Milli basketbolcu, yaptığı yazılı açıklamada, bir haftadır kamuoyu
önünde yaşanan sürecin içerisinde yer almanın kendisi için üzüntü verici
olduğunu belirterek, "Keşke bu olayların hiçbiri yaşanmamış olsaydı,
ama madem yaşandı tüm gerçekleri bir de benim cephemden öğrenmenizde
fayda var" ifadelerini kullandı.
Cenk Akyol, 19 yaşından beri milli takım formasını büyük bir gururla taşıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu formayı taşıyan her sporcu gibi ben de milli takımımızın bir sporcusu olmayı diğer her türlü değerin üzerinde tuttum, tutuyorum. Nitekim bu yılın mayıs ayında, Akdeniz Oyunları öncesi açıklanan 33 kişilik milli takım kadrosuna yeniden seçilmiş olmaktan da onur duydum. Ama şampiyon olup uzun bir final serisi oynayınca , Galatasaray ve Banvit takımlarında oynayan diğer milli oyuncuların çoğu gibi ben de nihai kadroda yer alamadım."
Galatasaray'ın Beko Basketbol Ligi'nde 23 yıl aradan sonra şampiyonluğa ulaştığı final serisinin son maçının oynandığı dönemde Gezi Parkı odaklı gelişmelerin yaşandığını anlatan Cenk Akyol, "Tüm Türkiye'nin üzüntüyle takip ettiği Gezi Parkı olayları sırasında sessiz kalan bir televizyon kanalına kendi özgür irademle konuşmama hakkımı kullandım. Konuşmak kadar bazen konuşmamak da demokratik bir tepkidir, saygısızlık değildir" değerlendirmesinde bulundu.
BANA SADECE DEVLET DEDİ
Cenk Akyol, A Milli Takım aday kadrosunun açıklanmasından bir hafta önce milli takım teknik ekibinden Ertuğrul Erdoğan ile yüz yüze, Nihat İziç ile de telefonda konuştuğunu aktardı.
Erdoğan ve İziç'in, kendisinin kesinlikle kadroda bulunduğunu söylediklerini bildiren Cenk Akyol, ancak, bir hafta sonra açıklanan aday kadroda yer almadığını, sebebini sorduğu İziç'ten "Devlet" yanıtını aldığını iddia etti.
Cenk Akyol, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Milli takım kadrosu açıklanmadan bir hafta önce teknik ekipten Ertuğrul Erdoğan ile yüz yüze, Nihat İziç ile de telefonda konuşmam oldu. Benim kesinlikle kadroda olduğumu, hatta bu sezon oynadığım basketbolun Avrupa Şampiyonası boyunca da sürmesi gerektiğini söylediler. Kadro bir hafta sonra açıklandı, yoktum. Nihat İziç'e telefonla ulaştım, 'Ne oldu da kadroda yokum?' diye sordum. Bana sadece 'Devlet' dedi. Ardından da 'Senin kadroda olmayacağını öğrenince Tanjevic de rahatladı' cümlesini kurdu. Ama ben bir sporcu olarak 'Devlet' seçeneğine inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Çünkü düşüncemiz ne olursa olsun hepimiz aynı bayrak adına mücadele ediyoruz. Nitekim Sayın Bakan Suat Kılıç da attığı tweet ile benim düşüncemi doğruladı. Devlet, milli takım seçimlerine karışmazdı. Nihat İziç'in 'Devlet' derken neyi kastettiğini izah etmesini bekliyorum."
Milli takım kadrolarının seçiminin "sportif" ve "teknik" gerekçelerle milli takım teknik ekibince yapıldığını belirten Akyol, yazılı açıklamasında daha sonra şunları kaydetti:
"Ben de kararlarına saygı duyarım. Ancak spor hayatımın en verimli döneminde kadroya niçin alınmadığımı bir yandan siyasi faktörlere, diğer yandan dedikodu düzeyinde 'istediğimi yapmadı' biçimindeki izahlara dayandıran bir milli takım teknik kadrosuna saygı duymam mümkün değildir. Benim Türk Milli Takımı'nın formasına onlardan çok daha fazla değer verdiğimin bilinmesini isterim. Değerlendirmeyi tüm spor kamuoyunun en iyi şekilde yapacağına eminim."
Cenk Akyol, 19 yaşından beri milli takım formasını büyük bir gururla taşıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu formayı taşıyan her sporcu gibi ben de milli takımımızın bir sporcusu olmayı diğer her türlü değerin üzerinde tuttum, tutuyorum. Nitekim bu yılın mayıs ayında, Akdeniz Oyunları öncesi açıklanan 33 kişilik milli takım kadrosuna yeniden seçilmiş olmaktan da onur duydum. Ama şampiyon olup uzun bir final serisi oynayınca , Galatasaray ve Banvit takımlarında oynayan diğer milli oyuncuların çoğu gibi ben de nihai kadroda yer alamadım."
Galatasaray'ın Beko Basketbol Ligi'nde 23 yıl aradan sonra şampiyonluğa ulaştığı final serisinin son maçının oynandığı dönemde Gezi Parkı odaklı gelişmelerin yaşandığını anlatan Cenk Akyol, "Tüm Türkiye'nin üzüntüyle takip ettiği Gezi Parkı olayları sırasında sessiz kalan bir televizyon kanalına kendi özgür irademle konuşmama hakkımı kullandım. Konuşmak kadar bazen konuşmamak da demokratik bir tepkidir, saygısızlık değildir" değerlendirmesinde bulundu.
BANA SADECE DEVLET DEDİ
Cenk Akyol, A Milli Takım aday kadrosunun açıklanmasından bir hafta önce milli takım teknik ekibinden Ertuğrul Erdoğan ile yüz yüze, Nihat İziç ile de telefonda konuştuğunu aktardı.
Erdoğan ve İziç'in, kendisinin kesinlikle kadroda bulunduğunu söylediklerini bildiren Cenk Akyol, ancak, bir hafta sonra açıklanan aday kadroda yer almadığını, sebebini sorduğu İziç'ten "Devlet" yanıtını aldığını iddia etti.
Cenk Akyol, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Milli takım kadrosu açıklanmadan bir hafta önce teknik ekipten Ertuğrul Erdoğan ile yüz yüze, Nihat İziç ile de telefonda konuşmam oldu. Benim kesinlikle kadroda olduğumu, hatta bu sezon oynadığım basketbolun Avrupa Şampiyonası boyunca da sürmesi gerektiğini söylediler. Kadro bir hafta sonra açıklandı, yoktum. Nihat İziç'e telefonla ulaştım, 'Ne oldu da kadroda yokum?' diye sordum. Bana sadece 'Devlet' dedi. Ardından da 'Senin kadroda olmayacağını öğrenince Tanjevic de rahatladı' cümlesini kurdu. Ama ben bir sporcu olarak 'Devlet' seçeneğine inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Çünkü düşüncemiz ne olursa olsun hepimiz aynı bayrak adına mücadele ediyoruz. Nitekim Sayın Bakan Suat Kılıç da attığı tweet ile benim düşüncemi doğruladı. Devlet, milli takım seçimlerine karışmazdı. Nihat İziç'in 'Devlet' derken neyi kastettiğini izah etmesini bekliyorum."
Milli takım kadrolarının seçiminin "sportif" ve "teknik" gerekçelerle milli takım teknik ekibince yapıldığını belirten Akyol, yazılı açıklamasında daha sonra şunları kaydetti:
"Ben de kararlarına saygı duyarım. Ancak spor hayatımın en verimli döneminde kadroya niçin alınmadığımı bir yandan siyasi faktörlere, diğer yandan dedikodu düzeyinde 'istediğimi yapmadı' biçimindeki izahlara dayandıran bir milli takım teknik kadrosuna saygı duymam mümkün değildir. Benim Türk Milli Takımı'nın formasına onlardan çok daha fazla değer verdiğimin bilinmesini isterim. Değerlendirmeyi tüm spor kamuoyunun en iyi şekilde yapacağına eminim."