İzmir’de kürtaj yasağına karşı İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde bir eylem yapan Halkevci Kadınlar ve Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden 7 kadına açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Dava 3 Nisan’a ertelendi.

İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi mahkeme önünde İzmir Kadın Platformu bir eylem gerçekleştirildi. Eylemde ‘AKP elini bedenimden çek’, ‘Benim bedenim benim kararım’, ‘Doğururum doğurmam sokaktayım sana sormam’ sloganları atıldı.
Platform adına basın açıklamasını okuyan Evrim Çakır, iktidar olduğu günden beri kadınlara en az 3 çocuk yapma vaazı veren Tayyip Erdoğan’ın anneliği kadınlara esas insanlık ve yurttaşlık görevi olarak tanımlamaktan geri durmadığını ifade etti. “Ataerkil sistemden beslenen kapitalizmin gereklerini yerine getiren AKP iktidarı, kadın bedenini ve kimliğini parçalamaya, gericilikle kadının ezilen cins konumunu derinleştirmeye ve toplumu bir bütün olarak bu değerler çerçevesinde yeniden inşa etmeye hizmet etmektedir” diyen Çakır, kürtajın yasaklanmasının da bu inşanın bir parçası olduğuna dikkat çekti.
Kürtaj hakkının kadınların yaşamları pahasına kazandıkları özgürce yaşama, kendi bedenleri, yaşamları üzerinde söz ve karar sahibi olma hakkı olduğunu belirten Çakır, “Kürtaj yasağı tartışmaları başladığından beri AKP’ye, onun bakanlarına sözümüzü sokakta söyledik; Gezi direnişinde de barikatın önünde, biberinde, gazında, gecesinde, gündüzünde “benim bedenim benim hayatım” diyerek bedenimiz üzerinde kurulmaya çalışılan tahakküme karşı yaşam hakkımızı savunmak için sokaklardaydık” dedi.
Basın açıklaması sonrası bir drama gösterisi yapan kadınlar, AKP’nin kendi söylemleri üzerinden cinsiyetçi, gerici ve kadın düşmanı politikalarını deşifre ettiler. Drama gösterisi sonrası duruşmaya katılacak kadınlar duruşma salonuna geçtiler. Kimlik tespiti sırasında hakimin kadınlara ‘yanınızda yumurta getirdiniz mi?’ sorusu salonda gülüşmelere neden oldu.
‘Protesto yasal, gözaltı yasadışı’
Avukat Şule Arslan Hızal, kadınların demokratik ve anayasal haklarını kullandıklarını belirterek yapılan protestonun yasaya aykırı olmadığını, gözaltıların yasadışı olduğunu belirterek polise yönelik yaralama ya da bir saldırının söz konusu olmadığını, gözaltı sırasında yaşanan direnişin pasif bir direniş olduğunu söyliedi. Arslan’ın savunmasına ilişkin duruşma salonuna çağrılan beş polis birbiriyle çelişkili ifade vermesi dikkat çekti.
Duruşma 3 Nisan Perşembe günü saat: 10.50’ye ertelendi.
Sendika.Org/İzmir
kurtaj-izmir2
Daha yeni Daha eski