Cemaat yine Avrupa’daki ZAMAN’dan seslendi: “Bize yapılan Kerbela’dır. Hocaefendi’yi Türkiye çağırırken, içeri tıktırıp, hareketi terör ö...
Cemaat yine Avrupa’daki ZAMAN’dan seslendi: “Bize yapılan Kerbela’dır. Hocaefendi’yi Türkiye çağırırken, içeri tıktırıp, hareketi terör örgütü olarak yaftalamayı düşündüler. Hocaefendi niye gelmiyor diyenler, cevabını aldılar mı acaba?”
Fethullah Gülen cemaatinin AKP’yle savaşı tüm cephelerde sürüyor. Avrupa’daki ZAMAN Gazetesini’de kullanan cemaat, “Tasfiyeler hizmet hareketini bitirdi mi? Hizmet Hareketi’ni bitireceğini sanmak” başlıklı bir yazı yayınlandı.
Zaman Online’da yayınlanan Fatih Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Özsoy imzalı yazıda, cemaate yapılanlar Kerbela olayına benzetildi ve “Hizmet Hareketi’ne bugün reva görülenler, Emevî ve Abbasîlerin Ehl-i Beyt’e ve büyük mezhep imamlarına yaptığından farklı değildir” denildi.
İKİ POLİS, BİR SAVCIYLA OPERASYON YAPACAKTI
Ayrıca, geçtiğimiz yıllarda düzenlenen Türkçe olimpiyatları sırasında Başbakan Erdoğan’ın Fetullah Gülen’i Türkiye’ye davet etmesine değinilerek, “Gerektiğinde iki polis bir savcıyla onu içeriye tıkamayı, Hizmet Hareketi’ni bir terör örgütü olarak yaftalamayı, sonrasında Ebu Hanife ve Ahmed bin Hanbel’lerin yaşadıklarını ona yaşatmayı düşünmüşler midir? Hocaefendi’nin siyasî otoritenin Türkiye davetine soğuk karşılık vermesinin altında bunlar yatıyor olabilir mi? Hocaefendi, niye ABD’de duruyor, ülkesine gelmiyor diyenler cevaplarını alabildiler mi acaba?” denildi.
Yazıda önce çeşitli mezheplerin kurucularına Emeviler ve Abbasi’ler tarafından yapılan fenalıklar anlatıldıktan sonra şöyle denildi:
HİZMET, SİYASİ OTORİTENİN BASKISINDA
“Ülkemizde ve dünyada Allah ile kullar arasındaki engelleri kaldırmaktan başka bir şey yapmayan, siyasetle alakası olmayan Hizmet Hareketi de mevcut siyasî otoritenin baskısı altına girmiştir. Oysa bu hareketin başındaki Hocaefendi, Bediüzzaman gibi siyasete ilgi duymadığını, duymayacağını; davalarının Allah’ın adını duyurmaktan başka bir şey olmadığını hep haykırıyor.”
MUHARREM AYINA GETİRDİLER
“İlginçtir ki, Hizmet Hareketi’ne dershaneler yoluyla darbe vurma girişimi de bir Muharrem ayına rastladı. Bu acaba Hizmet’e darbe vurmak ile Ehl-i Beyt’e Kerbela yaşatmak arasında benzerlik olduğu anlamına mı geliyordu? Hizmet Hareketi’ne bugün reva görülenler, Emevî ve Abbasîlerin Ehl-i Beyt’e ve büyük mezhep imamlarına yaptığından farklı değildir.”
HİZMET HAREKETİ TASFİYE EDİLİYOR
“Unutmamalı ki, hak davaların temsilcileri başta peygamberler olmak üzere her zaman akıl almaz baskılara maruz kalmışlardır. İmam Azam’a çektirilenler için “Hak etmişti” denebilir mi? Peygamber (sas) Taif’te taşlanırken “Hak etti” denebilir mi? Hizmet Hareketi’nin Türkiye ayağının tasfiyesine ülkedeki üst düzey devlet kadrolarındaki bürokratlarla başlanmış; emniyette, adliyede, sağlıkta vs. üst kademelerde Hizmet Hareketi’ne yakın kimse bırakılmamıştır. Hizmet Hareketi’ne mensup öğrenciler bile bu tasfiye ve uzak tutma kampanyasının kurbanı olmaya devam ediyor.”
HOCAEFENDİ’Yİ ELE GEÇİRECEKLERDİ
“Hocaefendi’yi Türkçe Olimpiyatları’nda dünyanın huzurunda Türkiye’ye davet eden siyasî otoritenin amacı onu kontrol altına almak mıydı acaba? Gerektiğinde iki polis bir savcıyla onu içeriye tıkamayı, Hizmet Hareketi’ni bir terör örgütü olarak yaftalamayı, sonrasında Ebu Hanife ve Ahmed bin Hanbel’lerin yaşadıklarını ona yaşatmayı düşünmüşler midir? Hocaefendi’nin siyasî otoritenin Türkiye davetine soğuk karşılık vermesinin altında bunlar yatıyor olabilir mi? Hocaefendi, niye ABD’de duruyor, ülkesine gelmiyor diyenler cevaplarını alabildiler mi acaba? Hocaefendi’nin etrafı sarılmış diyenler de bilmeliler ki o, etrafı sarılamadığı için her gün hakikatleri bütün cihana haykırıyor. Ona nüfuz edemeyenler karşısına geçip ihanet ediyor. Hocaefendi’yi ele geçirme planı bozulmuş ama Hizmet’in üst kadroları devletten temizlendiği gibi Hareket’e yakın insanların artık yalnız kamu kurumlarından değil hükümetin etkisindeki özel sektörden bile uzaklaştırıldığı dillendiriliyor.”
ZULME BEL BAĞLAYAN SİYASİ OTORİTE
“Adalet sloganıyla yola çıkan siyasî otorite, çizgisini değiştirerek artık zulme bel bağlamış gözüküyor. Vaktiyle haksız sebeplerle ordudan atılanlara yapılanlar bugün Hizmet’e yakın insanlara yapılıyor. Bu, bir haksızlık ve zulüm değil midir? Hz. Peygamber (sas) “Küfür devam eder, ama zulüm devam etmez.” buyurmuştur. Haccac da bir Müslüman lider değil miydi? Dershaneleri ortadan kaldırmaya niyetlenen siyasî otorite BDP’li belediyelerin bünyelerinde açılan ve gençlere ayrıştırıcı ve onları dağlara yönlendirici eğitim veren Eğitim Destek Evleri’ne (EDEV) ses çıkarmaması acaba siyasî otoritenin Hizmet Hareketi’ni PKK ve KCK’dan daha tehlikeli gördüğü anlamına mı geliyor?”
EL KAİDE’YI ÇIKARIP, HİZMETİ ALDILAR
“Nitekim MİT’in 2010 yılında El Kaide’yi takip listesinden çıkartıp Hizmet Hareketi’ni listeye dâhil etmesi nasıl izah edilebilir? Hizmet Hareketi’ni bitirme yönündeki bütün çabalar sonuçsuz kalacak ve ona zarar vermeye çalışanlar gelecekte büyük bir pişmanlık yaşayacaklardır.”
Fethullah Gülen cemaatinin AKP’yle savaşı tüm cephelerde sürüyor. Avrupa’daki ZAMAN Gazetesini’de kullanan cemaat, “Tasfiyeler hizmet hareketini bitirdi mi? Hizmet Hareketi’ni bitireceğini sanmak” başlıklı bir yazı yayınlandı.
Zaman Online’da yayınlanan Fatih Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Özsoy imzalı yazıda, cemaate yapılanlar Kerbela olayına benzetildi ve “Hizmet Hareketi’ne bugün reva görülenler, Emevî ve Abbasîlerin Ehl-i Beyt’e ve büyük mezhep imamlarına yaptığından farklı değildir” denildi.
İKİ POLİS, BİR SAVCIYLA OPERASYON YAPACAKTI
Ayrıca, geçtiğimiz yıllarda düzenlenen Türkçe olimpiyatları sırasında Başbakan Erdoğan’ın Fetullah Gülen’i Türkiye’ye davet etmesine değinilerek, “Gerektiğinde iki polis bir savcıyla onu içeriye tıkamayı, Hizmet Hareketi’ni bir terör örgütü olarak yaftalamayı, sonrasında Ebu Hanife ve Ahmed bin Hanbel’lerin yaşadıklarını ona yaşatmayı düşünmüşler midir? Hocaefendi’nin siyasî otoritenin Türkiye davetine soğuk karşılık vermesinin altında bunlar yatıyor olabilir mi? Hocaefendi, niye ABD’de duruyor, ülkesine gelmiyor diyenler cevaplarını alabildiler mi acaba?” denildi.
Yazıda önce çeşitli mezheplerin kurucularına Emeviler ve Abbasi’ler tarafından yapılan fenalıklar anlatıldıktan sonra şöyle denildi:
HİZMET, SİYASİ OTORİTENİN BASKISINDA
“Ülkemizde ve dünyada Allah ile kullar arasındaki engelleri kaldırmaktan başka bir şey yapmayan, siyasetle alakası olmayan Hizmet Hareketi de mevcut siyasî otoritenin baskısı altına girmiştir. Oysa bu hareketin başındaki Hocaefendi, Bediüzzaman gibi siyasete ilgi duymadığını, duymayacağını; davalarının Allah’ın adını duyurmaktan başka bir şey olmadığını hep haykırıyor.”
MUHARREM AYINA GETİRDİLER
“İlginçtir ki, Hizmet Hareketi’ne dershaneler yoluyla darbe vurma girişimi de bir Muharrem ayına rastladı. Bu acaba Hizmet’e darbe vurmak ile Ehl-i Beyt’e Kerbela yaşatmak arasında benzerlik olduğu anlamına mı geliyordu? Hizmet Hareketi’ne bugün reva görülenler, Emevî ve Abbasîlerin Ehl-i Beyt’e ve büyük mezhep imamlarına yaptığından farklı değildir.”
HİZMET HAREKETİ TASFİYE EDİLİYOR
“Unutmamalı ki, hak davaların temsilcileri başta peygamberler olmak üzere her zaman akıl almaz baskılara maruz kalmışlardır. İmam Azam’a çektirilenler için “Hak etmişti” denebilir mi? Peygamber (sas) Taif’te taşlanırken “Hak etti” denebilir mi? Hizmet Hareketi’nin Türkiye ayağının tasfiyesine ülkedeki üst düzey devlet kadrolarındaki bürokratlarla başlanmış; emniyette, adliyede, sağlıkta vs. üst kademelerde Hizmet Hareketi’ne yakın kimse bırakılmamıştır. Hizmet Hareketi’ne mensup öğrenciler bile bu tasfiye ve uzak tutma kampanyasının kurbanı olmaya devam ediyor.”
HOCAEFENDİ’Yİ ELE GEÇİRECEKLERDİ
“Hocaefendi’yi Türkçe Olimpiyatları’nda dünyanın huzurunda Türkiye’ye davet eden siyasî otoritenin amacı onu kontrol altına almak mıydı acaba? Gerektiğinde iki polis bir savcıyla onu içeriye tıkamayı, Hizmet Hareketi’ni bir terör örgütü olarak yaftalamayı, sonrasında Ebu Hanife ve Ahmed bin Hanbel’lerin yaşadıklarını ona yaşatmayı düşünmüşler midir? Hocaefendi’nin siyasî otoritenin Türkiye davetine soğuk karşılık vermesinin altında bunlar yatıyor olabilir mi? Hocaefendi, niye ABD’de duruyor, ülkesine gelmiyor diyenler cevaplarını alabildiler mi acaba? Hocaefendi’nin etrafı sarılmış diyenler de bilmeliler ki o, etrafı sarılamadığı için her gün hakikatleri bütün cihana haykırıyor. Ona nüfuz edemeyenler karşısına geçip ihanet ediyor. Hocaefendi’yi ele geçirme planı bozulmuş ama Hizmet’in üst kadroları devletten temizlendiği gibi Hareket’e yakın insanların artık yalnız kamu kurumlarından değil hükümetin etkisindeki özel sektörden bile uzaklaştırıldığı dillendiriliyor.”
ZULME BEL BAĞLAYAN SİYASİ OTORİTE
“Adalet sloganıyla yola çıkan siyasî otorite, çizgisini değiştirerek artık zulme bel bağlamış gözüküyor. Vaktiyle haksız sebeplerle ordudan atılanlara yapılanlar bugün Hizmet’e yakın insanlara yapılıyor. Bu, bir haksızlık ve zulüm değil midir? Hz. Peygamber (sas) “Küfür devam eder, ama zulüm devam etmez.” buyurmuştur. Haccac da bir Müslüman lider değil miydi? Dershaneleri ortadan kaldırmaya niyetlenen siyasî otorite BDP’li belediyelerin bünyelerinde açılan ve gençlere ayrıştırıcı ve onları dağlara yönlendirici eğitim veren Eğitim Destek Evleri’ne (EDEV) ses çıkarmaması acaba siyasî otoritenin Hizmet Hareketi’ni PKK ve KCK’dan daha tehlikeli gördüğü anlamına mı geliyor?”
EL KAİDE’YI ÇIKARIP, HİZMETİ ALDILAR
“Nitekim MİT’in 2010 yılında El Kaide’yi takip listesinden çıkartıp Hizmet Hareketi’ni listeye dâhil etmesi nasıl izah edilebilir? Hizmet Hareketi’ni bitirme yönündeki bütün çabalar sonuçsuz kalacak ve ona zarar vermeye çalışanlar gelecekte büyük bir pişmanlık yaşayacaklardır.”
Hiç yorum yok