz" diye konuştu.
"Her karşı düşünceye saygımız var ama şiddete asla saygımız yok. Şunu herkesin bilmesini istiyorum; gençlik veya gençliğin üstü, bir defa fikrine ve düşüncene inanıyorsan, karşı düşünceye de inanacaksın. İnancına güveniyorsan, karşı inanca da saygı duyacaksın ancak olayı şiddete taşımayacaksın. Şiddete taşıdığın anda, şiddeti görürsün. Bunu herkes böyle bilsin. Kim ne yazarsa yazsın, kim nereye şunu sıkıştırırsa sıkıştırsın, eğer şiddet varsa, şiddetin karşılığı şiddettir. Bunu herkes böyle görecek." diyen Erdoğan, daha önce destan yazdıklarını ilan ettiği polislerin şiddetini de bir kez daha meşru ilan etmiş oldu.
Üniversitelere polis girecek, AKP öğrencilere savaş ilan ediyor
AKP'li yılların bir türlü kapsayamadığı gençliğe dair projelerini de anlatan Erdoğan, üniversitelilere savaş ilan edeceği sinyalini verdi. Öğrenciler için; "Neye dayanarak bu adımları attılar. Neleri yoktu? Eğer bunlar üniversite gençliğiyse, bizim karşımıza daha önceden harç vs. nedeniyle çıkıyorlardı. Şimdi harç var mı? Yok. Göreve geldiğimizde 45 lira burs alıyorlardı, şimdi 280 lira burs alıyorlar. 200 lira da beslenme yardımı... 480 lira öğrenciye destek olan bir iktidar var." diyen Başbakan, "Herkes bilgisiyle, düşüncesiyle, bilgisayarıyla dolaşsın, ne yapacaksa bununla yapsın" dedi.
"Devlet üniversitelerinde çok kısa zamanda; özel güvenlik değil, devletin kendi güvenlik güçlerini görevlendireceğiz. Çünkü buralarda da çok farklı şeylerin olduğunu görmek, yaşamak bizi ayrıca bir sorumluluğa itiyor. Biz hiçbir öğrencimizin hayatını tehdit altında görmek istemeyiz. Molotofkokteyliyle, palayla, şununla bununla dolaşan bir gençlik biz arzu etmiyoruz." diyen Erdoğan, Gezi eylemlerinde polis şiddetiyle gözünü kaybeden , kafasına gaz fişeği isabet eden ve hala yoğun bakımda olan, dövülerek öldürülen öğrencilerden ise söz etmedi.