İstanbul'un en büyük hastanelerinden Haydarpaşa Numune’de, tuvaletlerin hastalara temizletildiği iddia edildi. Skandal, bakanlığa şikâyet edildi ama sonuç yok.
İstanbul’da Anadolu yakasının en büyük hastanelerinden biri olan Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Fizik Tedavi Rehabilitasyon bölümünde sağlık skandalı yaşanıyor. Üstelik depreme dayanıksız olan binada yatılı fizik tedavi hastalarının bulunduğu katın duvarları, kirişlerdeki paslı demirler görülecek şekilde dökülüyor.
Taraf gazetesinden Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre; hastanede yeterli temizlik de yapılmıyor, tuvaletlerin temizliği bölümde yatan hastalara emanet. Tuvaletlerin temizlenmediğini, bu nedenle temizliklerini kendileri yaptıklarını söyleyen hastalar sağlıklarından endişe duyuyor. Binadaki kirişlerin durumunu görüştüğümüz doktorlar ise bu bölümde deprem güçlendirilmesi yapılmadığını ve yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını ifade ediyor. Hastane doktorları Sağlık Bakanlığı’na konuya ilişkin defalarca şikayet dilekçesi yazmış ancak herhangi bir yanıt alamamışlar.
Yenilenmeyi bekliyor
Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde 22 yıl çalışmış olan Doktor Hüseyin Demirdizen, hastanede yaşananları anlattı. 15 yıldır yenilenme çalışmalarının sonuçlanamadığını belirten Demirdizen şöyle konuştu; “Hastanenin Acil Servis binası ve yeni yapılan poliklinikler dışındaki alanlar yenilenmedi. Buralar deprem riski taşıyor. Hastanenin yenilenmesi açısından Sağlık Bakanlığının projeleri var. Bir kısmının ihalesi de yapıldı ama bir türlü projeler başlamadı.”
Demirdizen hastanedeki hijyen sorununa ilişkin de şunları söyledi: “Taşeron şirketlere bağlı çalıştırılan temizlik, yemek, güvenlik görevlileri çok ciddi bir performans baskısı altında çalışıyor. Burada mümkün olduğu kadar az sayıda insana çok sayıda iş yaptırmaya çalışıyorlar. Çalışma koşullarının güvensizliği, malzemelerin yetersizliği gibi pek çok durum göz ardı ediliyor.”
Sürülmekten korkuyor
Haydarpaşa’da gözle görülen bu sıkıntıların birçok devlet hastanesinde var olduğunu söyleyen Demirdizen, “Her bir hastane bağlı bulunduğu kamu hastane birliğinin CEO’su tarafından gelir durumuna, kapasitesine ve personel durumuna göre sınıflandırılmış durumda. Hastane yöneticilerinin kendi koltuklarını koruyabilmek için bu sınıfı korumaları ya da hastaneyi bir üst sınıfa geçirmeleri gerekiyor. Yöneticilerin baskısı nedeniyle hekimler bu gibi sağlık riski, hizmet riski konularını konuşamıyorlar. Konuşanlar açığa alınıyor ya da sürülüyor” dedi.
Daha yeni Daha eski