KCK soruşturmasında tutuklanmaktan Başbakan Erdoğan'ın müdahalesiyle 'kurtulduğu' iddia edilen Prof. Dr. Ferhat Kentel, bu iddiayı doğruladı. Kentel, "2011'de benim, Mesut Yeğen'in, Zeynep Gambetti'nin ve Nazan Üstündağ'ın da aralarında bulunduğu yedi kişinin tutuklanacağı bilgisi ulaştı" dedi.
KCK soruşturmasında tutuklanacakken, son anda Başbakan Erdoğan’ın müdahalesiyle operasyondan “kurtulduğu” iddia edilen Prof. Dr. Ferhat Kentel, Radikal’e konuştu. Kentel, “2011’de benim, Mesut Yeğen’in, Zeynep Gambetti’nin ve Nazan Üstündağ’ın da aralarında bulunduğu yedi kişinin tutuklanacağı bilgisi ulaştı. Ben de Ali Bayramoğlu ile konuştum. Bu şekilde Başbakan’ın kulağına gidiyor ve engelleniyor” dedi. Kentel şunları söyledi:
EVET, BİZİ TUTUKLAYACAKLARDI:
İki sene önce bu olay olduğunda, kimin bu işin arkasında olduğunu anlamamıştım. Bana haber yollandı birileri tarafından. İstihbarat birimleri gibi bir yerlerden… Kulaktan kulağa aktarıldı. Ben, Mesut Yeğen, Zeynep Gambetti ve Nazan Üstündağ’ın da aralarında olduğu yedi kişilik bir grubun içeri alınacağı bilgisi geldi. O tarihte KCK denmedi. Ondan sonra ben bunu sağda solda konuşmaya başladım. Okulda konuştum. Ali Bayramoğlu ile konuştum. Bu bir şekilde Başbakan’ın kulağına gidiyor. Ayrıntıları bilmiyorum. Bu işin böyle olamaması gerektiğine dair birşeyler söyleniyor ve (operasyon) engelleniyor. Bu iddia ciddiymiş ki, bir sürü yerden konfirme edildi. O zamanlar pek anlamamıştım. Hiçbir fikrim yoktu. HDK’nin ilk toplantılarına katılmıştım. Oradan mı, dedim. Sadece yorum yaptım. Ne AKP ’liyim ne PKK ’lıyım. Gerekirse iki tarafı da eleştiren e olumlu taraflarından gören biriyim. Ara rengim. Türkiye’de kutuplaşmaya yaratmaya çalışanlar tarafından ara rengi yok etme operasyonuydu. Arada durmak, imkansız. Ya orada ya burada duracaksınız demeye çağıran bir operasyondu…
C GRUBU BİLE OLABİLİR:
Cemaatçi polisler deniyor ama ben bundan emin değilim. İki kademeli niyetler olabilir. Siz ‘a’ hareketi olarak öyle bir hareket yaparsın ki ‘b‘nin yaptığını düşündürtebilirsiniz. C grubu bile söz konusu olabilir. Fakat bana, ‘Cemaatçi olabilecekleri’ söylendi. 'Onlar olabilir', dendi. Hiçbir cemaat, siyasi parti, aidiyetin yüksek olduğu yerler homojen değildir. Cemaat nedir? İçinde Tanzanya’dan Kazakistan’a kadar okullar da var, STV’de ‘Şefkattepe’ gibi saçmasapan diziler de var, ‘Abant Platformu’ gibi demokrasi de ön açmış bir alan da var, dershaneler de… Tabii, istihbaratçısı da. Ama ben toptan bir budur da diyemiyorum. Cemaat çevreleri beni arayıp ‘Bizimle ilgisi yok’ dediler. Espriyle karışık ‘Hala tutuklanmadınız mı?’ gibi muhabbetler oldu. ‘Siz daha iyi bilirsiniz’ dedim.
KORKTUM, ENDİŞELENDİM:
Bir anda evyah diyorsunuz. ‘Yapmakta olduğum işleri var, hepsi çuvallayacak’ diyorsunuz. Hazırlık yapmadım ama telefon konuşmalarıma biraz daha dikkat ettim galiba.
KCK soruşturmasında tutuklanacakken, son anda Başbakan Erdoğan’ın müdahalesiyle operasyondan “kurtulduğu” iddia edilen Prof. Dr. Ferhat Kentel, Radikal’e konuştu. Kentel, “2011’de benim, Mesut Yeğen’in, Zeynep Gambetti’nin ve Nazan Üstündağ’ın da aralarında bulunduğu yedi kişinin tutuklanacağı bilgisi ulaştı. Ben de Ali Bayramoğlu ile konuştum. Bu şekilde Başbakan’ın kulağına gidiyor ve engelleniyor” dedi. Kentel şunları söyledi:
EVET, BİZİ TUTUKLAYACAKLARDI:
İki sene önce bu olay olduğunda, kimin bu işin arkasında olduğunu anlamamıştım. Bana haber yollandı birileri tarafından. İstihbarat birimleri gibi bir yerlerden… Kulaktan kulağa aktarıldı. Ben, Mesut Yeğen, Zeynep Gambetti ve Nazan Üstündağ’ın da aralarında olduğu yedi kişilik bir grubun içeri alınacağı bilgisi geldi. O tarihte KCK denmedi. Ondan sonra ben bunu sağda solda konuşmaya başladım. Okulda konuştum. Ali Bayramoğlu ile konuştum. Bu bir şekilde Başbakan’ın kulağına gidiyor. Ayrıntıları bilmiyorum. Bu işin böyle olamaması gerektiğine dair birşeyler söyleniyor ve (operasyon) engelleniyor. Bu iddia ciddiymiş ki, bir sürü yerden konfirme edildi. O zamanlar pek anlamamıştım. Hiçbir fikrim yoktu. HDK’nin ilk toplantılarına katılmıştım. Oradan mı, dedim. Sadece yorum yaptım. Ne AKP ’liyim ne PKK ’lıyım. Gerekirse iki tarafı da eleştiren e olumlu taraflarından gören biriyim. Ara rengim. Türkiye’de kutuplaşmaya yaratmaya çalışanlar tarafından ara rengi yok etme operasyonuydu. Arada durmak, imkansız. Ya orada ya burada duracaksınız demeye çağıran bir operasyondu…
C GRUBU BİLE OLABİLİR:
Cemaatçi polisler deniyor ama ben bundan emin değilim. İki kademeli niyetler olabilir. Siz ‘a’ hareketi olarak öyle bir hareket yaparsın ki ‘b‘nin yaptığını düşündürtebilirsiniz. C grubu bile söz konusu olabilir. Fakat bana, ‘Cemaatçi olabilecekleri’ söylendi. 'Onlar olabilir', dendi. Hiçbir cemaat, siyasi parti, aidiyetin yüksek olduğu yerler homojen değildir. Cemaat nedir? İçinde Tanzanya’dan Kazakistan’a kadar okullar da var, STV’de ‘Şefkattepe’ gibi saçmasapan diziler de var, ‘Abant Platformu’ gibi demokrasi de ön açmış bir alan da var, dershaneler de… Tabii, istihbaratçısı da. Ama ben toptan bir budur da diyemiyorum. Cemaat çevreleri beni arayıp ‘Bizimle ilgisi yok’ dediler. Espriyle karışık ‘Hala tutuklanmadınız mı?’ gibi muhabbetler oldu. ‘Siz daha iyi bilirsiniz’ dedim.
KORKTUM, ENDİŞELENDİM:
Bir anda evyah diyorsunuz. ‘Yapmakta olduğum işleri var, hepsi çuvallayacak’ diyorsunuz. Hazırlık yapmadım ama telefon konuşmalarıma biraz daha dikkat ettim galiba.