Gazeteci Esra Açıkgöz ve akademisyen Hakan Alp’in ortak çalışması olan 'Nefret' belgesel nefret suçunu, bu suça maruz kalanlar...
Gazeteci Esra Açıkgöz ve akademisyen Hakan Alp’in ortak çalışması olan 'Nefret' belgesel nefret suçunu, bu suça maruz kalanların tanıklıkları üzerinden anlatarak 'nefret suçlarına' dikkat çekiyorlar.
CHP Milletvekili Şafak Pavey, Diyarbakırlı trans birey Öykü, Kürt işçi Fevzi Çelik, Türkiye Protestan Kiliseleri Birliği Başkanı İhsan Özbek, Maraş Katliamı tanıklarından Sevim Polat gibi isimlerinde aralarında bulunduğu 10 nefret suçu mağdunun yaşadığı olayların anlatıldığı 'Nefret' belgeseli izleyiciye sunuldu. Gazeteci Esra Açıkgöz ve Akademisyen Hakan Alp'in yönetmenliğinde hazırlanan belgesel, nefret suçunu ve bu suça maruz kalanların yaşamında yarattığı tahribatı, sonrasındaki yalnızlaşmalarını, tanıklıkları konunun mağdurları üzerinden anlatıyor. Türkiye gündemine Hrant Dink cinayetiyle giren ancak henüz yasalardaki yerini almayan 'nefret suçu' kavramına dair ilk belgesel olan 'Nefret'le ilgili BirGün'e konuşan Esra Açıkgöz ; Türkiye'de nefret suçuna maruz kalmış çok insan olduğunu kimlerle konuşacaklarını belirlemekte çok zorlandıklarını söyledi. Açıkgöz “Nefret suçuna maruz kalmış kişi çok yalnız kalıyor toplumda.
Belgeseldeki insanlar başlarına gelen haksızlığı duyurmak istiyorlar” dedi. Belgeselde yer alan insanların yaşadıklarının kişisel sorundan çok sistem sorunu olduğuna da işaret eden Açıkgöz “Konuştuğumuz kişilerin hepsi kişisel bir sorun yaşamışlardı ancak bunun bir sistem sorunu olduğunun çok farkındalardı.
Bizim gibi biat kültürünün hakim olduğu toplumlarda devletin körüklediği nefret çok çabuk kök bulabiliyor. Ermenisin, Kürtsün, eşcinselsin... Dolaysıyla insanların anlattığı şey sadece kişisel hikaye değil bu ülkenin şiddet tarihiydi” ifadelerinde bulundu.
SUÇLAR AYRI DUYGULAR AYNI
Belgeselin diğer yönetmeni, akademisyen Hakan Alp bu konuda akademik anlamda yapılmış çok çalışma olduğunu ancak bunun yeterli olmadığını belirterek, “Belgeselde toplumun farklı kesimlerinden nefret suçuna maruz kalmış insanların oyduğu ner ne kadar farklı işlenen suçlar olsa da sonrası aynı duygular.
Adalet duygusuna olan güven tam değil. İnsanların maruz kaldığı nefretin sistemin dayattığı bir nefret olduğununun farkındalığını yaratmak istedik. Hrant Dink katledilirken ona duyulan bireysel bir öfke değildi. Fail kimlikle değil de mağdurun ait olduğu kimlikle ilgileniyor. Türklük Müslümanlık, erkeklik” dedi.
AYDIN DEMİR-BİRGÜN
