Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Genel Başkan
Yardımcısı Ertuğrul Kürkçü, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında
oluşturulan büyük salonda görülen KCK Davası'nı izledi. Duruşmaya verilen arada
basın açıklaması yapan Tuncel, KCK ana Davası'nda bugün ara karar verileceğini
söyleyerek, davayı en başından beri siyasi soykırım davası olarak ifade
ettiklerini söyledi.
Sebahat Tuncel, "Özellikle bu ülkede demokratik çözümden bahseden, Kürt sorunun çözümü konusu müzakerelerin başladığını ve bu konunun devam edeceğini söyleyen siyasi iktidara çağrımızdır" diyen Tuncel, "Gerçekten bu konuda eğer söylediğiniz gibiyse o zaman bu mahkemelerin hala devam ediyor olması büyük bir problemdir. Bu mesele bir af meselesi falan değildir. Başbakan Diyarbakır'da 'Dağlar boşalacak, zindanlar boşalacak' diye ifade etti. Bu mesele tamda devletin Kürtlere uyguladığı politikasının bir yaklaşımıdır. Devlet aslında bu davadan dolayı özür dilemelidir Kürt halkından. KCK adı altında yürütülen bu siyasi soykırım davalarının siyasi bir mesele olduğunun altını çizerek, derhal arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Ve bu utanç yargılamalarına derhal son verilmelidir" dedi.
"BDP'NİN BÜTÜN FAALİYETLERİNİN ARKASINDAYIZ"
Sebahat Tuncel, "Biz Halkların Demokratik Partisi olarak temel bir bileşenimiz olan Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) bütün faaliyetlerinin aslında arkasındayız. Çünkü biz biliyoruz ki BDP bu ülkede ana muhalefet görevi görüyor. Bugün parlamentoda dördüncü büyük grup olarak ana muhalefet görevi görüyor. Bu ülkede ezilenlerin, emekçilerin, Kürt halkının, kadınların sesi olmaya devam ediyor. Dolayısıyla BDP'ye yapılan bu operasyon aslında BDP'nin demokratik muhalefetin sesini kısmaya yönelik bir yaklaşımdır" diye konuştu.
"BİZ ARTIK BU TİYATROYU İZLEMEK İSTEMİYORUZ"
Tuncel konuşmasını şöyle tamamladı: "Yargı bağımsızdır, şudur, budur bunların hepsinin hikâye olduğunu biz yargılama boyunca gördük. 2009'dan beri bu tiyatro sahneleniyor. Biz artık bu tiyatroyu izlemek istemiyoruz. Bugün burada tutuklanan arkadaşlarımızın çoğuyla biz birlikte çalıştık. Ben BDP İstanbul milletvekiliyken hepsiyle birlikte çalıştık. Eğer bugün milletvekili seçildiysek bu arkadaşlarımızın sayesinde onlarla birlikte şunu hep birlikte söyledik. Kürt sorunu savaş, çatışma zemininden çıkmasının tek yolu diyalog ve müzakerenin başlatılmasıdır. Bugün devlet bu diyalog sürecini en azından başlattı. Kürt halk önderi Sayın Öcalan'la diyaloglar yapılıyor. İmralı'ya devlet heyeti gidiyor. BDP'den milletvekili arkadaşlarımız gidiyor geliyor. Aslında bu dava zaten baştan düşmüş durumdadır. Bu meselenin biran önce çözülmesi gerekiyor. Bu Türkiye'de gerçekten müzakerelere geçiş sürecinde de Kürt sorunun çözümüne de katkı sunacak. Bu sadece Kürtlerin meselesi değil bütün Türkiye halklarının meselesidir diye düşünüyorum. Biz bugün KCK adı altında yargılanan arkadaşlarımızın suçlu olmadığını, onların yaptığının suç olmadığını eğer öyle olsa zaten hepimizin şuan yaptığı devlet nezdinde suç olarak kabul ediliyor. Çünkü biz o arkadaşlarımızın söylediği şeylerin aynısını şimdi de söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz."
KCK DAVASI'NDA TALEPLER ALINDI
Öte
yandan 91'i tutuklu 205 sanık hakkında açılan KCK Davası'nda avukatların
talepleri alındı. Söz alan avukatlar, tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.
Taleplerle ilgili görüşün açıklayan Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık, haklarında
yakalama kararı çıkartılan sanıkların yakalanmalarının ve dönüşü beklenen yazı
ile cevaplarının beklenmesini, tanık dinletilme taleplerinin sanıkların
savunmalarını tamamlamamasından sonra karar verilmesini, avukatlar Sinan Zincir
ile Ercan Kanar hakkında savunma sınırlarını aşan sözler nedeniyle haklarına suç
duyurusunda bulunulmasını ve tutuklu sanıkların tutukluluk haklarının devamına
karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, taleplerle ilgili ara kararını
açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.
Sebahat Tuncel, "Özellikle bu ülkede demokratik çözümden bahseden, Kürt sorunun çözümü konusu müzakerelerin başladığını ve bu konunun devam edeceğini söyleyen siyasi iktidara çağrımızdır" diyen Tuncel, "Gerçekten bu konuda eğer söylediğiniz gibiyse o zaman bu mahkemelerin hala devam ediyor olması büyük bir problemdir. Bu mesele bir af meselesi falan değildir. Başbakan Diyarbakır'da 'Dağlar boşalacak, zindanlar boşalacak' diye ifade etti. Bu mesele tamda devletin Kürtlere uyguladığı politikasının bir yaklaşımıdır. Devlet aslında bu davadan dolayı özür dilemelidir Kürt halkından. KCK adı altında yürütülen bu siyasi soykırım davalarının siyasi bir mesele olduğunun altını çizerek, derhal arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Ve bu utanç yargılamalarına derhal son verilmelidir" dedi.
"BDP'NİN BÜTÜN FAALİYETLERİNİN ARKASINDAYIZ"
Sebahat Tuncel, "Biz Halkların Demokratik Partisi olarak temel bir bileşenimiz olan Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) bütün faaliyetlerinin aslında arkasındayız. Çünkü biz biliyoruz ki BDP bu ülkede ana muhalefet görevi görüyor. Bugün parlamentoda dördüncü büyük grup olarak ana muhalefet görevi görüyor. Bu ülkede ezilenlerin, emekçilerin, Kürt halkının, kadınların sesi olmaya devam ediyor. Dolayısıyla BDP'ye yapılan bu operasyon aslında BDP'nin demokratik muhalefetin sesini kısmaya yönelik bir yaklaşımdır" diye konuştu.
"BİZ ARTIK BU TİYATROYU İZLEMEK İSTEMİYORUZ"
Tuncel konuşmasını şöyle tamamladı: "Yargı bağımsızdır, şudur, budur bunların hepsinin hikâye olduğunu biz yargılama boyunca gördük. 2009'dan beri bu tiyatro sahneleniyor. Biz artık bu tiyatroyu izlemek istemiyoruz. Bugün burada tutuklanan arkadaşlarımızın çoğuyla biz birlikte çalıştık. Ben BDP İstanbul milletvekiliyken hepsiyle birlikte çalıştık. Eğer bugün milletvekili seçildiysek bu arkadaşlarımızın sayesinde onlarla birlikte şunu hep birlikte söyledik. Kürt sorunu savaş, çatışma zemininden çıkmasının tek yolu diyalog ve müzakerenin başlatılmasıdır. Bugün devlet bu diyalog sürecini en azından başlattı. Kürt halk önderi Sayın Öcalan'la diyaloglar yapılıyor. İmralı'ya devlet heyeti gidiyor. BDP'den milletvekili arkadaşlarımız gidiyor geliyor. Aslında bu dava zaten baştan düşmüş durumdadır. Bu meselenin biran önce çözülmesi gerekiyor. Bu Türkiye'de gerçekten müzakerelere geçiş sürecinde de Kürt sorunun çözümüne de katkı sunacak. Bu sadece Kürtlerin meselesi değil bütün Türkiye halklarının meselesidir diye düşünüyorum. Biz bugün KCK adı altında yargılanan arkadaşlarımızın suçlu olmadığını, onların yaptığının suç olmadığını eğer öyle olsa zaten hepimizin şuan yaptığı devlet nezdinde suç olarak kabul ediliyor. Çünkü biz o arkadaşlarımızın söylediği şeylerin aynısını şimdi de söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz."
KCK DAVASI'NDA TALEPLER ALINDI