Emniyet’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Fethullah Gülen Örgütü” hakkındaki sorusuna  verdiği yanıtta, “Emniyet Genel Müdürlüğümüz arşivlerine daha önceki tarihlerde intikal etmiş bilgi-belgelerin değerlendirilmesi, tanık, mağdur/müşteki beyanları ve açık kaynakların irdelenmesi neticesinde hazırlandığı” ifadeleri kullanıldı.
Raporda, “Örgütün kuruluşu, amacı, stratejisi, yapılanması, faaliyetleri” başlıkları yer aldı. Ayrıca raporun, “Değerlendirme, ideoloji unsuru, örgütlü yapı, netice ve kanaat” bölümlerinde örgüt hakkında kapsamlı bilgilere yer verildi. Aydınlık’ın Gülen örgütü hakkında kullandığı “F tipi örgüt” kavramı Emniyet’in raporunda da yer aldı. İşte Emniyet’in “Fethullah Gülen Örgütü” raporunun içeriği.
ÇEKİRDEK KADRO 6 KİŞİ
1970’li yıllara kadar Yeni Asya Grubu içerisinde yer alan Fetullah GÜLEN bu tarihten sonra İzmir Kestanepazarı Kuran Kursu’nda görev yaptığı dönemde çevresinde bulunan İbrahim KOCABIYIK, Latif ERDOĞAN, Abdullah AYMAZ, Yusuf PEKMEZCİ ve Bahattin KARATAŞ isimli arkadaşları ile örgütünün çekirdek kadrosunu oluşturarak müstakil hareket etmeye başlamış, faaliyetlerini daha ziyade 13-18 yaş grubundaki öğrenci ve genç kesim üzerinde yoğunlaştırmıştır. Teyp/video kasetlerine çekilen vaaz ve konuşmaları, sohbet toplantıları ve düzenledikleri yaz kamplarında gündeme getirdikleri görüşlerini sempatizan gruplarına ulaştırarak kendi adı ile anılan örgütünü kurmuştur.
'F TİPİ ÖRGÜT' KAVRAMI'Fetullah GÜLEN’in görünen ve örtülü iki temel amacı bulunmaktadır. Örgüt tabanına “ilay-ı kelimetullah” gayesi ile hareket edildiği, Türkiye ve Türk Coğrafyası başta olmak üzere ahlaklı toplum yetiştirme arzusunda olunduğu vurgusu yapılmakta ise de asıl amacın Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek olduğu anlaşılmıştır.
Fetullah GÜLEN ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş; bu nedenle, mevcut sistemi yıkmak yerine, devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflemiştir. Kamuoyunda örgüt için daha çok “Paralel Devlet Yapılanması” ve “F Tipi Örgüt” kavramlarının kullanılmasının temel nedeni de budur. 
Bu nedenle tüm devlet organlarında, yerel yönetimlerde ve sivil sektörde örgütlenmeyi hedeflemiştir, ileride devlet yönetimini kontrol altına alabilmek için kısa vadede tüm kadrolara kendi mensuplarının getirilmesi veya bu kadroları işgal edenlerin kendisine bağlanmasını hedeflemiştir.
CUMHURİYETE TEHDİT(3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa atıf yapılarak) Bu söylenenler ışığında bir yapılanmanın “terör örgütü” olarak nitelendirilebilmesi için tamamının varlığı aynı zamanda gerekli olan özellikler şunlardır:
Yapılanmanın; Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amaçlarından biri veya birkaçına sahip olması gereklidir, (ideoloji)
Mevzuatımızda “terör suçları” örgütlü olarak işlenebilecek suçlar niteliğinde olduğundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220’nci maddesi gereğince bu yapılanmanın üye sayısının en az üç kişi olması gereklidir, (örgütlü yapı)
MÜLKİ VE ADLİ YAPI HEDEFYapılanmanın yukarıda sayılan amaçlara ulaşabilmek için mutlaka cebir ve şiddet kullanması gerekir, (cebir ve şiddet) 
Örgütün ideolojisinin Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir güç haline gelmek olduğu anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, örgütün temel hedefinin yasal olmayan faaliyetleri ile (şantaj, tehdit, yasadışı dinleme vb.) devlet otoritesini kendi amaçları doğrultusunda baskı altına almak, yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek şeklinde tezahür eden siyasal bir hedefi olduğu söylenebilir.
TERTİPLERDEKİ ROLÜ“Fetullah Gülen Örgütü” isimli yapılanmanın; belirlenen amaçlar etrafında insan sayısı olarak üçten fazla kişinin bir araya geldiği, hiyerarşik görev dağılımının yapıldığı, gizliliğin esas alındığı, iş bölümünün, faaliyet alanlarının, sorumlulukların önceden tespit edildiği, eleman ve finansal kaynak temini ile üyelerinin eğitiminin ne şekilde yapılacağı gibi hususların açıkça ortaya konulduğu, iletişimin gizliliğe riayet ederek ulaklar vasıtası ile sağlandığı, kod isim ve yemin uygulaması olan, kendine özgü ceza ve ödül sistemi bulunan profesyonel bir örgütlenme olduğu anlaşılmıştır.
Örgütün Kolluk Kuvvetleri ve Yargı içerisinde yer alan mensupları tarafından kurgulanmış soruşturmaların sahte ihbar mektupları, yasadışı dinlemeler, gerçeğe aykırı deliller üzerine inşa edildiği; bu sayede verilen mahkûmiyetlerle toplum nezdinde başta Yargı olmak üzere kamu kurumlarına duyulan güvenin yok edildiği, kendilerinden olmayanlara karşı yürütülen baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit faaliyetlerinin Kolluk Kuvvetleri, Kamu Kurumları ve Yargı’da görev alan bağlıları yardımıyla gerçekleştirildiği değerlendirilmektedir.
NETİCE VE KANAAT
Terör örgütü niteliğinde örgütlü yapıya sahip bir örgütlenme olduğu kanaati oluşmuş ise de;
“Cebir ve Şiddet” başlığı altında ifade edilebilecek faaliyetler dikkate alındığında; Soruşturmanın tamamına ve ele geçirilen delillerin tümüne vakıf olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca cebir ve şiddete ilişkin verilerin bu unsurun gerçekleşmesi olarak göz önüne alınıp değerlendirilmesi ile 3713 sayılı kanunun tanımladığı “terör örgütü” niteliklerinin tamamlanacağı ve soruşturma konusu yapının “terör örgütü” olarak nitelendirilebileceği bildirilmiş.
YAKALAMA EMRİ VAR
İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19 Aralık 2014 tarihli kararı ile Gülen hakkında “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme” suçundan Yakalama Emri çıkartıldığı anlaşılmıştır. 
ÖRGÜTÜN YAPILANMASI
- Tayin Heyeti, İstişare Kurulu, Mollalar Grubu ve Meclis.
- Fethullah GÜLEN liderliğindeki örgütün bilinen yasadışı örgütlerden çok daha sıkı bir hiyerarşik yapılanması bulunmaktadır.
- Fethullah GÜLEN’e doğrudan bağlı; ‘Tayin Heyeti, İstişare Kurulu, Mollalar Grubu ve Meclis” olarak adlandırılan birimler yer almakta ve örgüt üst organlar olarak bu birimler tarafından sevk ve idare edilmektedir. 
- Meclis’te alınan kararlar, meclis üyesi olan örgüt mensuplarınca silsile yolu ile en alt birimlere kadar iletilmektedir. Bu talimatlar hiyerarşi içerinde yer alan “Dünya İmamı, Coğrafi Bölge İmamı, Ülke İmamı, Bölge İmamı, İl İmamı, İlçe İmamı, Semt İmamı, Mahalle İmamı, Ev İmamı, Ser Rehberler, Belletmenler, Öğrenci ve Cemaat Mensupları” tarafından gizliliğe, istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koşulsuzca yerine getirilmektedir. 
Ayrıca örgütün mali kaynaklarının ne şekilde kullanılacağını “Mütevelli Heyeti” belirlemektedir.
- Örgüt kurulduğu ilk günden bu yana “devlet içinde örgütlenme” gayesi ile hareket etmektedir. Bu örgütlenme anlayışı, herhangi bir cemaatin üyelerinin devletin kademelerinde yer almasının ötesinde; devletin yapısı dışında başka bir hiyerarşik düzene göre hareket eden bir yapının varlığının ortaya çıkarmasıdır. Bu kişilerin sistemli ve programlı biçimde önceden, hatta çocuk yaştan seçilerek ileriye dönük hedeflere göre yetiştirilmeleri ve daha sonra da yerleştirilmeleri söz konusudur.
ÖRGÜTÜN FAALİYETLERİ
- Elde ettiği bilgileri, tehdit/şantaj olarak kullanmak 
- Kuruluş aşamasında, örgüt faaliyetlerinin ağırlıklı olarak legal görünümlü kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla yürütüldüğü; dershaneler, özel kolejler, yurt ve öğrenci evleri ile gençliğe yönelik eğitim faaliyetleri gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. 
- Bu dönemde yurt içinde ve yurt dışında eğitim kurumları vasıtasıyla, çeşitli dallarda ulusal ve uluslararası başarılar elde etmek suretiyle örgüt propagandası yapılmış ve bu şekilde eğitim kurumlarına halkın rağbet etmesi sağlanarak sempatizan kitlesi genişletilmiştir.
- Örgüt televizyon, radyo, gazete, dergi gibi iletişim alanındaki faaliyetlere ağırlık vermekte; fınansal kaynaklar ise gruba mensup şirketler, basın-yayın alanında elde edilen gelirler, okul, yurt ve pansiyonlardan istifade eden öğrencilerden alınan paralar, toplanan kurban derileri ve gruba ilgi duyan zengin iş adamlarının destekleri ile örgüte üye olan kişilerden himmet adı altında alınan paralar olarak ortaya çıkmaktadır.
- Kamu kurumlarının hassas noktalarında görev alan örgüt mensubu kişiler kod isim kullanmakta, ayrıca örgüte itaat ve bağlılık vurgusu yapılan bir metin doğrultusunda kutsal değerler üzerine yemin ettirilerek, örgüt liderine koşulsuz sadakatleri sağlanmaktadır.
- Örgüt günümüzde, elindeki ekonomik gücün yanı sıra devletin hassas ve etkili kurumları içerisindeki kadrolarının sağladığı avantajlardan faydalanmakta, bu sayede siyasal operasyonlara kalkışmakta, hatta devletten bağımsız bir dış politika izlemektedir.
- Örgütün en önemli hedefinin yasal veya yasadışı dinleme, izleme, raporlarla elde ettiği bilgileri, tehdit/şantaj olarak kullanmak ve Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek. Uluslararası düzeyde büyük, etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek.
Daha yeni Daha eski