Taraf Gazetesi yazarı eski polis Emre Uslu, Twitter adresinden , “ABD’ye ZALİM diyenlere hatırlatayım. Velev ki zalim olsun ZALİM ALLAHI...
Taraf Gazetesi yazarı eski polis Emre Uslu, Twitter adresinden , “ABD’ye ZALİM diyenlere hatırlatayım. Velev ki zalim olsun ZALİM ALLAHIN KILICIDIR... Allah ‘zalim’ ABD eliyle ZALİM ESAD'dan masumların intikamını alacaksa buna çok sevinirim...” şeklinde ifadeler kullanarak ABD’nin Suriye’ye saldırmasına destek verdiğini belli etmişti.
Cemaatin
sesi olarak bilinen Zaman Gazetesi’nin yazarı Hüseyin Gülerce de
Suriye’ye müdahaleyi haklı göstermeye çalışan şu cümleleri kurmuştu:“(…)
Ne olursa olsun, daha fazla masum kanı akmaması için bir müdahalenin
yapılmasından başka çare yok. Daha ne kadar masum bebek yüzlerin, o
kıvrılmış bedenlerin anlattığı acılara dayanabilirdik? Evet, acıdır, bir
zalimin zulmünden kurtulmak için başka zalimlerin müdahalesinden medet
umuyoruz.”
Bunun utanılacak bir şey olmadığını savunan Gülerce, ayetlere de atıfta bulunarak şöyle devam etmişti:
“Allah’ın bir sünneti, kanunu da, birbirine zulmedenlerin başına, zalimleri musallat etmesidir. ‘İşte biz, işledikleri günahlardan ötürü, zalimlerden kimini kimine musallat ederiz.’ (Enam
Sûresi/ayet 129) Hadis olarak rivayet edilen, mana bakımından da
Kur’ân’ın rûhuna muvafık olan bir sözde şöyle buyruluyor: ‘Zalim, yeryüzünde Allah’ın adaletidir. Allah onunla (başkalarından) intikam alır. Sonra (döner), ondan da intikamını alır.’(Keşfu’l-Hafâ, 2-64) (…)”
Eren Erdem, Emre Uslu ve Hüseyin Gülerce’nin yazısına cevap niteliğinde kaleme aldığı “Din maskeli zulmün, maskesi düştü!” başlıklı
yazısında; Kur-an ayetleri yazılarak, Suriye’ye yapılacak olan
emperyalist müdahalenin önünün açıldığını vurguladı ve o ayetlerin
orjinal hallerini yazdı.
İşte Eren Erdem’in köşesinden ilgili bölüm:
"Allah'u
ekber diyerek kafa kesen ve öldürdüğü insanın ciğerini yiyen canilere
tek sözü dahi olmayanlar, Kuran ayetlerini kullanmak suretiyle''Suriye'ye emperyalist müdahalenin" önünü açmaya çabalıyor. Bu işin en vahim örneğini, "The Cemaat'in gazetesi Zamanın köşe yazarı Hüseyin Gülerce'nin köşesinde okuduk." Allah'ın insanlığa ışık ve rehber olarak inzal ettiği Kur'an'ın bir ayetini alıp, bu ayete dayanarak neredeyse"Emperyalist işgali" bir tür "ilahi murad" gibi tanıtan makaleyi okuduğumda, deyim yerindeyse kanım dondu!
Söyle diyordu Gülerce;
"...Allah'ın
bir sünneti, kanunu da, birbirine zulmedenlerin başına, zalimleri
musallat etmesidir, işte Uz, işledikleri günahlardan ötürü,&hmlerden
kimini kimine musallat ederiz. "(Enam Sûresi/ayet 129) Hadis olarak
rivayet edilen, mana bakımından da Kur'an'ın rûhuna muvafık olan bir
sözde söyle buyruluyor:''Zalim, yeryüzünde ADah'm adaletidir. Allah
onunla (başkalarından) intikam alır. Sonra (döner), ondan da intikamını
alır." (Keşfu'lHafâ, 2-64) (...)"
Yani özetle, Hüseyin Gülerce "Allah'ın Esad'dan intikamını. ABD eliyle ala- EBUZER'CE Din maskeli zulmün maskesi düştü! cağını söylüyor..."Görebiliyor musunuz şu cümleleri? Görüyor musunuz, Müslüman aklın geldiği noktayı?
Şimdi gelelim ayetin "orijinaline" ve Kur'an'ı Kerim'in mesajını "sırf çıkarlan için çarpıtan" Abdestli Kapitalizmin oyununu bozmaya!
Hüseyin Gülerce ve Emre Uslu'nun "tahrif ettiği/bozduğu" Enam suresi 129. ayetin orijinalinin Latincesini birlikte okuyalım:
"Ve kezâlike nuvellî ba'daz zâlimine ba'dan bimâ kânû yeksibûn (yeksibûne)".
Üstü kalın olan "nuvelli" ifadesinden yola çıkarak "zalime zalimi musallat ederiz" çevirisi yapan ve Suriye'ye ABD'nin musallat olmasını Kur'an'i bir hakikatmiş gibi anlatanlara şimdi soruyorum:
"Nuvelli kelimesi, v-l-y kökünden türemiş bir kelimedir." Türkçede de bildiğimiz "veli" kelimesiyle kökteştir. Kullanımı itibari ile geniş zamanlıdır.
Lakin "kökte ve türevde" musallat olma if'al'i yoktur. Veli "dost olma,
kollama, gözetme" ve nuvelli "korumak üzereye yaklaşma" manasına gelir.
(Bkz. Ragıp el İsfehani, E Müfredat, vly mad. Tac'ul Arus, vly mad,
Lisan'ül Arab, vly mad.)
Şimdi soruyorum, "Musallat nereden çıktı?" Siyasi
çıkarlarınız için, Kur'an'ı bozmaya yeltenmeye utanmıyor musunuz? Bu,
Kur'an'ı Kerim'i bozmak demek değil midir? Sırf, emperyalistlerin
Suriye'ye işgalini meşrulaştırmak için, Kur'an ayetini bozmak, kâfirlik
değil midir? Hiç vicdanınız sızlamıyor mu?
Madem
ayetin orijinal metnini okumadınız, neden yorum yapıyorsunuz? İnsan,
bir bilene sormaz mı? O kadar insana, bu ayeti yanlış aktardınız! Savaşı
meşrulaştıran bir ayet gibi aktardınız. Bu yaptığınız, Kur'an'ı mızrak
ucuna takmak değildir de nedir?
Sizin
bu büyük zulmünüze susacağımızı, görmeyeceğimizi mi düşündünüz? Şimdi
gelelim ayetin bu bilgiler ışığında yeni ve orijinal çevirisine:
Ve işte biz böylece, kazandıkları günahlardan ötürü, zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına, koayıa-gözetici-dost yaparız! (En'am suresi 129. ayet)Şimdi soruyorum Sayın Gülerce, "Madem
Kur'an'ı bu kadar şiar ediniyorsunuz ve yazınızda ABD'yi zalim
addediyorsunuz. ABD'nin en büyük dostu olan mevcut iktidar ve içinde
bulunduğunuz cemaat bu ayete göre "ne oluyor?" Hiç düşündünüz mü?
İşte,
Kur'an'ın sopası böyledir değerli dostlar. Kur'an, kendisiyle aldatmaya
çalışanları, böyle rezil rüsva eder. Şahit olun! Ve not edin!"
Haber Kaynağı: OdaTv.com