Son günlerin en çok tartışılan isimlerinden biri AKP’den milletvekili adayı olmak için istifa eden Hakan Fidan. Hakan Fidan 1986’da muhabereci astsubay oldu. Daha sonra yurt dışı görevine gitti. Gittiği yer dikkat çekici. 2. Dünya Savaşı sonrası İngiliz ordusuna tahsis edilen Rheindahlen Askeri Kompleksi’nde konuşlu ARRC Karargahı. Hem İngilizler kullanıyor, hem de NATO. ARRC Karargahı’ndaki bu görevi 3 yıl sürdü. Amerikan Maryland üniversitesi bu üstlerle anlaşmalı. ABD askerinin olduğu her yerde şubesi var. Askerlere üniversite öğrenim hizmeti sağlıyor. Fidan, ARRC karargahında görev yaparken bu üniversitede siyaset ve yönetim bilimi okuyor ve mezun okudu. 4 yıllık üniversiteyi 3 yılda bitirdi.
İşte İngilizlerin kontrolünde olan ARRC karargahındaki bu görev, Fidan’ın hayatında dönüm noktası oldu. Bu görevden sonra önü açıldı ve baş döndürücü bir hızla yukarılara doğru tırmanmaya başladı.
TAYYİP ERDOĞAN’IN ÖZEL GÖREVLİSİYDİ
ARRC Karargahı’ndan Türkiye’ye dönünce bir süre sonra TSK’dan istifa etti. 2001-2003 yılları arasında Avustralya Büyükelçiliği’nde kıdemli Siyasi ve Ekonomik Danışman olarak çalıştı. 2003-2007 arasında Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) Başkanlığı görevini yürüttü. Görev yaptığı dönemde F tipi örgütle birlikte faaliyet yürütmesi dikkat çekti. Daha çok Türklerin bulunduğu Orta Asya ve Balkanlarda faaliyet gösteren TİKA Türklerin yaşamadığı ülkelere de yayıldı. Türkiye’nin çıkarlarından çok ABD’nin planları öne çıktı. Bu durum TİKA içinde bile tartışma yarattı.
14 Kasım 2007’de dış politika ve güvenlik konularından sorumlu Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı’na atandı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde Erdoğan’ın özel görevlerini yerine getirdi.
Oradan 17 Nisan 2009’da MİT Müsteşar Yardımcılığına kaydırıldı. Kısa bir süre sonra da 25 Mayıs 2010’da MİT Müsteşarı olarak atandı.
Bu görevlerine ek olarak “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu Üyeliği, Birleşmiş Milletler Kalkınma İşbirliği Platformu Danışma Kurulu Üyeliği, Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği, Yunus Emre Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği ve OYAK Genel Kurul Üyeliği” de yaptı.
‘BELLİ Kİ ÇOK ÖNCEDEN YAPILMIŞ PLANLAR’
Hakan Fidan TSK’dan istifa ederken önemli görevlere atanacağı biliniyordu. Daha Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı iken MİT Müsteşarlığına getirileceği konuşuluyordu. O günlerde önemli görevlerde bulunmuş üst düzey bir bürokrat da bunu doğrulayarak, “Bir gün dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner’le sohbet ediyorduk. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan’a dikkat çekti. ‘Yakında bunu MİT’in başına getirecekler’ ifadesini kullandı. Belli ki çok önceden yapılmış planlar vardı” dedi.
BÜYÜKELÇİLİKTEN HABERSİZ ESRARENGİZ UÇAK TURLARI
Fidan’ın işleri bunlarla da bitmiyor. Fidan daha Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı iken özel uçakla Ortadoğu ve bölge ülkelerinde sürekli dolaşıyor. Yanında da genellikle o zamanlar Başbakanlık Dış Politika Danışmanı olan Ahmet Davutoğlu bulunuyor. Uçağı kimin verdiği, ziyaretlerin ne amaçla olduğu ve kimin finanse ettiği bilinmiyor. Ziyaretlerde sık sık kesişen merkez Katar. Hatta hareketlerin Katar merkezli olduğunu ifade ediliyor. Bu konuda bilgi veren bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “O yıllarda Dışişleri bakanlığı devre dışı bırakılarak garip işler yapıldı. Dışişlerinin bilgisi olmadan iş yürütülmeye çalışıldı. Biz bu ziyaretlerin bir bölümünü içinde Fidan ve Davutoğlu’nun olduğu uçağın gittikleri ülkelere inişi için büyükelçiliklere bilgi sorulunca öğrendik. Esrarengiz ziyaretlerdi ve büyükelçiliklerden habersiz yürütüldü. Tabi çok sonradan öğrendiğimiz bilgiler var. Çoğu girişim duvara tosladı. Olan da Türkiye’ye oldu. Bizim devlet geleneklerimizde olmayan işler yapıldı, hala da yapılıyor” diye konuştu.