AKP’ye yakın bir derneğin yürüttüğü “Aile Avukatlığı Projesi”, kamuoyuna “her ailenin bir avukatı olacak” şeklinde yansıtıldı. Projeye devlet tam destek verdi. Projeyi yürüten dernek, amacın “aileyi güçlendirmek” olduğunu söylüyor. Yani “aile avukatları”, şiddet mağduru kadın ya da çocuklara “evine dön” diyecek.
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, yürütücüsünün Adalet ve Hukuk Derneği, Medeniyet Üniversitesi ve Bağcılar Kaymakamlığı olduğu Aile Avukatlığı ve Rehberliği Projesi, kamuoyuna “her ailenin bir avukatı olacak” manşeti ile sunuldu. Projenin açılışına Bakan Fatma Şahin’in de katılmış olması, AKP’nin, avukatlık hizmetinin tüm aşamalarıyla her aileye ücretsiz sunulacağı algısı yarattı. Ayrıntıların açığa çıkmasıyla birlikte projenin ucunun AKP’nin barolara karşı tavrına kadar uzandığı anlaşıldı.
Kadınlara telkin merkezi
“Aile avukatı ile buluşuyor”, “Şiddet, istismar, taciz varsa, avukatınız da var” gibi sloganların ön plana çıkarıldığı projeyle kadın, yaşlı, engelli ve gençlerin hak ve hukuki bilgilere ulaşmasının hedeflendiği belirtiliyor. Projenin yürütücüleri, pilot bölge olarak İstanbul Bağcılar’ı seçtiklerini, başvuranlara hukuki bilgi verileceğini, daha sonra da projenin elli bin aileyi kapsayacak şekilde genişletileceğini belirtiyorlar. Bağcılar ilçesinin pilot bölge olmasının nedeni, Bağcılar’ın aile içi şiddettin en çok yaşandığı ilçe olması ve savcılığa şikayetlerin en çok bu bölgeden gelmesi şeklinde belirtilmiş.
Projeyi destekleyen kurum ve kuruluşların açıklamaları ise projenin AKP’nin gerici politikalarının bir parçası olduğunu ele veriyor. Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Av. Süleyman Taşbaş, projenin tanıtımında “eş ve çocukları ile kavga eden kadınlar” tanımı yapmaktan çekinmeyip, kurulan Aile Avukatlığı Merkezi’ni, “kadınların, eşi ya da çocuklarıyla kavga ettiklerinde geleceği yer değil, sorunları çözüme kavuşturabilecek bir yer” şeklinde tanıtıyor. Proje her ne kadar “dezavantajlı gruplar”dan söz etse de merkezine “makbul aile”yi alıyor. Derneğin Genel Sekreteri Av. Selami Kurt’un açılış tarihinde Twitter hesabından attığı “Yasaklarla bir yere varılamaz. Boşanmanın yegane çare olmadığını avukattan duymak hiç de fena olmaz” mesajı, projenin kadınlara dönük bir telkin merkezi olarak çalışacağını gösteriyor.
Keza aynı açılışta, Bağcılar Belediye Başkanı, Lokman Çağrıcı, kurulan merkezin “boşanma ya da huzursuzluk gibi sorunlara sebep olmayacağını” belirtmesi, projenin en çok kadınları mağdur edeceği endişesini artırıyor.
Kurulan Aile Avukatlığı Merkezi’nin Facebook hesabında yer alan, “Toplumumuzun temel taşı aile güçleniyor. Aile bireyleri sorunlarına çözümü adliyelerde değil yuvasında buluyor” mesajı da dikkat çekici.
Müftülük ve emniyet desteği
Bağcılar Müftülüğü’ne bağlı kadın dini görevliler ve Bağcılar Emniyet yetkilileri de projeye ilgi gösteren ve destek sunacaklarını belirtenler arasında. Projenin yürütücüsü olan dernek yetkilileriyse, bu durumdan çok memnun olduklarını gizlemiyorlar.
Yandaş dernek eliyle ‘aile’ projesi
Proje, mali olarak İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından destekleniyor. Ajansın yönetim kurulu başkanlığını, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yürütüyor. Kalkınma ajanslarının mali kaynaklarının büyük bir kısmı merkezi bütçeden karşılanıyor. Söz konusu projenin hangi tarihte kabul edildiği ve ne büyüklükte bir bütçe ile desteklendiği henüz bilinmiyor. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destek verdiği projeler arasında AKP’li belediyelerce hayata geçirilenlerin ağırlığı dikkat çekiyor.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi ise projenin sanal eğitim kısmını organize ediyor. Projenin akademik ayağının İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nce gerçekleştirilmesi tesadüf değil. Üniversitenin rektörü, Prof. Dr. Hamit Okur, ODTÜ öğrencilerini ve rektörünü kınama açıklaması yapan rektörlerden. Aynı Rektör, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun öncülük ettiği Şuhut Vakfı’nın da kurucusu. Medeniyet Üniversitesi’nin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülfettin Çelik ise YÖK tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliği için ismi Abdullah Gül’e iletilen üç adaydan biriydi.
Yandaş dernek işbaşında
Projenin asıl sahibi olan Adalet ve Hukuk Derneği ise AKP’ye yakınlığı ile bilinen Hukukun Üstünlüğü Platformu bileşenlerinden. Hukukun Üstünlüğü Platformu, son olarak, bazı gazetelerin ve internet sitelerinin, bir program dahilinde, meşru seçimlerle işbaşına gelmiş hükümeti devirme gayretiyle toplumu manipüle edecek birçok yalan ve kasıtlı habere imza attığnı iddia ederek, savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Platformun suç duyurusunda bulundukları arasında soL da bulunuyor.
Derneğin yakın dönemde gerçekleştirdiği hizmet binası açılışına, Adalet Bakanı Sadullah Ergin onur konuğu olarak katılmıştı. Ergin, burada yaptığı konuşmada, referandumun semerelerinin ortaya çıkmaya başladığını, yargının artık geleceğe güvenle yürüyen bir performans ortaya koyduğunu söylemişti.
Arabuluculuk sistemi projeye uzak değil...
Av. Murat Kara, Türkiye yargı sistemine dahil edilen arabuluculuk sistemiyle Aile Danışmanları Merkezi projesinin kesiştiği görüşünde. Arabuluculuk sisteminin dünyadaki örneklerinin “çok hukukluluğunun” önünü açtığını söyleyen Kara, “Arabulucuların politik, kişisel görüşlerinin vereceği kararda etkili olacağı açıktır. Aynı şekilde var olan örfi ilişkilerin kabul edilme oranı boşanma aşamasında yüksek olacaktır” diyor. Av. Kara, “Her aileye bir avukat” projesinin aslında bir yanıyla da çok hukukluğun fiilen uygulanması anlamına geldiğini vurguluyor.Aysel Tekerek - soL
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, yürütücüsünün Adalet ve Hukuk Derneği, Medeniyet Üniversitesi ve Bağcılar Kaymakamlığı olduğu Aile Avukatlığı ve Rehberliği Projesi, kamuoyuna “her ailenin bir avukatı olacak” manşeti ile sunuldu. Projenin açılışına Bakan Fatma Şahin’in de katılmış olması, AKP’nin, avukatlık hizmetinin tüm aşamalarıyla her aileye ücretsiz sunulacağı algısı yarattı. Ayrıntıların açığa çıkmasıyla birlikte projenin ucunun AKP’nin barolara karşı tavrına kadar uzandığı anlaşıldı.
Kadınlara telkin merkezi
“Aile avukatı ile buluşuyor”, “Şiddet, istismar, taciz varsa, avukatınız da var” gibi sloganların ön plana çıkarıldığı projeyle kadın, yaşlı, engelli ve gençlerin hak ve hukuki bilgilere ulaşmasının hedeflendiği belirtiliyor. Projenin yürütücüleri, pilot bölge olarak İstanbul Bağcılar’ı seçtiklerini, başvuranlara hukuki bilgi verileceğini, daha sonra da projenin elli bin aileyi kapsayacak şekilde genişletileceğini belirtiyorlar. Bağcılar ilçesinin pilot bölge olmasının nedeni, Bağcılar’ın aile içi şiddettin en çok yaşandığı ilçe olması ve savcılığa şikayetlerin en çok bu bölgeden gelmesi şeklinde belirtilmiş.
Projeyi destekleyen kurum ve kuruluşların açıklamaları ise projenin AKP’nin gerici politikalarının bir parçası olduğunu ele veriyor. Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Av. Süleyman Taşbaş, projenin tanıtımında “eş ve çocukları ile kavga eden kadınlar” tanımı yapmaktan çekinmeyip, kurulan Aile Avukatlığı Merkezi’ni, “kadınların, eşi ya da çocuklarıyla kavga ettiklerinde geleceği yer değil, sorunları çözüme kavuşturabilecek bir yer” şeklinde tanıtıyor. Proje her ne kadar “dezavantajlı gruplar”dan söz etse de merkezine “makbul aile”yi alıyor. Derneğin Genel Sekreteri Av. Selami Kurt’un açılış tarihinde Twitter hesabından attığı “Yasaklarla bir yere varılamaz. Boşanmanın yegane çare olmadığını avukattan duymak hiç de fena olmaz” mesajı, projenin kadınlara dönük bir telkin merkezi olarak çalışacağını gösteriyor.
Keza aynı açılışta, Bağcılar Belediye Başkanı, Lokman Çağrıcı, kurulan merkezin “boşanma ya da huzursuzluk gibi sorunlara sebep olmayacağını” belirtmesi, projenin en çok kadınları mağdur edeceği endişesini artırıyor.
Kurulan Aile Avukatlığı Merkezi’nin Facebook hesabında yer alan, “Toplumumuzun temel taşı aile güçleniyor. Aile bireyleri sorunlarına çözümü adliyelerde değil yuvasında buluyor” mesajı da dikkat çekici.
Müftülük ve emniyet desteği
Bağcılar Müftülüğü’ne bağlı kadın dini görevliler ve Bağcılar Emniyet yetkilileri de projeye ilgi gösteren ve destek sunacaklarını belirtenler arasında. Projenin yürütücüsü olan dernek yetkilileriyse, bu durumdan çok memnun olduklarını gizlemiyorlar.
Yandaş dernek eliyle ‘aile’ projesi
Proje, mali olarak İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından destekleniyor. Ajansın yönetim kurulu başkanlığını, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yürütüyor. Kalkınma ajanslarının mali kaynaklarının büyük bir kısmı merkezi bütçeden karşılanıyor. Söz konusu projenin hangi tarihte kabul edildiği ve ne büyüklükte bir bütçe ile desteklendiği henüz bilinmiyor. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destek verdiği projeler arasında AKP’li belediyelerce hayata geçirilenlerin ağırlığı dikkat çekiyor.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi ise projenin sanal eğitim kısmını organize ediyor. Projenin akademik ayağının İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nce gerçekleştirilmesi tesadüf değil. Üniversitenin rektörü, Prof. Dr. Hamit Okur, ODTÜ öğrencilerini ve rektörünü kınama açıklaması yapan rektörlerden. Aynı Rektör, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun öncülük ettiği Şuhut Vakfı’nın da kurucusu. Medeniyet Üniversitesi’nin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülfettin Çelik ise YÖK tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliği için ismi Abdullah Gül’e iletilen üç adaydan biriydi.
Yandaş dernek işbaşında
Projenin asıl sahibi olan Adalet ve Hukuk Derneği ise AKP’ye yakınlığı ile bilinen Hukukun Üstünlüğü Platformu bileşenlerinden. Hukukun Üstünlüğü Platformu, son olarak, bazı gazetelerin ve internet sitelerinin, bir program dahilinde, meşru seçimlerle işbaşına gelmiş hükümeti devirme gayretiyle toplumu manipüle edecek birçok yalan ve kasıtlı habere imza attığnı iddia ederek, savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Platformun suç duyurusunda bulundukları arasında soL da bulunuyor.
Derneğin yakın dönemde gerçekleştirdiği hizmet binası açılışına, Adalet Bakanı Sadullah Ergin onur konuğu olarak katılmıştı. Ergin, burada yaptığı konuşmada, referandumun semerelerinin ortaya çıkmaya başladığını, yargının artık geleceğe güvenle yürüyen bir performans ortaya koyduğunu söylemişti.
Arabuluculuk sistemi projeye uzak değil...
Av. Murat Kara, Türkiye yargı sistemine dahil edilen arabuluculuk sistemiyle Aile Danışmanları Merkezi projesinin kesiştiği görüşünde. Arabuluculuk sisteminin dünyadaki örneklerinin “çok hukukluluğunun” önünü açtığını söyleyen Kara, “Arabulucuların politik, kişisel görüşlerinin vereceği kararda etkili olacağı açıktır. Aynı şekilde var olan örfi ilişkilerin kabul edilme oranı boşanma aşamasında yüksek olacaktır” diyor. Av. Kara, “Her aileye bir avukat” projesinin aslında bir yanıyla da çok hukukluğun fiilen uygulanması anlamına geldiğini vurguluyor.Aysel Tekerek - soL