Bugün terörü kökünden bitirecek etkin bir mücadele için, her şeyden önce PKK’nın ideolojisinin doğru teşhis edilerek ortaya konması ve d...
Bugün terörü kökünden bitirecek etkin bir mücadele için, her şeyden önce
PKK’nın ideolojisinin doğru teşhis edilerek ortaya konması ve devletin buna
uygun çözümlere yönelmesi çok önemli. Nasıl ki ağır hasta olan bir insanın
hastalığı tanımlanmadan ona uygun bir ilaç ve tedavi verilmesi, dolayısıyla da
iyileşmesi söz konusu olamaz; PKK terör örgütünü de yaptığı vahşi eylemlere
yönelten, fikrin, inancın ne olduğu
tespit edilmeden çözüme yönelik karşı mücadele yürütülmesi mümkün olmaz. Bu
yapılmazsa PKK ve yandaşlarının molotoflu saldırıları,
inançlı masum vatandaşlarımızı hunharca bıçaklaması, balkonlardan aşağı atması,
başlarını taşlarla ezmesi, Mehmeçiğimizi kalleşçe arkadan kurşunlaması gibi vahşi
cinayetlerinin ardı arkası kesilmeyecektir.
PKK Darwinist, materyalist,
Marksist-Leninist, komünist bir yapılanmadır ve Marksizmin, Leninizmin pratik
uygulaması olarak terör yapmaktadır. Terörün kökeninde yatan sebep ideolojik olunca,
yürütülmesi gereken mücadelenin de fikri bir mücadele olması gerektiği son
derece açıktır. Çünkü komünizmi besleyen
ideoloji ayakta durdukça buradan sürekli komünist militan üreyecektir. Terörün
kökünün kurutulmasının tek yolu yalnızca ve yalnızca bilimsel-ilmi mücadeledir.
Komünizme destek veren ideolojik temel, yani Darwinizm, hükümetler ve
devlet kurumları tarafından savunulur konumdayken, teröriste “silah bırak” demek
anlamlı değildir. Askeri çözümler her ne kadar terörle olan milli mücadelemiz
için gerekli ve önemli olsa da, hiçbir zaman ülkemizin güneydoğusunda yaşanan
komünist teröre kesin ve kökten bir çözüm olmayacaktır.
Karşımızda Marksist-Leninist, komünist bir terör örgütü var. İdeolojilerinin
temeli, her şeyin tesadüfler sonucu oluştuğunu iddia eden, Allah’ın varlığını
inkar eden Darwinizm'e ve materyalizme dayanıyor. Örgüt, bölgedeki gençlere çok
küçük yaşlardan itibaren diyalektik materyalizmi ve bu felsefenin temeli olan
Darwinizm’i anlatan bir eğitim programı uyguluyor. Materyalist telkinlerle,
dine, devlete, aileye, polise, askere düşman olarak eğitip yetiştiriyor.
Sonunda da vicdandan, ahlaktan yoksun, çatışmanın toplumsal gelişme ve
ilerlemenin bir gereği olduğuna inanan, devlet, aile gibi kurumları baş belası
bir baskı sistemi olarak gören birer komünist terörist olarak ortaya
çıkıyorlar.
Yani; PKK
teröristleri, bazılarının öne sürdüğü gibi ekonomik sebeplerden dolayı, onları
istihdam edecek fabrikalar veya sosyal tesisler olmadığı için ya da sıcak çorba
içemedikleri, evlenemedikleri için dağa çıkmış değiller. Bir insanın kan dökücü
olmaya azmederek dağa çıkması ancak bir inanç ve amaç uğruna mümkün olur. PKK
Güneydoğu’da yaptığı yoğun materyalist ve komünist propagandayla, uyguladığı ikna
ve telkin metotlarıyla, birer ateist, Marksist, komünist haline getirdiği
gençleri pratik uygulama için dağ kadrosuna alıyor ve silahlı eğitime tabi
tutuyor. Yoksa hiçbir genç durduk yerde terörist olmaz, dağa çıkmaz, eli kanlı
bir katil olmaz, olamaz. Ancak aldığı eğitim sonucunda bu sapkın komünist
ideolojiyi benimser ve o ideolojinin gereğini yapmaya başlar. Hal böyleyken
yani PKK’nın ateist, Marksist, Stalinist, Leninist bir örgüt olduğu tüm
çıplaklığıyla ortada iken, hatta tüzüklerinde bile çok açık olarak komünist bir
parti olduğu, Lenin’e Stalin’e atıflar yaparak anlatılmasına rağmen, bunun
görmezden gelinmesi çok büyük bir akıl tutulmasıdır.
Dolayısıyla karşımızdaki tehlike; top, tüfek, silah değil
yalnızca fikirdir. Güneydoğu’da da,
tüm dünyada da, terör değil; materyalist, Darwinist ve komünist bir ideoloji tehlikesi vardır. Ve bu
sapkın ideoloji; silahla, aciz kınamalarla, entelektüel demagojilerle yenilmez.
İDEOLOJİ, SADECE VE SADECE FİKİR VE
İDEOLOJİYLE YENİLİR. BAŞKA HİÇBİR ÇÖZÜM YOLU YOKTUR.
Komünistlerin fikri temel aldıkları Darwinizm, yani evrim teorisi bir safsatadır.
Komünizme karşı fikri mücadele, önce Darwinizm’in bir aldatmaca, bir
sahtekarlık olduğunun anlatılması ile başlamalıdır. Bunun için bilimsel deliller ortaya konmalıdır.
Ayrıca unutmamak gerekir ki PKK, aynı felsefi inanca sahip birçok ülke
tarafından desteklenen bir örgüt. Ortada dış destekli bir yapılanma olduğunu
göz önünde bulundurarak kapsamı geniş
bir eğitim programı uygulanması gerekir.
PKK ile felsefi
ve bilimsel mücadele hangi yollarla
yapılabilir?
Aslında Türkiye komünizmle mücadelede çok donanımlı bir ülke. Komünizmi,
Marksist-Leninist düşünceyi fikri zeminde tamamen ortadan kaldıracak bilgi
kaynaklarına, bilimsel delillere ve dahası imana ve maneviyata sahip. Anayasa değişikliği ile Darwinizm’in yanı
sıra Yaratılışın bilimsel delillerinin de kapsamlı şekilde müfredata alınması
çok iyi olacaktır. Terörü kökünden bitirecek etkin bilimsel mücadelenin ilk
adımı mutlaka okullarda başlatılmalıdır. Okul ders kitaplarında yer verilen
Darwinist, materyalist telkinlerden vazgeçilmesi, bunun yerine bilimsel
delillere dayalı anlatımların yapılması, aynı zamanda dini bilgilerin de
geleneksel bir anlatımla, salt fıkıh bilgisi niteliğinde değil, akla mantığa
uygun, ikna edici, bilimsel üsluplarla verilmesi çok önemli. Eğer bir yerde
Darwinizm anlatılacaksa mutlaka karşı bilimsel delillere, anti Darwinist, Yaratılış
gerçeğini anlatan bilgilere de yer verilmelidir. Bunun yanı sıra görüntülü ve yazılı basın, kitap, broşür
ve dergilerde evrim teorisinin bilimsel geçersizliği anlatılmalıdır. Birçok
akademisyen, köşe yazarı, basın yayın kuruluşu, sivil toplum kuruluşları, aktivist
bu milli davada görev alabilir. Bilimsel ve felsefi gerekli bilgi birikimine
sahip, alanında uzman kişi veya kurumlar Marksist-Leninist, bölücü propagandaya karşı Atatürkçü, üniter devleti,
milli manevi değerlerimizi savunan anti Darwinist, anti materyalist, anti
komünist bir karşı propaganda yapabilirler. Yapılacak toplantılar veya
verilecek konferanslar oldukça çok etkili olur. Kardeşliği, birlik beraberliği, sevgiyi, merhameti, iman hakikatlerini esas
alan anlatımlar, belgeseller, yayınlar hazırlayabilirler.
Bu yönde bir
çalışma komünistlerin en beklemediği ve en
istemediği şeydir. Bir komünist, silahlı çatışmaya girmekten, dağlarda
yaşamaktan, aç kalmaktan, öldürülmekten korkmaz. Ama Darwinist ve materyalist ideolojinin yıkılması fikrinden dehşete
kapılır. Çünkü Darwinist ve materyalist ideolojinin yıkımı, inandığı ve
güvendiği her şeyi ortadan kaldırır. Beynindeki batıl inanç yok olur gider. Ne
dağlarda eğitim yapmaya, ne silah taşımaya, ne ölmeye, ne de öldürmeye güç
bulamaz.
Terör örgütünün şah damarını kesecek olan bu fikri, ilmi ve bilimsel
çalışmaları bir kenara bırakarak kınama mitingleri yapmak, “Hainler”, “Lanet
olsun size”, “Mübarek günde bunu da yaptılar” “Alçaklar” gibi hararetli
sloganlar Marksist - Leninist PKK’yı ancak güldürür. Örgüte adım adım amacına
ulaştığını düşündürterek moral kazandırır. Öte yandan PKK’lı teröristlerin dağda
domuz eti yedikleri, esrar partileri düzenledikleri, kutsal kitapları
yaktıkları, kadınlara tecavüz ettikleri gibi propaganda yöntemlerinden sonuç
beklemenin de akılcı olmadığını görmek gerekir. Bu gibi anlatımların etkisi
hemen hemen sıfırdır. Dolayısıyla asıl yapılması gereken faaliyetler dururken
vakit kaybına sebep olmaktadır. Bazı insanların günümüzde bu kesin sonuç
verecek olan çözüm yoluna hala direniyor olmaları hayret vericidir.
Anti-Darwinist ve anti-materyalist faaliyetin gerekliliği fikri, hayati öneme
sahiptir ve yegane çözüm yoludur. Böyle bir çözüm yolunu kullanmamak, böylesine
güçlü bir fikre direnmek ve sonra da aciz ve başarısız yöntemlerle,
demagojilerle, son derece sathi yaklaşımlarla çözüm arıyor gibi görünmek büyük
bir samimiyetsizliktir. Terörle, ilmi
mücadele dışında bir mücadele metodu yoktur. Bu belayı kökünden kaldıracak bir çözüm yolu ortaya konmuşken, bu fikre
direnmek ve hala gereken ilmi çalışmayı yapmamak, dünyayı komünist teröre
teslim etmek demektir.
Ebru Yılmazatila