ILO sözcüsü Rohlan, 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazası ile ilgili kazanın en kapsamlı şekilde soruşturulması konusunda yetkililere çağrıda bulundu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan borsa başkanı Ali Kopuz, "7 ayda 1943 insanımız trafikte can verirken kimsenin kılı kıpıdamıyor” dedi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), son dönemde yaşanan ölümcül iş kazaları nedeniyle Türkiye'yi yakından takip ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü sözcüsü Hans von Rohlan, ILO sözleşmesileri ile ilgili olarak sektörel çözümler üretilmesi konusunda geri kaldığını söyledi.
Mecidiyeköy'de Torunlar İnşaat'ta yaşanan iş cinayetini yakından takip ettiklerini belirten Rohland, "ILO olarak bizim için asansör kazasının derinlemesine soruşturulması önem arz ediyor" dedi. Bu soruşturma neticesinde tespit edilecek ihmallerin en kısa zamanda üzerine gidilmesi gerektiğini vurgulayan Rohland, "Asansör kazasından sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni yasa döneminde inşaat güvenliği konusunda hükümler içeren 167 numaralı ILO sözleşmesinin imzalanması için çalışmaların başladığını söylemişti.167 No'lu sözleşme inşaat güvenliğine dair derinlemesine çözümler getiriyor. Bu sözleşmenin imzalanmasının olumlu bir adım" ifadelerini kullandı.
'Hükümetin takipçisiyiz'
Asansör güvenliğinin söz konusu sözleşmede ayrı bir konu olarak ele alındığını dile getiren Rohland, "Yük ve insan taşıyan sabit veya seyyar asansörlerin uzman denetim yetkililerince sıklıkla incelemesi söz konusu sözleşmede özellikle belirtilmektedir. Dünyada ölümcül iş kazalarında 3'ncü olan Türkiye'de son 12 yılda 14 bine yakın işçi hayatını kaybetti. Hükümetin yeni yasa döneminde hem 167 numaralı ILO sözleşmesini, hem de 176 numaralı maden güvenliği hakkındaki ILO sözleşmesinin onaylanması için çalışmalara başlamasının Türkiye'nin bu kötü şöhretten kurtulmasına ne kadar yardımcı olacağı ilerleyen zamanlarda görülecektir" şeklinde konuştu.
Asansör güvenliğinin söz konusu sözleşmede ayrı bir konu olarak ele alındığını dile getiren Rohland, "Yük ve insan taşıyan sabit veya seyyar asansörlerin uzman denetim yetkililerince sıklıkla incelemesi söz konusu sözleşmede özellikle belirtilmektedir. Dünyada ölümcül iş kazalarında 3'ncü olan Türkiye'de son 12 yılda 14 bine yakın işçi hayatını kaybetti. Hükümetin yeni yasa döneminde hem 167 numaralı ILO sözleşmesini, hem de 176 numaralı maden güvenliği hakkındaki ILO sözleşmesinin onaylanması için çalışmalara başlamasının Türkiye'nin bu kötü şöhretten kurtulmasına ne kadar yardımcı olacağı ilerleyen zamanlarda görülecektir" şeklinde konuştu.
Rohland söz konusu sözleşmenin işletme sahiplerine de önemli sorumluluklar getirdiğini ifade ederek, "Sözleşmeye göre işletme sahipleri madenin uygun şekilde inşa edilmesi, yeterli düzeyde havalandırılması, düzenli bir şekilde denetimi ile yangın ve patlamalar için önlem alınması, acil durum planlamasının yapılması ve işçilerin tahliyesinin yapılacağı durumlarda gerekli sistemin sağlanması konularında sorumluluk taşımaktadırlar. Ayrıca yer altında mahsur kalan kimselerin yer tespitini sağlayan bir sistemin kurulması şart koşulmaktadır" bilgisini verdi.
Borsa başkanı: İş kazasına tepki Türkiye’ye saldırıdır!
istanbul Ticaret Borsası Başkanı Ç. Ali Kopuz, Mecidiyeköy’deki asansör kazasında ölenler için gösterilen tepkinin trafik kazaları için gösterilmemesini eleştirerek, “Türkiye’nin her alanda olağanüstü saldırılarla karşı karşıya olduğunu” ilan etti.
istanbul Ticaret Borsası Başkanı Ç. Ali Kopuz, Mecidiyeköy’deki asansör kazasında ölenler için gösterilen tepkinin trafik kazaları için gösterilmemesini eleştirerek, “Türkiye’nin her alanda olağanüstü saldırılarla karşı karşıya olduğunu” ilan etti.
“Türkiye’yi hedef tahtasına çeviren odakların facialardan bile nemalanmaya çalıştıklarını” savunan Kopuz, “Her can kaybını bahane ederek sokağa dökülenlerin, 7 ayda 1943 insanımız trafikte can verirken kılları bile kıpırdamıyor” dedi.
Bu tür facialardan sonra farklı yerlerde ortaya çıkan ‘taşeronlar’ın kamuoyunu galeyana getirmeye çalıştıklarını savunan Kopuz bu faciaların ardından iş güvenliğine yönelik yeni yasal düzenlemeleri de eleştirdi. Kopuz, “Yapılması gereken düzenlemelerin bütün taraflarıyla ve ülke gerçeklerine göre yapılması taraftarıyım. Önce iş güvenliği, sonra ekonomi ve en sonunda da kâr olmalı. Ama biz bu düzenlemeleri facialardan sonra ve dayatmalarla değil, kendi kendimize ve bilimsel olarak yapmalıyız” dedi.