IŞİD, VARİLİ 40 DOLARA TÜRKİYE'YE HAM PETROLSATIYOR, KAMYONLAR FUL FAALİYETTE, ZENGİN OLAN OLANA...
Sevgili Selim Salti. Aslında size"Selim abi" demem daha doğru ve samimidir. Beni 12 yaşımdan beri tanıyorsunuz.
Sizi tanımayanlar için kısa bir giriş yapmam gerekirse şöyle söyleyebilirim:
Selim Yeoshua Salti kendi adına kurduğu eğitim fonu ve Bar İlan Üniversitesinde  kurduğu LADİNO kürsüsü ile İsrail eğitim sistemine ve de özellikle Türk Yahudiliğinin ana lisanı saydığı 1492'de İspanya'dan çıkıştan beri kaybedilmeyen LADİNO lisanının korunması ve de bilimsel açıdan okunur hale getirilmesinde büyük katkı sağlamaya başlamış olan bu önemli yatırımı ile toplum tarafından tanınırsa bile. Aslında Türk Yahudi toplumunun yetiştirdiği (Aslında kendi kendini yetiştirmiştir ya ....) adam gibi adamlardan biridir.
Kimya eğitiminin yanı sıra Basın ve Halkla ilişkiler konusunda oldukça uzun seneler çalışmış. ŞALOM ve TERCÜMAN gazeteleri yazı işleri müdürlüğünü deruhte etmiştir. Hangi senelerde yaptığını söylersem yaşı ortaya çıkar ve karizması çizilir diye yazmıyorum.
İSRAİL'DEKİ TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ MOATSA BAŞKANI
1963 yılında Rahmetli Dr. Mitrani ve Sağolsun efsanevi Başkan Bensiyon Pinto ile Türk Yahudilerinin göz bebeği spor kulübü Yıldırım Spor Klubü'nü birlikte kurdular. Tabii ki ekipte başka çok düzgün insanlar da vardı ki saymakla bitmez ama İsak Abudaram ve Albert Şilton, Yusuf Altıntaş isimlerini yad etmeden geçemem. Selim abimiz halihazırda İsrail'deki Türkiyeliler Birliği Moatsa başkanıdır. (Moatsa –divan-encümen-heyet)
Kendisi ile Ortadoğu , İsrail Türkiye İlişkileri ve IŞİD konusunda bir söyleşide bulunduk. Eh artık söyleşiler de e-mail aracılığı ile yapılıyor vakit kazanmak için kısmet olursa ilk fırsatta canlı bir görüşme ile video kaydı ile bir görüşme yapıp kendisini sizlere daha yakından tanıma fırsatı da vermek isterim.
Her başarılı erkeğin yanında (Arkasında değil yanında) çok önemli bir kadın vardır. Selim Saltinin hayat arkadaşı Bayan Neomi (Mimi) Salti
Evet Selim abim
İsrail ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin durumu artık herkesçe malumunuzdur. Sayın Erdoğan'ın İsrail karşıtlığı ve Sayın Davutoğlunun derin stratejisi bu sonucu doğurmuştur.
Konu hakkında yayınlanmak üzere birkaç sorumu cevaplandırmanızı rica edeceğim.
Rafael Sadi (RS): Siyasi ve de askeri ilişkiler her ne kadar dondurulmuş gibi görünse de dış ticaret rakamları tam aksini söylüyor. Nerdeyse iki ülkemiz arasındaki dış Ticaret hacmi 5 milyar doları aşacak 2014 itibarı ile. Siyasi ve askeri işbirliğinin düzelme ihtimali var mıdır ? İki ülkemiz yeniden "stratejik ortak" konumuna gelebilecekler midir?
Selim Salti (SS): Önümüzde uzun bir Erdoğan devri var. Eğer bu kişi kendini ''Başkan'' seçtirirse ve Davutoğlunu yanında taşırsa , 2'nci katip seviyesinin aşılacağını pek sanmam.
Ülkeler arası Ticaret hacmi güdülen politikaya çok kere ters orantılı da olabiliyor. Sovyetler USA arasındaki soğuk savaş Amerikan mallarının külliyetli miktarlarda Rusya ya satılmasını engellememiştir.
RS: AKP hükümetleri 12 yıllık icraatlarından aslında yıllarca dikkatleri çektiğim ve 520 yıldır bir arada yaşadığımız Müslüman Türk Toplumu ile ilişkileri zedelemeye yönelik icraatlar ve nefret siyasetinin esası teşkil ettiği AKP siyaseti hakkında neler söyleyebilirsiniz?
HAVADA BULUT SEN ATATÜRK İLKELERİNİ UNUT
SS: İktidardaki hükümet ve onun arkasındaki AKP malum, Milli Görüş'ün felsefesini harfiyen tatbik etmektedir. İslami bir politika güdüleceği ,İslam dünyasının dışında hiç kimseye hayati mecburiyet olmadığı müddetçe sıcak dost olmak kabullenilemez. 'USA'ya gebe olmanın dışında Türkiye Batı ile iyi geçinmesine ihtiyacı yok' görüşü Davutoğlu'nda hakimdir. Ayrıca İslami bir politika gütmenin en büyük avantajı Türkiye'nin acil olarak ihtiyacı olan "taze para"yı almasına yardımcı olmasıdır.
RS: Son günlerde kimsenin dilinden düşmeyen IŞİD vahşet örgütüne AKP hükümeti ile MİT kombinasyonunun Suriye'ye silah gönderildiğini artık sağır sultan bile duymuş iken, Hamas'a 300 milyon dolar gönderildiğini, Gazze Roket Sanayinin Türk Roketsan firmasının aksam ve parçaları ile faaliyette olduğunu basın alenen yazarken ve Sayın Erdoğan'ın her fırsatta Hamas liderlerine "kardeşim" dediğini sanırım sizler de takip etmektesiniz.
NATO üyesi bir Türkiye'nin Avrupa ve ABD ile stratejik ortak konumundaki Türkiye'nin terör'e alenen destek vermesini Atatürk Türkiyesi açısından nasıl değerlendirmek mümkündür?
SS: Havada bulut sen Atatürk ilkelerini unut.
REHİNE OLAYI DANIŞIKLI DÖVÜŞTÜR
RS: İkinci ve bağlantılı sorum ise Başta ABD ve Obama yönetimi bu aleniyet'e sessiz kalmasını, Avrupa devletlerinin terör'e destek verilen bu destek için ağızlarını açmamalarını ve her türlü haksız hakarete sessiz kalan İsrail'in neden sustuğunu nasıl izah edebilirsiniz?
SS: Er veya geç bir yerden cevap gelecektir. Bu bir zaman meselesidir. İsrail temkinli davranıyor. Avrupa birliği keza. Türkiye orta cesamette bir güç durumunda, kimse onunla dargın olmamalı kanaati yüksek. Ancak 2016'da USA'da muhafazakarlardan bir başkan gelirse ve dış işlerini yöneten şimdiki beyin takımı çekip giderse, Türkiye'nin dizginleri çekilir, yola getirilir. Dikkat edersen Kerry ahmağını elleri boş geri yolladılar. "İncirlik'i kullanamazsınız, hava koridoru açamayız, zira IŞİD'in elinde adamlarımız rehin" dediler.
 Doğrudur, ama bu rehin hikayesi danışıklı dövüştür. Davutoğlu bu numara ile Suriye ve Irak'a asker göndermemeyi bahane ediyor. Ayrıca IŞİD varili 40 dolara Türkiye'ye ham petrol satıyor. Kamyonlar full faaliyette, zengin olan olana.
Önceden IŞİD'e teslim edilen silahların ücretini Türkiye petrol ile ödetiyor. Yerinde olanlardan alınan bilgidir bu. Bu işte Obama rol oynuyor.Gayesi, paçasını da façasını da kurtarmak. Obama bütün esmer yöneticiler gibi savaşmayı göze alacak yüreğe sahip değil. Gazze harekatından kopya alarak Irak'a sadece havadan saldırıyor.
RS: İsrail'in güneyinde Hamas muhtemelen Roş Haşana bayramında (24 Eylül) yeniden bombalar atmaya başlayacaktır. Kuzeyde ve doğuda ise IŞİD tehlikesi ve kafa koparan bir düşman. Neler oluyor? İsrail olarak bir tehlike söz konusu mudur ve yakında bizi acımasız bir savaş mı bekliyor ve bundan korkmamız Gerekir mi ?
SS: Korkmaya sebep yok. IŞİD bizden uzak duracak. Ölüm kalım savaşı veriyor. Hizbullah ile uğraşıyor. Lübnan dün geceden beri karıştı yine. Hamas beladır ve bela olarak kalacak. Bunlara yardım devam ettiği müddetçe azacaklar...
 Nitekim Mashal yine zehir kustu dün. Ancak yeni bir mücadele yarın başlayacak diye bir emare yok, ama bir yıl içinde tekrar roket atmaya başlarlar fikrindeyim.
Bu defa bedeli ne olursa olsun Bibi orayı işgal etmelidir. Şu anda Hamas'ın çökertilmemesi işimize geliyor, zira Abbas ve şirketini Gazze'ye geri getirmek işimize gelmez. Aralarında anlaşma olmaması işimize gelir.
RS: ABD/ NATO / Avrupa koalisyonunda Türkiye rengini belli etti ve ABD'ye IŞİD'i bombalamak üzere uçaklarının Türkiye'deki üslerden havalanmasına izin vermediğini beyan etti. Bu açıkça AKP Türkiye'sinin kimin yanında olduğunu beyan etmesi değil midir? Sayın Hüseyin Obama halen Türkiye ve Katar'a 14 milyar dolarlık silah satışına onay verecek midir dersiniz?
SS: Sabırla takip edilecek konulardır, spekülasyon için erkendir.
RS: Cevaplarınız için teşekkür ederim.(Söyleşi: Rafael Sadi-Odatv.com)
Daha yeni Daha eski