Mersin'in Boğazpınar Köyü'nde yapılmak istenen HES’e karşı mücadele eden köylülerin sözcüsü Ahmet Öztürk halk ozanı Dadaloğlu’nun dizelerini de içeren "ferman padişahınsa dağlar bizimdir, suyumuzu kimseye vermeyeceğiz" sözleri suç sayıldı.
Geçtiğimiz Haziran ayında Tarsus'taki Gezi protestoları kapsamında düzenlenen halk meclisinde söz alıp kısa bir konuşma yapan Ahmet Öztürk, Tarsus Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 7 Kasım'da ifade vermek için gittiği Tarsus Emniyet Müdürlüğü'nde kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında adeta şoke oldu.
“Ferman padişahın, dağlar bizimdir” dizeleri suç unsuru oldu
2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 28. maddesini ihlal ederek suç işlemeye ve kanunlara uymamaya teşvikle suçlanan Öztürk'e, "Eylemler esnasında kalabalığa yönlendirdiğiniz, kalabalığa hitaben konuşmalar yaptığınız, 10/ 06/ 2013 tarihinde Yarenlik Alanı Saat kulesi yanında; 'arkadaşlar, size Toros Dağları’ndan Taksim'e, Kızılay'a, Tarsus'a, tüm direnen çapulculara selam getirdim. Merhaba arkadaşlar, ben 1 Mayıs'tan beri bu halkın arasındayım. Ferman padişahınsa dağlar bizimdir diyoruz. Bir dakika arkadaşlar, son bir şey, bunların yalanlarına inanmıyoruz. Tekrar söylüyorum, ferman padişahınsa dağlar bizimdir, suyumuzu kimseye vermeyeceğiz' şeklinde konuşma yaparak grubu suç işlemeye ve kanunlara uymamaya teşvik ettiğiniz tespit edilmiş olup, bu husustaki ifadenizi veriniz" suçlamaları yöneltildi.
Öztürk: “Dadaloğlu’nu tanıdıklarından emin değilim”
Hakkındaki suçlamalar karşısında şaşkına dönen Öztürk, anayasal haklarını kullandığını belirterek kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. İfadesinin ardından hakkındaki suçlamalar ve soruşturmalarla ilgili sorularımızı yanıtlayan Öztürk, "bana bu suçlamaları yöneltenlerin Dadaloğlu'nu tanıyıp tanımadıklarından emin değilim. Dadaloğlu'nun türkülere dönüşmüş onlarca şiiri varken özellikle 'ferman padişahın, dağlar bizimdir' dizelerinin suç unsuru sayılması aslında her şeyi açıklıyor" diye konuştu.
HES mücadelesi yüzünden 5 ayrı soruşturma açıldı
"Grubu suç işlemeye teşvik etmekle" suçlandığı konuşmayı, Tarsus'ta Gezi protestoları sırasında kurulan halk meclisinde yaptığını söyleyen Öztürk, özel bir eğitim kurumunda öğretmenlik yaptığını anımsatarak şöyle konuştu:
Boğazpınar köyünde verilen HES karşıtı mücadelenin kişisel mücadelesi olmadığının da altını çizen Öztürk, "her zaman söyledim, bir Ahmet gider ama bu köyden onlarca Ahmet çıkar. Bu, bütün Boğazpınar'ın mücadelesidir. Köylüler bu konuda çok kararlılar. Geçtiğimiz Temmuz ayında köyümüzde yapılmak istenen HES projesine verilen ÇED Olumlu kararına karşı 49 köylü dava açtı. Şimdi yargı sürecini bekliyoruz" diye konuştu.
İki suç duyurusuna kovuşturmaya gerek yok kararı çıktı
Boğazpınar köyündeki HES karşıtı mücadelenin öncülüğünü yapan Öztürk hakkında dört ayrı suç duyurusu daha buluyor. HES projesi için yapılan ÇED toplantısındaki protesto ve konuşmaları, inşa edilen önceki HES'te bekçilik yaptığı öne sürülen köyün eski muhtarına yönelik eleştirileri ve köylülerin HES mücadelesini suçlayıcı yayınlar yapan yerel bir gazete sahibinin Öztürk hakkındaki suç duyurularından ikisi takipsizlikle sonuçlandı.
Geçtiğimiz Haziran ayında Tarsus'taki Gezi protestoları kapsamında düzenlenen halk meclisinde söz alıp kısa bir konuşma yapan Ahmet Öztürk, Tarsus Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 7 Kasım'da ifade vermek için gittiği Tarsus Emniyet Müdürlüğü'nde kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında adeta şoke oldu.
“Ferman padişahın, dağlar bizimdir” dizeleri suç unsuru oldu
2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 28. maddesini ihlal ederek suç işlemeye ve kanunlara uymamaya teşvikle suçlanan Öztürk'e, "Eylemler esnasında kalabalığa yönlendirdiğiniz, kalabalığa hitaben konuşmalar yaptığınız, 10/ 06/ 2013 tarihinde Yarenlik Alanı Saat kulesi yanında; 'arkadaşlar, size Toros Dağları’ndan Taksim'e, Kızılay'a, Tarsus'a, tüm direnen çapulculara selam getirdim. Merhaba arkadaşlar, ben 1 Mayıs'tan beri bu halkın arasındayım. Ferman padişahınsa dağlar bizimdir diyoruz. Bir dakika arkadaşlar, son bir şey, bunların yalanlarına inanmıyoruz. Tekrar söylüyorum, ferman padişahınsa dağlar bizimdir, suyumuzu kimseye vermeyeceğiz' şeklinde konuşma yaparak grubu suç işlemeye ve kanunlara uymamaya teşvik ettiğiniz tespit edilmiş olup, bu husustaki ifadenizi veriniz" suçlamaları yöneltildi.
Öztürk: “Dadaloğlu’nu tanıdıklarından emin değilim”
Hakkındaki suçlamalar karşısında şaşkına dönen Öztürk, anayasal haklarını kullandığını belirterek kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. İfadesinin ardından hakkındaki suçlamalar ve soruşturmalarla ilgili sorularımızı yanıtlayan Öztürk, "bana bu suçlamaları yöneltenlerin Dadaloğlu'nu tanıyıp tanımadıklarından emin değilim. Dadaloğlu'nun türkülere dönüşmüş onlarca şiiri varken özellikle 'ferman padişahın, dağlar bizimdir' dizelerinin suç unsuru sayılması aslında her şeyi açıklıyor" diye konuştu.
HES mücadelesi yüzünden 5 ayrı soruşturma açıldı
"Grubu suç işlemeye teşvik etmekle" suçlandığı konuşmayı, Tarsus'ta Gezi protestoları sırasında kurulan halk meclisinde yaptığını söyleyen Öztürk, özel bir eğitim kurumunda öğretmenlik yaptığını anımsatarak şöyle konuştu:
“Bu tür suçlama ve soruşturmalarla bizi sindirmeye çalışıyorlar. Boğazpınar köyünde yapılmak istenen HES projesine karşı köylülerle birlikte mücadele etmeye başladığımız günden bu yana hakkımda beş ayrı soruşturma açıldı. Bunların ikisi takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Beni en çok rahatsız eden durum, ifade almaya çağırmak için evime sivil polislerin gelmesi. Yasal yollarla tebligat yollamak yerine bu yöntemin kullanılması, ailemizi, çevremizi sindirme, korkutma çabalarıdır. Ailem bana her zaman destek oluyor ancak evimize beş kez sivil polis gelince onlar da giderek rahatsız olmaya başladı. Ayrıca bu suçlamalar ve soruşturmalar yüzünden çalıştığım eğitim kurumuna karşı da zor durumda kalıyorum. Mağdur ediliyorum.”“Bir Ahmet gider ama bu köyden onlarca Ahmet çıkar”
Boğazpınar köyünde verilen HES karşıtı mücadelenin kişisel mücadelesi olmadığının da altını çizen Öztürk, "her zaman söyledim, bir Ahmet gider ama bu köyden onlarca Ahmet çıkar. Bu, bütün Boğazpınar'ın mücadelesidir. Köylüler bu konuda çok kararlılar. Geçtiğimiz Temmuz ayında köyümüzde yapılmak istenen HES projesine verilen ÇED Olumlu kararına karşı 49 köylü dava açtı. Şimdi yargı sürecini bekliyoruz" diye konuştu.
İki suç duyurusuna kovuşturmaya gerek yok kararı çıktı
Boğazpınar köyündeki HES karşıtı mücadelenin öncülüğünü yapan Öztürk hakkında dört ayrı suç duyurusu daha buluyor. HES projesi için yapılan ÇED toplantısındaki protesto ve konuşmaları, inşa edilen önceki HES'te bekçilik yaptığı öne sürülen köyün eski muhtarına yönelik eleştirileri ve köylülerin HES mücadelesini suçlayıcı yayınlar yapan yerel bir gazete sahibinin Öztürk hakkındaki suç duyurularından ikisi takipsizlikle sonuçlandı.