Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Aydınlık - Cumhuriyet kavgası büyüyor

Aydınlık, Cumhuriyet'in yönetimine cemaatçilerin sızdığı iddiasında bulunmuş Cumhuriyet bu iddiaya "Gazeteler arasında rekabe...

Aydınlık, Cumhuriyet'in yönetimine cemaatçilerin sızdığı iddiasında bulunmuş Cumhuriyet bu iddiaya
"Gazeteler arasında rekabet olması doğaldır. Ama bu rekabetin etik ilkeler çerçevesinde yürütülmesi beklenir. Çamur atarak iz bırakacaklarını sananlar, amaçları için her türlü yalan ve iftirayı arsızca ve utanmadan söyleyenler, karanlık amaçlarına ulaşamayacakları gibi okurlarımızdan hak ettikleri yanıtı da alacaklardır." yanıtını vermişti.
Aydınlık gazetesi iddialarının arkasında durarak bugün Cumhuriyet'e yanıt verdi.
Aydınlık tarafından yapılan açıklama şöyle;
"Gazetemizin önceki günkü “Cumhuriyet’ten Atatürkçüler Tasfiye Ediliyor” haberine Cumhuriyet gazetesinden ve Hikmet Çetinkaya’dan cevap geldi.
Cevaplar durumun vehametini ortaya koyması açısından çok önemli. Cumhuriyet Gazetesi’nin cevap metnini olduğu gibi yayınlıyoruz. Aydınlık’ın işaret ettiği gerçeklerin de Cumhuriyet gazetesinde yer alacağını umuyoruz.
Biz “F-Tipi Cumhuriyet’e sızdı” demiştik, meğer Cumhuriyet’in merkezine oturmuş. Cevap diye söylenenlerin tamamı Gladyo’nun yıllardır Aydınlık’a yönelttiği iftira malzemeleri. Böylece Cumhuriyet yönetimi Aydınlık’ın haberini doğruluyor ve bulunduğu adresi net biçimde ortaya koyuyor: F-Cumhuriyet! Hikmet Çetinkaya’nın yazısında yer alan Aydınlıkçılara yönelik ifadeleri, herhangi bir cemaat gazetesinde de okuyabilirsiniz.
Cevap metninde haberimizde yer alan bilgilerle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor. Aydınlık, Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetim kurulu üyeliğinden, yıllarını gazeteye vermiş Alev Coşkun ve gazetenin bugünlere gelmesinde çok önemli rolü bulunan ve İlhan Selçuk’a yakınlığından dolayı simgesel bir önemi bulunan Şevket Tokuş’un kapı önüne konulmasını haberleştirmişti. Yerlerine gelen Mustafa Kemal Güngör’ün hukuk çevrelerinde ikinci Cumhuriyetçi olarak bilinen Av. Akın Atalay’ın yakın arkadaşı olarak yönetim kuruluna girdiğine de işaret etmiştik. Av. Akın Atalay ‘yetmez ama evetçi’lere yakınlığıyla biliniyor. Mustafa Kemal Güngör ise 2010 yılında İstanbul Barosu Başkanlığı seçimlerinde Ümit Kocasakal’a karşı aday olmuştu.
Haberlerimizde yer alan olgulara ilişkin tek bir açıklama yok ama başka bir suçlama var: Gazeteler arası rekabet varmış, Aydınlık da bu yüzden haber yapmışmış. Cumhuriyet okuyucuları Aydınlık’ı yakından bilir. Hikmet Çetinkaya’nın çekmecesinde bulunan Mehmet Eymür mühürlü yalanlar Cumhuriyet’in emektar okuyucusunun zihnindeki Aydınlık hareketinin ödediği bedelleri silmeye yetmez!
Doğu Perinçek ve İlhan Selçuk, 49’uncu Yunus Nadi Ödül Töreni’nde...
Ayrıca Aydınlık’a yönelik şu üç suçlama Cumhuriyet’in bugün geldiği yeri açıklamaya yetmektedir:
Cumhuriyet’i ele geçirmek istediniz.
Tepeden inmecisiniz, darbecisiniz.
Bekaa Vadisi’nde Öcalan’la görüştünüz.
Bu üç suçlama da F-Tipi savcıların Aydınlıkçılara yönelik Ergenekon operasyonlarında dayandıkları psikolojik savaş malzemesidir. Savcı Zekeriya Öz’ün Aydınlıkçılarla ilgili başlıca suçlamaları bunlardı. Aydınlıkçıları İlhan Selçuk’la birlikte Cumhuriyet’i ele geçirmekle ve darbe yapmakla suçladılar.
Ergenekon operasyonunun bir amacı da Cumhuriyet’in Atatürkçü çizgisini tasfiye etmekti. İlhan Selçuk bunun için gözaltına alınmış ve yukarıdaki suçlamalar bunun için yapılmıştı.
Bugün Vakıf yönetiminde bulunan avukatların davaya müdahalesi Cumhuriyet’in Fethullahçı çete tarafından teslim alınması yönünde oldu.İlhan Selçuk bu duruma isyan etti ve son yazılarında Ergenekon tertibinin amacını köşesinden defalarca yazdı. İşte o gün Cumhuriyet’i teslim almaya çalışan güçler bugün Cumhuriyet yönetimindedir. Hem de Ergenekon Davasının bütün sahte delilleriyle çöktüğü ve Hükümetin bile davayı kumpas ilan ettiği bugünlerde. Bu ne bağımlılıktır ki, milyonların yakasına yapıştığı ve hesap sorduğu günlerde hala Fethullahçı Gladyo’nun sözcülüğünü yapmaktasınız. Cumhuriyet yönetimindeki avukatların davaya müdahalesi, Cumhuriyet’i bombalayan Fethullahçı çetenin açığa çıkartılması yönünde değil, “Darbeci Ergenekon Terör Örgütü cezalandırılsın, bizim bunlarla ilgimiz yok” şeklindeydi.
Hikmet Çetinkaya Aydınlık’ı, “hayatları köreltmekle” suçluyor. Yıllardır yurtseverlere zulmeden, bugün hala Silivri, Hasdal vb. de esir tutan, Cumhuriyet’in gerçek Yayın Yönetmeni İlhan Selçuk’un hayatına kasteden F tipi çetedir. Şu “Bekaa Vadisi” saldırısı bile sizin kimin hizmetinde olduğunuzu gösteriyor. Cumhuriyet gazetesi nerelere düşmüş? Gladyo merkezinin yirmi yıldır Aydınlık’ı karalamak için kullandığı psikolojik savaş argümanlarına sarılıyor. Hikmet Çetinkaya hakaretleriyle çapını ortaya koydu. Biz de şu sorulara cevap aramakla hakikat aşkımızı ortaya koyalım:
Vakıf yönetiminden, Atatürkçülüğü denenmiş sınanmış isimlerin tasfiye edilmesini okuyucularımızın önüne getirmeyelim mi? Cemaat kurumlarının haberlerinin yapıldığı için eleştirilerde bulunan isimlerin nasıl gazeteden ayrıldıklarını merak etmeyelim mi? Cemaat kahvaltılarında ‘biz değiştik’ göz kırpmalarını saklayalım mı? Pensilvanya’da Cemaatin huzuruna çıkan çalışanlarınızın neden bu görüşmeyi gizlediğini ortaya sermeyelim mi? Cemaat dergilerinden Cihan Haber’e ‘Danıştay saldırısında birileri bizi yönlendirmiş beyan’larını ve Cumhuriyet avukatlarının gazetenin bombalanmasında rol alan Alparslan Aslan ve Osman Yıldırım’a çarpraz sorguda tek bir soru bile sormamalarını ve hatta ‘Ergenekon’ örgütünün varlığını onaylayan tavırlarının altındaki gerçeği merak etmeyelim mi?
Bu ne öfke, bu ne telaş? F-Tipi operasyonu ve liberal mandacıları on ikiden vurduğumuz anlaşılıyor. Cumhuriyet 90 yıldır milli güçlerin gazetesi, bizim gazetemiz. Cumhuriyet’te dönen kirli oyunların altedileceği düşüncesiyle bir yıla yakın süredir bekledik, izledik. Ama yönetim kuruluna seçim oyunlarıyla Atatürkçülerin tasfiyesi gerçekleştikten sonra isyan ettik ve haberini yaptık. Milletimizin ayağa kalktığı, Cumhuriyetimizin yeniden kurulacağı önümüzdeki günlerde Cumhuriyet yeniden Atatürk Devrimi çizgisine oturacaktır. Bu amaçla, halkımızın seçkin temsilcileri Cumhuriyet çalışanlarını ve okurlarını, gazeteyi önlerine koyarak olguları ele almaya ve süreci seyretmemeye çağırıyoruz."
ÇETİNKAYA'DAN AÇIKLAMA
Aydınlık'ın bu açıklamasına Hikmet Çetinkaya'dan yanıt gecikmedi. Cumhuriyet yazarı Çetinkaya, "Bu kez sert kayaya çarptılar....Gerçek yüzlerini anlatacağım...Çekmecemde Eymür'ün raporu varmış ha! Uğur Mumcu,İlhan Selçuk,Soner Yalçın ve pek çok isimi nasıl karaladıklarını.... Yazmayacaktım yazacağım hak ettiler...Beni cep telefonumdan aramışlar....Eveat aramışlar....Aydınlık deme+mişler,şoförüme...Ne mi demişler:İMC televizyonu.. Bu yöntemi köktendinci bir gazete kullanır...İşte Aydınlık'ı gerçek yüzü....Tanıyın onları tanıyın. Bundan sonra arşivler konuşacak."

SON YAZIDAN