Ankara’nın tarihi merkezine yalnızca yüz metre uzaklıktaki Hacıbayram Mahallesi’nden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne katılanlar isim isim bilinmesine rağmen iktidar ve emniyet güçleri örgüte katılımlara izin vermeyi sürdürüyor.
BirGün gazetesinden Doğu Eroğlu'nun haberine göre; Hacıbayram Mahallesi’nden, kimlikleri bilinen 17 kişinin IŞİD’e katıldığı ve çeşitli aralıklarla Suriye’ye giderek çatışmalarda bulunduğu tespit edilmesine karşın mahallede herhangi bir önlem alınmış değil. Bir kısmını bu şahısların oluşturduğu en az 25 Hacıbayramlı’nın hâlâ Suriye’de IŞİD saflarında olduğu sanılırken, Suriye’de çarpışan ve örgüte Mamak, Sincan, Keçiören gibi bölgelerden giden Ankaralıların sayısının 50’yi aştığı sanılıyor. Suriyeli kaynakların verdiği bilgiler ve IŞİD militanlarının sosyal medya hesaplarından paylaştığı fotoğraflar da Hacıbayram-Rakka cihat otobanının hâlâ faal olduğunu, iktidarın, örgütün, Türkiye’nin başkentindeki çalışmalara göz yummaya devam ettiğini gösteriyor.
2000’Lİ YILLARDA BAŞLADI
2000’Lİ YILLARDA BAŞLADI
İddialara göre Hacıbayram Mahallesi’ndeki IŞİD yapılanmasının önünü açan süreç 2000’li yıllarda başladı. Mamak semtinde yaşayan sakallı ve cübbeli şahısların mahalleye girip çıkmaya başlamasının ardından, Hacıbayram’da yaşayan bazı aileler ile mahallelinin arası açıldı. Selefi olduğu öne sürülen kişilerin yaptığı ziyaretler 2004’e doğru sıklaştı. Ziyaret trafiği Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin de dikkatini çekti. Ankara’da örgütlenen Selefi tarikatına yönelik operasyon başlatan TEM Şube, şüpheli şahısları gözaltına alıp evlerde aramalar yaptı ancak dini yayınlardan fazlasına ulaşamadı. Çankırılı oldukları bilinen, geçimlerini minibüslerle köy ve kasabaları dolaşarak beyaz eşya ve halı satarak kazanan ailelerle irtibata geçen Selefiler, 2004’ten sonra örgütlenme çalışmalarına hız verdi. Bohçacılık ve pazarcılık da yaptıkları söylenen ve “Paşalar” veya“Elekçiler” olarak tanınan bu ailelerden IŞİD’e katılan kişiler, bölgede de “Posha” veya “Paşa” olarak isimlendiriliyor.
SELEFİLER TEMAS KURDU
SELEFİLER TEMAS KURDU
Selefilerle ilişkilerini kuvvetlendiren aileler, kısa sürede mahalleliden uzaklaştı. Çocuklarını okula veya zorunlu askerliğe yollamamaya başlayan aileler, Selefi inancına göre vergi vermenin de günah olduğunu belirtip kendi mescitlerini kurdu. Mahalleliye göre Selefi örgütlenmesi içerisinde yer alan kişilerin sayıları 2009’da iyice arttı. Ancak Suriye’deki iç savaş henüz başlamadığı için güvenlik birimleri bu örgütlenmeye ilgi göstermedi.
TEHLİKE IŞİD'LE ANLAŞILDI
TEHLİKE IŞİD'LE ANLAŞILDI
Mahallede birkaç yıl önce başlatılan kentsel dönüşüm projesi de IŞİD’e katılımları artırdı. Mahalle sakinlerinin yarısı belediyeyle anlaşıp evlerini boşalttı ancak yerinde iskan imkânı tanımayan projenin mahallelinin itirazları üzerine başlayamaması sebebiyle boş kalan evleri sahiplenen aileler, buralardan edindikleri kira gelirleriyle Suriye’ye gidip gelmeye başladı. Durumun vahameti ise ancak Suriye iç savaşının ilerleyen safhalarında IŞİD’in ortaya çıkmasıyla anlaşıldı. Alevi kökenli olduğu iddia edilen ailelerin çocuklarının Sünni aşırı dinci IŞİD’e katılması mahalleliyi de şaşırttı.
KIZINCA FARKINA VARDILAR
KIZINCA FARKINA VARDILAR
2014 yılı başından itibaren IŞİD’in tanınmaya başlamasıyla, Hacıbayram’daki Selefi örgütlenmesinin de örgüte bağlı olduğu ortaya çıktı. Yerel ve ulusal basında defalarca çıkan haberlere kulak asılmazken, iktidarın Hacıbayram’a ilgi göstermesi 15 Eylül’de New York Times’ta çıkan bir makale ile oldu. Davutoğlu ile IŞİD’in örgütlendiği bölgenin hemen yanındaki Hacıbayram Camii’nden çıkarken çekilen bir fotoğrafının kullanılması Erdoğan’ı öfkelendirdi. Bunun üzerine Terörle Mücadele Şube ve Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu olduğu iddia edilen kişiler mahalleyi bir kereliğine ziyaret etti. Ancak sonrasında bir soruşturma da başlatılmadı.
25 MAHALLELİ SURİYE'DE
25 MAHALLELİ SURİYE'DE
Adil, Bayram ve Cemalettin T., Eyüp G., Tuncay ve Erdal D., Dursun G. ve Haydar D.’nin, dönem dönem Suriye’ye gittikleri ve mahallede IŞİD propagandası yaptıkları belirlendi. IŞİD saflarında çarpışırken ölen Halil İbrahim G., Suriye’de IŞİD egemenliğindeki bölgelerden birinde idari sorumlu olduğu öne sürülen Oğuzhan G. (Muhammed Selefi adıyla biliniyor) ve komutan olduğu iddia edilen Yusuf D. (Kurukafa lakabıyla anılıyor) de Hacıbayram’dan IŞİD’e giden isimler arasında. IŞİD adına Suriye ve Irak’ta eylemlerde bulunan Hamza Baba lakaplı şahıs, Mustafa Ü. ve Yunus K.’nin yanı sıra IŞİD’in Kobane kuşatması sırasında 19 Ekim tarihinde bir YPG karargâhına canlı bomba saldırısı düzenleyen şahısların da Ankara’nın Mamak, Keçiören, Etlik ve Sincan semtlerinden IŞİD’e katıldıkları belirtiliyor. Hacıbayram’dan 25 ila 30 arası kişinin hâlâ IŞİD saflarında olduğu, bazılarının aralıklarla mahalleye dönüp Suriye’ye geri gittikleri biliniyor.
MİLİTAN TOPLUYORLAR
MİLİTAN TOPLUYORLAR
Hacıbayram Mahallesi’nde 18 yaşın altındaki pek çok çocuğun, IŞİD sempatizanı oldukları ve örgütün Rakka’daki tesislerine gidip geldikten sonra Ankara’da örgütleme faaliyeti yürüttükleri biliniyor. Rakka’ya giden pek çok çocuk, örgüt tarafından bir süre misafir edildikten sonra, gördükleri ve kendilerine telkin edilenleri yaşıtlarına aktarmaları için yaşadıkları yerlere geri gönderiliyor.
GÜNDÜZ VAKTİ PROPAGANDA
GÜNDÜZ VAKTİ PROPAGANDA
Mahalledeki örgütlenme faaliyetlerinin başında olduğu sanılan ve Murat İbrahim olarak tanınan şahıs, Hacıbayram hakkında çıkan pek çok habere karşın mahalleye gelip gitmeyi sürdürüyor. Sürekli giydiği beyaz cübbesi ve uzun sakallarıyla tanınan şahsın açıkça IŞİD için faaliyet yürüttüğü, sokakta gördüğü çocuklara cep telefonundan IŞİD vahşetine ilişkin videolar izleterek propaganda yaptığı ve milis toplamaya çalıştığı aktarılıyor. Mahallede IŞİD’e destek veren çocukların, gündüz ellerinde Tevhit bayraklarıyla dolaşması da, iktidarın ve emniyet kuvvetlerinin bölgedeki IŞİD örgütlenmesine göz yumduğunu kanıtlıyor.