Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

SON EKLENENLER

latest

"Sayın Abdullah Öcalan'a güven ve desteğimin tam olduğunu belirtmek istiyorum"

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan İmralı Heyeti'nin Edirne Cezaevi'ne yaptığı ziyaretinin ardından Sel...


Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan İmralı Heyeti'nin Edirne Cezaevi'ne yaptığı ziyaretinin ardından Selahattin Demirtaş, bir mesaj yayımladı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, bugün, önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşmek üzere Edirne Cezaevi'ne gitti.

DEM Parti Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Pervin Buldan ve üç kez Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesine rağmen görevden alınarak yerine kayyım atanan Ahmet Türk'ten oluşan heyet, bir araçla cezaevine girdi.

"Bu fırsatı kaçırırsak 72 taraf müdahil olacak"

Yaklaşık üç saat süren görüşmenin ardından Sırrı Süreyya Önder, bir açıklama yaparak şöyle dedi:

"Özellikle televizyonlarda bu konuda spekülasyon yapılıyor. Sürecin şeffaf yürümediğine dair eleştiriler var. 'Daha ne geziyorlar' şeklinde serzenişler var. Bunlara gerek yok. Bunlar gelmekte olan barışa hizmet eden şeyler değil. Uğrunda nitelikli bir emek, çaba, mümkün olan en geniş katılımı sağlamakla uğraşıyoruz. Onun için arkadaşların süreçten şüphelenecek bir tutum içine girmelerini gerektirecek bir şey yok.

"Eğer bu fırsatı da kaçırırsak 72 taraf bu sürece müdahil olacak. Yarın Figen Yüksekdağ'ı Kandıra'da ziyaret ettikten sonra geniş bir açıklama yapacağız. Barışın kaybedeni olmaz, bu kazananı olan bir süreç değildir, herkes kazanır. Kamuoyunda sıklıklar çözüm ve barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Bu doğru değil. Barış bir sarılmayla bile oluşturulacak bir şeydir. Çözüm demokratik bir mücadele ve uzun soluklu bir iştir. Sorunun alanlarıyla ilgili bunun uzunluğu, derinliği değişir. Şu an için kurmaya çalıştığımız barıştır. Bunun için herkesten desteklerini bekliyoruz. Kamuoyundan gizlediğimiz ya da gizleyeceğimiz hiçbir şeyin olmayacağını bütün açık kalpliliğimizle söylüyoruz. Yüreğimiz elimizde, barış için geziyoruz."


Demirtaş: Hepimizin kazanacağı ortak bir gelecek

Selahattin Demirtaş da ziyaretten sonra sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayarak şöyle dedi:

"Değerli Kardeşlerim, DEM Parti İmralı Heyetimizin ziyareti vesilesiyle herkese yürek dolusu selam, sevgilerimi iletiyorum. Büyük bir fedakarlık ve ciddiyetle çalışmalarını sürdüren heyetimize de teşekkürlerimi sunarken ayrıca kendilerine, partimiz DEM Parti'ye, özellikle İmralı Tecrit Adasında demokratik çözüm ve barış için büyük çaba sarf eden Sayın Abdullah Öcalan'a güven ve desteğimin tam olduğunu belirtmek istiyorum.

Bu dönemin en hassas konusu kamuoyu desteğidir. Bu nedenle şeffaflık son derece önemli ve gereklidir. Heyetimizin, şeffaflığın gereği olarak Meclis'teki siyasi partileri bilgilendirmesi, önümüzdeki günlerde de sivil toplum örgütlerini, siyasi ve toplumsal çevreleri bilgilendirecek olması değerlidir. Ayrıca barış dilinin tüm çevrelere hakim olması da önemlidir. Bu konularda konuşan herkes tehdit, şantaj, aşağılama dilinden ve provokatif söylemlerden uzak durmalı, yenme ve yenilme üzerinden boş ve anlamsız bir retorik oluşturmak yerine herkesin, hepimizin kazanacağı ortak bir gelecek üzerinde durmalıdır.

"Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik" süreci

Her ne kadar sürece bir isim konulmasından ısrarla kaçınılıyor olunsa da bizim açımızdan bu süreç. "Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik" sürecidir. Bizler demokratik, barışçıl zeminde siyaset yapan aktörler olarak çatışmaların, şiddetin kalıcı şekilde son bulmasını arzuluyor, istiyor, destekliyoruz. Sayın Öcalan, koşulları oluştuğunda bu konuda bir inisiyatif alacaksa yanında olacağımızı belirtiyoruz. Olası bir çağrının tüm inisiyatifi elbette kendisindedir. Kendisinin de belirttiği gibi, böylesi bir çağrının hukuki, siyasi zeminini oluşturma sorumluluğu da iktidar ve parlamentodadır.

Bizler, barış girişimlerine bu aşamada her türlü desteği sunarız. Ancak çağrıyı yapacak olan da olası bir çağrının muhatabı da biz değiliz. Siyasetçiler olarak bizim rolümüz ve misyonumuz, barış zeminini güçlendirmek, tarafları barış için cesaretlendirmek, teşvik etmek ve barışı kolaylaştırmaktır. Fakat bundan da öte temel sorumluluğumuz; demokrasi, özgürlükler, eşitlik, adalet ve temel insan hakları için barışçıl, sivil, siyasi mücadeleyi büyütmektir. Bu mücadelenin kanal ve imkanlarının şimdiden açılması gerekir ki barış zemini de güçlensin. Bu hususu da ilgililerin dikkatine sunmak isteriz.

Herkes şunu bilmeli ki, ortada bazı iyi niyetler ve bu iyi niyetlerle yürütülen hazırlıklar var. Ancak sürecin ete kemiğe bürünebilmesi için, güven verici somut adımların hızlıca atılması gerekiyor. Yıllardır bu topraklarda tarifi imkansız acılara neden olan ve ülkenin bütün enerjisini tüketen çatışmaların ortadan kaldırılması, siyasal bir barışın sağlanması için her türlü desteği vermeye hazırız.

"Her adımın tereddütsüz yanında olacağım"

Ancak siyasal barış, beraberinde toplumsal barış yani demokratikleşme, eşitlik, adalet ve özgürlükler mücadelesinin tüm kanallarını açacak şekilde yapılırsa kalıcı olur, herkesin ve ülkenin yararına olur. Bu şekilde, siyasal barışın toplumsal desteği de artar, halkın ekseriyetinin sahiplenmesiyle tüm provokasyonlar ve baltalama girişimleri de boşa çıkar.

Yine bu kritik ve tarihi dönemde, Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Özgür Özel ve diğer tüm parti liderlerine, barış için aldıkları ve alacakları inisiyatifler nedeniyle teşekkürlerimi sunuyor, desteğimi iletiyorum. Her türlü kişisel, partisel çıkarın ötesinde, demokrasinin güçlenmesine dair atılacak her adımın tereddütsüz yanında olacağımı belirtiyorum.

Son olarak şunu da özellikle belirtmek istiyorum; Kürtlerin çoğunun yönü de yüzü de Türkiye'ye dönüktür. Barış ve güçlü bir demokrasi inşa edilebilirse bu süreçten hep birlikte kazanarak çıkacağımıza inanıyorum. Bunun için, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de yönünü, yüzünü tüm Kürtlere çevirerek büyük ve onurlu barışın inşasını sağlayacağını umuyor, diliyorum.

Heyetimize tekrar teşekkür ederken başarı dileklerimle birlikte, bir kez daha hepinize sıcak selam, sevgilerimi iletiyorum.

Selahattin Demirtaş 11 Ocak 2025, Edirne Cezaevi." (BİANET)

İŞÇİ GÜNLÜĞÜ