HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

Artık peynir ekmek yer gibi yalan söylüyor!

Gezi direnişçilerine karşı gerçeğe aykırı iddialarını ifrata vardıran Erdoğan, “Su kullanılabilir, ama gerçek mermi kullanılamaz. Ama g...

Gezi direnişçilerine karşı gerçeğe aykırı iddialarını ifrata vardıran Erdoğan, “Su kullanılabilir, ama gerçek mermi kullanılamaz. Ama gerçek mermi, polise karşı kullanılıyorsa buna ne demeli? Bunlar karşısında polis ne yapacak? Gerçek mermiyle yaralanan, hatta ölen polislerimiz de olmuştur” dedi
Tayyip Erdoğan, Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Erdoğan adet edindiği üzere Gezi eylemlerini hedef aldı ve yine gerçeğe aykırı iddialarda bulundu. Erdoğan “gerçek mermiyle yaralanan, hatta ölen polisler” olduğunu iddia etti. Oysa gerçek mermi de kullanan polisin şiddeti ile çok sayıda direnişçinin öldürüldüğü Gezi eylemlerinde yalnızca 1 polis yaşamını yitirmiş, onun da eylemci peşinde koşarken köprüden düşerek ağır yaralanma sonucu öldüğü belirlenmişti.
Erdoğan’ın söz konusu konuşmasından satır başları:
- İngiltere’de Londra’da neleri yaşadık. Fransa’da neleri gördük. Bu kötü örnekleri örnek olarak almıyoruz. Ama bizim polisimiz dayak yemiştir. Son anına kadar tahammül etmiştir. Biber gazı sıkmak, AB mevzuatında zaten var. Ha burada, açısını derecesini isabetli bir şekilde kullanmamış olabilir ki, gereği zaten yapılıyor. Ama biber gazı kullanılamaz diye bir şey AB mevzuatında yok. Su kullanılabilir, ama gerçek mermi kullanılamaz.
- Ama gerçek mermi, polise karşı kullanılıyorsa buna ne demeli? Bunlar karşısında polis ne yapacak? Gerçek mermiyle yaralanan, hatta ölen polislerimizde olmuştur.
- Ama bunlar görülmeden, bilinmeden veya dezenformasyon yapılıyor.
- Çok masum gerekçeler ileri sürülmüştür. Nedir? Ağaç söküldü, ağaçlar kesildi bundan dolayı denildi. AB üyesi ülkelerle, ağaç dikme noktasında biz rekabetteyiz. Biz vagon değiliz lokomotifiz. Milyonlarca biz ağaç diktik ve hızla da bunu devam ettiriyoruz.
Avrupa’ya Fransız değiliz. Avrupa’yı tanırız biliriz. O makineleri nasıl ürettiklerini de biliriz. Hatta şurada birkaç yıl öncesine kadar o makineleri, ağaç sökme makinelerini kast ediyorum. Ağaç sökülemez anlayışı yok.
 ’Yeşile hayranım, hastayım’
- Ben aynı zamanda belediye başkanlığı yaptım. Bu işlerin ne denli önemli olduğunu bilirim. Biraz da yeşile hayranım hastayım. Bu işi çok severim. Bize çevre düşmanı yaklaşımı içinde olmak bize karşı haksızlık olur.
- Özellikle attığımız adımlarda, atacağımız adımlarda, bizim gösteri ve yürüyüşlerde hukuk içinde haklarını kullananlara, sadece biz onları koruruz. Onlara karşı herhangi bir tavrın olmasına müsaade etmeyiz.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin seçimle gelmiş, demokratik yollarla gelmiş hükümetini, dünyaya diktatör olarak lanse edenlerle bir şeyi konuşmam lazım. Ülke geneline ve dünyaya hitap ediyorum.
- Bakın Suriye’de yüz binler öldürüldü, öldürülüyor. Peki batı nerede? Attığı bir adım var mı? Sadece konuşuyor. AB ne yapıyor? AB Mısır’daki darbeye, darbe diyememiştir. Sadece müdahalede kalmıştır. O zaman darbeyi bize tanımlasınlar. Darbe nedir? Demek ki o zaman aklına geldiği zaman bu tür darbeler yapılabilir. Sandığın içinden çıkmak hiç önemli değil. üzülerek söylüyorum, çoğunluğun azınlığa tahakkümü. Bu konuşuluyor. Yani çoğunluk, eğer halkından ülkeyi yönetme yetkisi almışsa, ülkeyi yönetir.
- Zulmediyorsa, bir yanlış yapıyorsa, yargı niye vardır? Bunları yargılamak için vardır. Sandık niye vardık. Onu indirmek için vardır. Ama böyle diyerek, azınlığın veya seçkinlerin çoğunluğa tahakkümünü neyle izah edeceksiniz?
- Bakıyoruz ki Danıştay gibi önemli bir karar alıyor bu ülkede. Aldığı karar, başı örtülü olanlarla ilgili bir olumlu karar. Şu anda hukukçu, akademisyen, avukat neyse, birisi de çıkıyor diyor ki, biz bunu kınıyoruz, üzüntü duyuyoruz. Bu nasıl iş? Bir taraftan inançlara saygıdan bahsedeceksin, bir taraftan inancının gereğini yerine getirenlere karşı böyle bir tavrını dile getireceksin. Bunu üzüntüyle karşılıyoruz diyorsun.
- Yıllarca bu ülkede azınlık konumunda olanlar bunlara sabrettiler. Molotofu alıp sokağa çıkmadılar. Böyle bir karar alınınca da şimdi rahatsız oldular. Biz bütün vatandaşlarımıza hep saygı duyuyoruz. Bugüne kadar da bunu yerine getirmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz.
- Bizi başı örtülü ve başı açık vatandaşlarımıza eşit davrandık, iki tarafı da koruma altına aldık.
- Biz cumhuriyet tarihinin en köklü, en demokratik reformlarını gerçekleştiren bir hükümetiz. Demokrasi güçlendikçe imtiyazlarını kaybedenler var bu ülkede. Değişimi engellemek için her yola başvuruyorlar.
Cumhuriyet, Sendika.Org

Business News