Parti bölünecek mi?
Türkiye Komünist Partisi’nde (TKP) bir süredir devam eden tartışma ve iki başlılık krize dönüştü. Çekişme nedeniyle parti organlarının işlemediği belirtiliyor
TKP’de Kemal Okuyan ve Aydemir Güler’in başını çektiği grupla; Genel Başkan Erkan Baş ve Metin Çulhaoğlu’nun liderliğini yaptığı ekip arasında büyük bir mücadele yaşanıyor. Haziran sonunda toplanacağı duyurulan Genel Kongre toplanamadı. Her iki grubun da 13 Temmuz günü İstanbul’da aynı saatte, farklı adreslerde toplanarak önümüzdeki sürece ilişkin ne yapacaklarına karar vereceği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre iki grubun yanı sıra üçüncü bir grup da ortaya çıkmaya başladı. Bu grubun diğer iki gruba göre görece çok daha küçük ve dağınık olduğu belirtiliyor.
BİLDİRİ SAVAŞLARI
Partideki tartışma, yaklaşık bir ay önce Okuyan ve Güler’in de aralarında bulunduğu 12 Merkez Komite (MK) üyesinin yayımladığı bildiriyle kamuoyuna yansıdı.
“TKP’nin, gelenek ve değerleriyle, siyasi hat ve üslubuyla taban tabana zıt bir kesimin saldırısı altında olduğu” ifadelerinin yer aldığı bildiriye Baş ve Çulhaoğlu’nun da aralarında yer aldığı 11 MK üyesi farklı bir bildiriyle yanıt verdi.
TARTIŞMA FKF’YE SIÇRADI
TKP’deki ayrışma, parti üyesi gençlerin yönetiminde yoğun olarak bulunduğu Fikir Kulüpleri Federasyonu’na (FKF) da yansımış durumda. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin FKF adına iki ayrı açıklama yapıldı.
FKF’nin bazı üniversite temsilciliklerinin imzasıyla cumhurbaşklanlığı seçimine ilişkin “Gençlik Yeni Bir Cumhuriyet Kuracaktır” başlıklı bir bildiri yayımlanırken, Merkez Yürütme Kurulu imzasıyla “Gençlik Halife Değil Cumhurbaşkanı Seçecek” başlıklı bir başka bildiri yayımlandı.
Bildiride, ‘FKF yeni bir cumhuriyetin yolunu açmak için üzerine düşeni yapmaktan kaçınmayacaktır’, ‘Sünnet değil farzdır cumhuriyet’, ‘Yaşasın aydınlık, bağımsız Türkiye, Yaşasın Cumhuriyet” ifadeleri yer aldı.
ÜST ÜSTE 3 AÇIKLAMA
FKF’nin bazı üniversite temsilciliklerinin yayınladığı bildiri üzerine Merkez Yönetimi bir açıklama yaparak “Altında imzası bulunan üniversitelerin birçoğunun yönetimlerine ve neredeyse tamamının üyelerine dahi sorulmadan yapılan bu açıklama FKF’ye ait değildir. Ayrıca, FKF içerisinde hukukumuzda hiç bir yeri olmayacak bir biçimde imza toplanmaya çalışılması FKF üye ve dostlarının tepkisini çekmektedir” dedi.
FKF Genel Başkanı Elçin Fırat’ın, Erkan Baş’a yakın olması nedeniyle FKF’nin büyük bir kesiminin Erkan Baş-Metin Çulhaoğlu grubunu desteklediği dile getiriliyor.
HAZİRAN AYAKLANMASI AYRIŞMAYI DERİNLEŞTİRDİ
TKP’de yaşanan tartışmanın odağında Haziran Ayaklanması’nın olduğu belirtiliyor. Erkan Baş’ın başını çektiği grup, partinin Gezi direnişiyle başlayan sürece müdahale etme ve örgütlenme noktasında istenileni yakalayamadığını, kitleyle bağların zayıf olduğunu savunuyor.
Aydemir Güler grubu ise Haziran direnişinin manipülatif olarak tartışmanın merkezine oturtulduğunu savunuyor. Kendilerine yapılan, halktan kopuk olma, ‘yeterince devrimci olmama’ gibi eleştirilerin de demagoji ve tasfiye için bir gerekçe olarak ortaya koyulduğunu belirtiyor. Zamanla tartışmanın boyutunun partiye kimin önderlik edeceği halini aldığı dillendiriliyor.
TKP’deki bir kaç yıl önce başlayan düşük tonlu tartışmalar, Haziran Ayaklanması’yla kırılmaya döndü. Türkiye’yi sarsan halk hareketi partideki çizgi tartışmasını da alevlendirdi. Haziran Ayaklanması’ndaki halk hareketiyle birleşmek için “Cumhuriyet”, “Bağımsızlık” ve “Türk bayrağı” vurgularını öne çıkaran grup ile daha çok “Sosyalizm-Komünizm” vurgusu yapan ekip partide iki kanat halini aldı.
13 TEMMUZ’DA İKİ AYRI TOPLANTI
Yaşanan bu tartışmalar nedeniyle partinin 19 Mayıs’ta yapmayı düşündüğü etkinliği yapamadığı öğrenildi. Sol gazetesinin mali sıkıntıların yanı sıra tartışmalar nedeniyle yayınını durdurduğu da bir diğer bilgi. Tartışma nedeniyle haftalık yayına geçen Sol dergisi de ancak bir sayı yayımlanabildi.
Her iki grubun da partinin örgütlü olduğu illerde sürekli toplantılar yaptığı, 13 Temmuz toplantıları için katılımı artırmaya çalıştığı öğrenildi. Gurupların ne yapacağı 13 Temmuz’da belli olacak. Genel Kongreyi toplayıp, ideolojik-politik ve örgütsel tartışma yapamayan ve yönetimini seçemeyen partide bundan sonra iki grubun bir arada kalmasının zor olduğu belirtiliyor. Şenol Çarık-AYDINLIK