Türkiye’de kanser tedavisi için gereken 61 ilaç piyasada bulunmuyor. İlaçlar karaborsaya düşüyor. İlaçların bulunmaması tedavi sürecini engelliyor
Türkiye’de daha önce de ilaç fiyatlandırma konusunda ilaç firmaları ile Sağlık Bakanlığı arasında yaşanan sorunlar büyümüş, Mayıs ayında Radikal gazetesinin haberi ile ülke gündemine oturmuştu. Sağlık Bakanlığı ilaçlarda yeni bir fiyatlandırmaya gideceğini, piyasada bulunamayan ilaçların da Türkiye ’de üretileceğini bildirmişti. Ancak bakanlığın yeni ilaç politikası da piyasada bulunamayan ilaçların temini için çözüm olmadı.
Çoğunun fiyatı düşük
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan ilaç sayısı 10 bin civarında. 10 bin ilaçtan 310’u, başta fiyat anlaşmazlığı olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı ithal edilmiyor. Piyasada bulunamayan ilaçların 61’i kanser tedavisinde kullanılırken, piyasada bulunamayan ilaçlar arasında zatürree, verem ve Hepatit B gibi hastalıklarda kullanılan aşılar da yer alıyor. 310 ilaçtan 180’inin etiket fiyatı 10 liranın altında. Piyasada olmayan en yüksek fiyatlı ilaç 200 lira.
Farklı kur zarar ettiriyor
Bakanlık 15 lira ve altındaki ilaçların Türkiye’ye getirilmesi için mayıs ayında yeni bir ıskonto düzenlemesine gitti. 15 liranın altındaki ilaçlarda yüzde 50 ile yüzde 100’lük oranda indirim yapılınca 15 lira ve altındaki ilaçlarda ortalama beş liralık artış yaşandı. Ancak ilaç fiyatlarındaki bu artış da piyasada bulunamayan ilaçların temini için çözüm olmadı. Iskonto kesintisi ilaç ithalinin önündeki engellerden sadece biri. Bakanlığın ucuz ilaç temin etme politikasından kaynaklı olarak ilaç ithalini engelleyen en büyük problem ise farklı kur hesaplaması. Sağlık Bakanlığı, euro ile ithal edilen ilaçları fiyatlandırırken kuru 2 lira 66 kuruş üzerinden değil, 1 lira 95 kuruş üzerinden hesaplıyor. Bu durumda ilaç şirketleri zarara uğradıklarını iddia ediyor.
‘Özel fiyatlandırma olmalı’
Radikal gazetesine konuşan İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör durumu şöyle özetliyor: “Bakanlık piyasada bulunamayan ilaçların Türkiye’de üretilmesi için bazı teşviklerde bulundu. Ancak ilaçların Türkiye’de üretilme projesi kısa vadede ilaç tedarik etme sorununu çözemiyor. Çünkü bir ilacın üretim aşaması 6 ay ile 1 yıl arasında değişiyor. Düşük fiyat uygulamasından dolayı Türkiye’ye getirilmeyen ilaçların tedarik edilmesi için bakanlık ıskonto fiyatlarında ufak değişiklikler yaptı. Ama bu değişikliğe rağmen firmalar, getirdikleri ilacı değerinin altında satmak zorunda. Durum böyle olunca ilaçların ithal edilmesinde gelişme yaşanmadı. İlaç üretim teşvikinin yanı sıra özellikle kanser gibi hayati ilaçlarda özel fiyatlandırma yapılmalı. Özel fiyatlandırma sistemi sıkıntıyı kısa vadede büyük oranda çözer.” diyor.
Kaynak:Radikal
Türkiye’de daha önce de ilaç fiyatlandırma konusunda ilaç firmaları ile Sağlık Bakanlığı arasında yaşanan sorunlar büyümüş, Mayıs ayında Radikal gazetesinin haberi ile ülke gündemine oturmuştu. Sağlık Bakanlığı ilaçlarda yeni bir fiyatlandırmaya gideceğini, piyasada bulunamayan ilaçların da Türkiye ’de üretileceğini bildirmişti. Ancak bakanlığın yeni ilaç politikası da piyasada bulunamayan ilaçların temini için çözüm olmadı.
Çoğunun fiyatı düşük
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan ilaç sayısı 10 bin civarında. 10 bin ilaçtan 310’u, başta fiyat anlaşmazlığı olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı ithal edilmiyor. Piyasada bulunamayan ilaçların 61’i kanser tedavisinde kullanılırken, piyasada bulunamayan ilaçlar arasında zatürree, verem ve Hepatit B gibi hastalıklarda kullanılan aşılar da yer alıyor. 310 ilaçtan 180’inin etiket fiyatı 10 liranın altında. Piyasada olmayan en yüksek fiyatlı ilaç 200 lira.
Farklı kur zarar ettiriyor
Bakanlık 15 lira ve altındaki ilaçların Türkiye’ye getirilmesi için mayıs ayında yeni bir ıskonto düzenlemesine gitti. 15 liranın altındaki ilaçlarda yüzde 50 ile yüzde 100’lük oranda indirim yapılınca 15 lira ve altındaki ilaçlarda ortalama beş liralık artış yaşandı. Ancak ilaç fiyatlarındaki bu artış da piyasada bulunamayan ilaçların temini için çözüm olmadı. Iskonto kesintisi ilaç ithalinin önündeki engellerden sadece biri. Bakanlığın ucuz ilaç temin etme politikasından kaynaklı olarak ilaç ithalini engelleyen en büyük problem ise farklı kur hesaplaması. Sağlık Bakanlığı, euro ile ithal edilen ilaçları fiyatlandırırken kuru 2 lira 66 kuruş üzerinden değil, 1 lira 95 kuruş üzerinden hesaplıyor. Bu durumda ilaç şirketleri zarara uğradıklarını iddia ediyor.
‘Özel fiyatlandırma olmalı’
Radikal gazetesine konuşan İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör durumu şöyle özetliyor: “Bakanlık piyasada bulunamayan ilaçların Türkiye’de üretilmesi için bazı teşviklerde bulundu. Ancak ilaçların Türkiye’de üretilme projesi kısa vadede ilaç tedarik etme sorununu çözemiyor. Çünkü bir ilacın üretim aşaması 6 ay ile 1 yıl arasında değişiyor. Düşük fiyat uygulamasından dolayı Türkiye’ye getirilmeyen ilaçların tedarik edilmesi için bakanlık ıskonto fiyatlarında ufak değişiklikler yaptı. Ama bu değişikliğe rağmen firmalar, getirdikleri ilacı değerinin altında satmak zorunda. Durum böyle olunca ilaçların ithal edilmesinde gelişme yaşanmadı. İlaç üretim teşvikinin yanı sıra özellikle kanser gibi hayati ilaçlarda özel fiyatlandırma yapılmalı. Özel fiyatlandırma sistemi sıkıntıyı kısa vadede büyük oranda çözer.” diyor.
Kaynak:Radikal