Türk
Lirasının son dönemdeki değer kaybı faiz artışı ile telafi edilmezse
yabancı yatırımcının ülkeden çıkmayı tercih edebileceği bildirildi.
Hisse
senetleri ve tahvil piyasasından Mayıs ayının son haftasından bugüne 3
milyar dolar çıkaran yabancı yatırımcılar, son yıllarda Türkiye'ye giren
tutarlar düşünüldüğünde henüz çok düşük miktarlarda çıkış yaptılar.
Ancak
TL'nin Mayıs başından beri dolar karşısında yüzde 9 oranındaki değer
kaybının da etkisiyle yabancı yatırımcının portföy değeri 30 milyar
dolar azalarak 120 milyar dolara geriledi.
TL'deki sert kayıpları tahvil faizlerinde 400 baz puan yükseliş ve hisse senetlerindeki yüzde 20'lik değer kaybını izledi.
JPMorgan
tarafından Haziran ayı sonunda yapılan bir ankete göre, yabancı fonlar
lokal bono portföylerini sadece küçük bir miktar azalttı. Bu durum
Merkez Bankası faiz oranlarını arttırmaz ise işlerin daha kötüye
gidebileceğini işaret ediyor.
"TÜRKİYE TEHLİKELİ BİR DURUMDA"
Citi
Orta, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (CEEMEA) döviz ve tahvil piyasası
bölümü başkanı Luis Costa, "Türkiye şu anda oldukça tehlikeli bir
durumda. Muazzam tutarlarda para çıkışları şu ana kadar görmedik. Ancak
bu durum ağırlaşabilir de... Şunu unutmamak lazım ki her ay 5 milyar
dolarlık bir cari açığın finanse edilmesi gerekiyor" dedi.
Türkiye'nin
cari açığı ve açığın büyük oranda kısa vadeli sermaye ile finanse
edilmesi Türkiye'nin yumuşak karnı olarak nitelendiriliyor.
Dün
açıklanan verilere göre cari açık Mayıs'ta beklentilerin üzerinde 7.52
milyar dolar oldu ve son 12 aylık açık 53.6 milyara yükseldi.
GAM
yatırım direktörü Paul McNamara, Reuters Insider'a yaptığı
açıklamalarda, "Aynı zamanda birçok şey yanlış gidiyor... Bankacılık
sektöründe büyük bir patlama yaşandı, oldukça belirgin bir cari açığa
sahipler ve enflasyonda yukarı gidiyor... Tüm bunlar ekonominin yeniden
kontrol altına alınması için bir adım atılması gerekliliği için birer
gösterge, bunlara yüksek faiz oranları da dahil" dedi.
MERKEZ İKİLEMDE
Piyasa,
Merkez Bankası'nın (TCMB) son dönemde sert değer kayıplarına maruz
kalan TL'yi kontrol altına almak için faiz artışına gitmesi gerektiğini
öngörürken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz söyleminin yarattığı
politik baskı TCMB'yi büyük bir ikilem ile karşı karşıya bırakıyor.
Son
dönemdeki sert piyasa hareketleri hisse senetleri ve tahvil
piyasalarından sert çıkışları beraberinde getirdikleri düşünülse de para
çıkışının şaşırtıcı biçimde aslında çok da yüksek olmadığı görülüyor.
Yatırımcılar çıkışların bu denli az olmasının nedenini ise düşük likiditeye bağlıyorlar.
TCMB'nin
TL piyasasını sıkıştırmasının önemine dikkat çeken bankacılar, TCMB'nin
adımlarının son dönemde volatilitedeki artışı sınırladığına dikkat
çekiyorlar.
YABANCI PORTFÖYÜ 30 MİLYAR DOLAR AZALDI
Yurtdışında
yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve
hisse senedi portföyü Mayıs ayı son haftasından beri 30 milyar dolar
azaldı.
Mayıs
24'ten 5 Temmuz'a kadar tahvil piyasasından piyasa fiyatı ve kur
hareketlerinden arındırılmış olarak net çıkış tutarı 2 milyar dolar
oldu. Aynı dönemlerde hisse senedi piyasasından net çıkış ise 1.2 milyar
dolar oldu.
Piyasadan
net çıkış 3 milyar doların hafif üzerinde gerçekleşse de portföy
değerlerine bakıldığında azalış 30 milyar dolar civarında.
Yabancı
yatırımcının DİBS portföyü, 24 Mayıs'ta 69.2 milyar dolardı. Aynı
tarihte yabancıların hisse senedi portföyü ise 80.6 milyar dolardı. TCMB
verilerine göre 5 Temmuz itibarıyla ise DİBS portfoyü değeri 60.4
milyar dolara, hisse senedi portföyü değeri 61.3 milyar dolara geriledi.