New York’taki Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Türkiye, Ekvador, Mısır ve Vietnam'da hapsedilen ve baskıya maruz kalan dört gazeteciye, Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü veriyor.

Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, New York’ta bugün düzenlenecek törende ödül alacak gazeteciler arasında Nedim Şener de yer alıyor.
Komite, Şener’i, “eleştirel haberciliği yüzünden terörist eylemcilikle suçlandı ve 15 yıl hapse mahkum olabilir” sözleriyle tanıttı.
Türkiye'den ödüle hak kazanan gazeteci Nedim Şener Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtladı.
Şener ödülünü, hem Türkiye’de zorluk çeken tüm gazeteciler, hem de tutuklu 60 gazeteci adına alacağını söyledi.
Şener, ödülünü almadan önce başkent Washington’da Amerika yönetimi yetkilileriyle bir araya geldi, Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı’nda çeşitli toplantılara katıldı.

“TÜRKİYE’DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KRİZ NOKTASINA GELDİ”
Şener’e bu ziyaretler sırasında eşlik eden CPJ Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Nina Ognianova, Amerika'nın Sesi'nden Mehtap Çolak Yılmaz’ın sorularını yanıtladı. Ognianova, Türkiye’de basın özgürlüğünün kriz noktasına geldiğini söyledi.
Onlarca gazetecinin yaptıkları işler yüzünden hapiste yattığını ve bu durumun oldukça muğlak bir şekilde belirlenmiş Terörizmle Mücadele Kanunu’ndan kaynaklandığını belirten Ognianova,  “Bu kanunlar sürekli muhabirler ve gazetecilerin aleyhinde kullanılıyor. Özellikle eleştirel gazetecilik sürekli terörizmle karıştırılır hale geldi. Savcılar hem bu isimlerin arkasında cezai takiple uğraşıyorlar aynı zamanda hoşlanmadıkları gazetecilerin hapse atılmasını da kesinleştirmiş oluyorlar”  dedi.

“HABER TOPLAMA SÜRECİNİ TEHLİKEYE ATILIYOR”
Ognianova, Gezi Parkı direnişi sürecinde hükümeti eleştiren ve muhalefete yakın bir şekilde konuyu işleyen gazetecilerin kendilerini sıkıntının içinde bulduklarını ve 20’den fazla gazetecinin işlerini bırakmak zorunda kaldıklarını ya da kovulduklarını söyledi.
İddianameleri inceledikten sonra gazetecilere karşı kullanılan kanıtların aslında olmadığını, gazeteciler aleyhindeki iddiaların ve kullanılan kanıtların uluslararası standartlara göre suç unsuru içeren faaliyetler arasında yer almadığını vurgulayan Ognianova, “Örneğin yaptıkları söyledikleri gazetecilik amaçlı. Telefon görüşmeleri, haberler, kaynaklarıyla yaptıkları görüşmeler suç teşkil eden şeyler gibi görünüyorlar” ifadelerini kullandı.  Bu durumun haber toplama sürecini tehlikeye atmış olduğunu belirtti.
Ognianova, eleştirel gazeteciliğin terörizm ve aşırılık yanlılığıyla karıştırılır bir hale geldiğini savundu.
Daha yeni Daha eski