"OLAY, OCAK 1976'da MEYDANA GELMİŞTİ. BEN O DÖNEMDE DİYARBAKIR'daki JANDARMA HELİKOPTER BİRLİĞİ'nde GÖREVLİYDİM. O GÜN, BİRLİK NÖBETÇİ AMİRİYDİM. PAZAR GÜNÜYDÜ. BAĞLI OLDUĞUMUZ KOMUTANLIKTAN, MALATYA'ya İKİ HELİKOPTER GÖNDERİLMESİ İSTENDİ. BEN DE BİRLİK KOMUTANINI ARAYARAK, DURUMU ARZ ETTİM. O DA, HEMEN GELECEĞİNİ ve HELİKOPTERLERİN HAZIRLANMASINI, UÇUŞ EKİBİNE HABER VERİLMESİNİ EMRETTİ. GÖREV İÇİN, 3 PİLOT ve İKİ TEKNİSYEN PLANLANDI. ONLAR DA YARIM SAAT İÇİNDE BİRLİĞE GELDİLER. HAZIRLIKLAR TAMAMLANDIKTAN SONRA MALATYA'ya HAREKET ETTİLER.
ÜÇÜ DE ODTÜ ÖĞRENCİSİ OLAN EYLEMCİ GENÇLER BİR BAĞ EVİNDE KISTIRILIYORLAR. YÖREDE BAŞKA BİR BİNA YOKMUŞ. EVİN ÇEVRESİ KUŞATILMIŞ, YUKARIDA DA İKİ HELİKOPTER SÜREKLİ GÖZETLEME UÇUŞU YAPIYOR. GENÇLERİN KAÇABİLME OLANAĞI YOK. TÜNEL DE KAZAMAZLAR. ZATEN BUNUN BİR MANTIĞI DA YOK. GÜVENLİK GÜÇLERİNİ YÖNETENLER, GENÇLERİ YAKALAMAK YERİNE ONLARI ÖLÜ ELE GEÇİRMEYE KARAR VERİYORLAR. AŞAĞIDAN ATEŞ EDİLİRKEN, YUKARIDAN DA HELİKOPTERLERDEN EL BOMBALARI ATILIYOR. BÖYLECE O ÜÇ GENÇ YAŞAMLARINI YİTİRİYORLAR.
ERTESİ GÜNÜ HELİKOPTERLER BİRLİĞİMİZE DÖNÜNCE BU OLAYIN AYRINTILARINI PİLOT ve TEKNİSYEN ARKADAŞLARDAN ÖĞRENİYORUM. PİLOT ARKADAŞLARA GÜVENLİK GÜÇLERİYLE, KENDİLERİNİN YAPTIKLARININ YANLIŞ ve SUÇ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİM. ÇÜNKÜ GÜVENLİK GÜÇLERİNİN GÖREVİ, SANIKLARI YAKALAYIP ADLİ MAKAMLARA TESLİM ETMEKTİR, YARGILAMAK DEĞİL. YARGILAMAK, YARGI ERKİNİN GÖREV ve YETKİSİNDEDİR. BUNU YAPANLAR HEM YETKİLERİNİ AŞARAK SUÇ İŞLEMİŞLER ve HEM DE ÜÇ İNSANIN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMUŞLARDI. ÜSTELİK TE ONLAR HENÜZ BİR SUÇ DA İŞLEMEMİŞLERDİ...
BEN NÖBETİ DEVREDERKEN, NÖBET DEFTERİNE "Malatya'daki olayda görev alan helikopterler yerine, Malatya'daki katliamda görev alan helikopterler saat 12.00'da birliğe döndüler." BİÇİMİNDE YAZDIĞIM İÇİN, BİRLİK KOMUTANI BENDEN SAVUNMA İSTEMİŞTİ. BEN DE SAVUNMAMDA, BU OLAYDA GÜVENLİK GÜÇLERİNCE SUÇ İŞLENDİĞİNİ ve İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ'nde YAZILI OLAN İNSANIN YAŞAM HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNDEN FALAN SÖZ ETMİŞTİM. KOMUTAN SAVUNMAMI YETERLİ GÖRMEDİĞİ GEREKÇESİYLE BANA "şiddetli tevbih" CEZASI VERMİŞTİ.
OLAYDAN HİÇ PİŞMANLIK DUYMAYAN O 3 PİLOT ARKADAŞA, "Temenni etmiyorum ama, bunun acısı bir gün sizlerden çıkabilir." DEMİŞTİM. O 3 ARKADAŞTAN BİRİ ARALIK 1976, DİĞERİ EKİM 1979 ve SONUNCUSU DA OCAK 1995'de HELİKOPTER KAZALARINDA YAŞAMLARINI YİTİRDİLER..." (Sosyal Medya-Facebook)
26 OCAK 1976, BEYLERDERESİ - MALATYA
Bundan 36 sene önce, 26 Ocak 1976 günü Malatya ili Beylerderesi mevkiinde Yusuf Ziya Güneş, Hasan Basri Temizalp ve İlker Akman oligarşinin kolluk güçleriyle girdikleri çatışmada öldürüldüler.
Ellerinde tek bir tabanca olmasına karşın oligarşinin zor güçlerine teslim olmayan üç “Halkın Devrimci Öncüleri” militanı yoğun bir askeri kuşatma sonucunda katledildiler.
Malatya’ya bağlı Beylerderesi mevkiinde demiryolu hattına yakın bir yerdeki bir kayısı kurutma evinde çatışmaya giren Yusuf Ziya Güneş, Hasan Basri Temizalp ve İlker Akman, helikopterlerle bombalanmalarına, yoğun ateş altında tutulmalarına karşın üç saat boyunca direnmiş; çatışma sonunda Yusuf Ziya Güneş ve Hasan Basri Temizalp ölü ele geçirilmiş, İlker Akman’sa ağır yaralı ele geçmesine karşın kurşunlanarak öldürülmüştür. Üç halk neferi katledildikten sonra oligarşinin maşaları tarafınca arabaların arkasında kilometrelerce sürüklendiler.
ÜÇÜ DE ODTÜ ÖĞRENCİSİ OLAN EYLEMCİ GENÇLER BİR BAĞ EVİNDE KISTIRILIYORLAR. YÖREDE BAŞKA BİR BİNA YOKMUŞ. EVİN ÇEVRESİ KUŞATILMIŞ, YUKARIDA DA İKİ HELİKOPTER SÜREKLİ GÖZETLEME UÇUŞU YAPIYOR. GENÇLERİN KAÇABİLME OLANAĞI YOK. TÜNEL DE KAZAMAZLAR. ZATEN BUNUN BİR MANTIĞI DA YOK. GÜVENLİK GÜÇLERİNİ YÖNETENLER, GENÇLERİ YAKALAMAK YERİNE ONLARI ÖLÜ ELE GEÇİRMEYE KARAR VERİYORLAR. AŞAĞIDAN ATEŞ EDİLİRKEN, YUKARIDAN DA HELİKOPTERLERDEN EL BOMBALARI ATILIYOR. BÖYLECE O ÜÇ GENÇ YAŞAMLARINI YİTİRİYORLAR.
ERTESİ GÜNÜ HELİKOPTERLER BİRLİĞİMİZE DÖNÜNCE BU OLAYIN AYRINTILARINI PİLOT ve TEKNİSYEN ARKADAŞLARDAN ÖĞRENİYORUM. PİLOT ARKADAŞLARA GÜVENLİK GÜÇLERİYLE, KENDİLERİNİN YAPTIKLARININ YANLIŞ ve SUÇ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİM. ÇÜNKÜ GÜVENLİK GÜÇLERİNİN GÖREVİ, SANIKLARI YAKALAYIP ADLİ MAKAMLARA TESLİM ETMEKTİR, YARGILAMAK DEĞİL. YARGILAMAK, YARGI ERKİNİN GÖREV ve YETKİSİNDEDİR. BUNU YAPANLAR HEM YETKİLERİNİ AŞARAK SUÇ İŞLEMİŞLER ve HEM DE ÜÇ İNSANIN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMUŞLARDI. ÜSTELİK TE ONLAR HENÜZ BİR SUÇ DA İŞLEMEMİŞLERDİ...
BEN NÖBETİ DEVREDERKEN, NÖBET DEFTERİNE "Malatya'daki olayda görev alan helikopterler yerine, Malatya'daki katliamda görev alan helikopterler saat 12.00'da birliğe döndüler." BİÇİMİNDE YAZDIĞIM İÇİN, BİRLİK KOMUTANI BENDEN SAVUNMA İSTEMİŞTİ. BEN DE SAVUNMAMDA, BU OLAYDA GÜVENLİK GÜÇLERİNCE SUÇ İŞLENDİĞİNİ ve İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ'nde YAZILI OLAN İNSANIN YAŞAM HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNDEN FALAN SÖZ ETMİŞTİM. KOMUTAN SAVUNMAMI YETERLİ GÖRMEDİĞİ GEREKÇESİYLE BANA "şiddetli tevbih" CEZASI VERMİŞTİ.
OLAYDAN HİÇ PİŞMANLIK DUYMAYAN O 3 PİLOT ARKADAŞA, "Temenni etmiyorum ama, bunun acısı bir gün sizlerden çıkabilir." DEMİŞTİM. O 3 ARKADAŞTAN BİRİ ARALIK 1976, DİĞERİ EKİM 1979 ve SONUNCUSU DA OCAK 1995'de HELİKOPTER KAZALARINDA YAŞAMLARINI YİTİRDİLER..." (Sosyal Medya-Facebook)
26 OCAK 1976, BEYLERDERESİ - MALATYA
Bundan 36 sene önce, 26 Ocak 1976 günü Malatya ili Beylerderesi mevkiinde Yusuf Ziya Güneş, Hasan Basri Temizalp ve İlker Akman oligarşinin kolluk güçleriyle girdikleri çatışmada öldürüldüler.
Ellerinde tek bir tabanca olmasına karşın oligarşinin zor güçlerine teslim olmayan üç “Halkın Devrimci Öncüleri” militanı yoğun bir askeri kuşatma sonucunda katledildiler.
Malatya’ya bağlı Beylerderesi mevkiinde demiryolu hattına yakın bir yerdeki bir kayısı kurutma evinde çatışmaya giren Yusuf Ziya Güneş, Hasan Basri Temizalp ve İlker Akman, helikopterlerle bombalanmalarına, yoğun ateş altında tutulmalarına karşın üç saat boyunca direnmiş; çatışma sonunda Yusuf Ziya Güneş ve Hasan Basri Temizalp ölü ele geçirilmiş, İlker Akman’sa ağır yaralı ele geçmesine karşın kurşunlanarak öldürülmüştür. Üç halk neferi katledildikten sonra oligarşinin maşaları tarafınca arabaların arkasında kilometrelerce sürüklendiler.