Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast hazırlığı yaptıkları iddiasıyla karakolluk olan Paskalidis Ailesi’nin kâbusu devam ediyor.
Bu kez de Başbakanlık’a yapılan ihbarla evin 15 yaşındaki kızının, Başbakan’ın konuşmalarını dinlediği, hatta suikast planı yaptığı öne sürüldü. Küçük kız iddialarla ilgili ifade vermek zorunda kaldı. Hürriyet'ten Eyüp Serbest'in haberi şöyle:
Aile üyelerine dadanan esrarengiz sapık nedeniyle 7 yıldır kabus gibi bir hayat süren Lidia Paskalidis’in 15 yaşındaki kızı S.D., Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yapılan bir ihbar nedeniyle Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun telefonlarını telsiz kullanarak dinlediği, 7 kişilik örgüt kurduğu ve suikast düzenleyeceği iddialarıyla ifade verdi. S.D.’nin annesi Lidia Paskalidis, “Bu kabusu çözemedikleri için ifade vermemeye karar vermiştik ama kapıya polis dayandı. Mecburen gidip ifade verdik. Kızım Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu dinlemiş” dedi.
Lidia Paskalidis 7 yıl öncesine kadar ne karakol ne de savcılığa bir kez bile gitmemişti. Kendi halinde bir yaşamı vardı. Annesi Sona ve babası Hiristo ile altlı üstlü dairelerde oturuyorlardı. Hayatlarını kabusa çeviren gizemler zinciri 7 yıl önce, iki dairenin ortak kullandığı telefonun gece yarısı çalmasıyla başladı. Telefondaki kişi Sona Paskalidis’ten kendisine hayat kadını göndermesini istedi. Nazikçe yanıt verdi ve telefonu kapattı. Gece yaşananlar aile arasında birkaç gün konuşulduktan sonra unutuldu. Ancak bir zaman sonra eve gelen esrarengiz telefonların sayısı arttı. Bir süre sonra daha da ilginç şeyler olmaya başladı. Evde buzdolabı bozuluyor, ‘yenisini alalım’ diye konuşuluyor, birkaç saat sonra eve yeni buzdolabı sipariş ediliyordu. İnternetten başka kişiler adına yapılan market alışverişleri onların evine gönderiliyor, içlerinde ne olduğuna bile bakmadan geri gönderdiği kargolar getiriliyordu.
Lidia Paskalidis ve ailesi polise başvurdu ancak olayın gizemi çözülemedi. Evlerini satıp aynı mahallede başka bir adrese taşınmak zorunda kaldılar. Telefonlarını da değiştirmişlerdi. Kimseye söylemedikleri yeni adresleri ve telefon numaraları ikinci günde yeniden taciz edilmeye başlandı.
BAHÇEDE CESET BİLE ARANDI
Ancak yaşananlar sadece bunlarla sınırlı değildi. Lidia Paskalidis’in e-posta adreslerinden hiç tanımadığı kişilere tehdit mailleri gönderiliyor, telefonundan mesajlar gönderiliyordu. İsmi kullanılarak internetteki ilan sitelerinde ilanlar yayınlanıyor, her gün onlarca kişiyle konuşmak zorunda kalıyordu. Bir süre kafa dinlemek için gittikleri Çınarcık’taki evlerinde de kabus peşlerini bırakmadı. “Bir kişiyi öldürüp bahçeye gömdükleri, evden sürekli silah sesi geldiği ve 40 ton uyuşturucu sakladıkları” ihbar edildi. Evi basan polis bahçede ceset, evde uyuşturucu aradı.
CUMHURBAŞKANI’NA SUİKAST İHBARI YAPTILAR
Lidia Paskalidis’in adını veren bir kişi Facebook’tan o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast hazırlığı yapıldığını yazdı. Polis Lidia Paskalidis’in evini bastı. Ailecek polise ifade vermek zorunda kaldılar. Bir başka ihbar Sona Paskalidis’in gittiği jinelokoğu öldürdüğü ve yaktığıydı. Polis yine Lidia Paskalidis’in evini bastı.
EVDE BÖCEK ARAMASI YAPILDI
Lidia Paskalidis defalarca polise gitti. Kendisi ve ailesinin hayatından endişe ettiğini söyleyince polis korumasına alındı. Kendisi ve ailesinin kullandığı telefonlar ve bilgisayarlara el konuldu. Polis eve gelerek böcek araması ancak hiçbir sonuç çıkmadı.
15 YAŞINDA ÖRGÜT LİDERİ
Lidia Paskalidis ve ailesi ortak bir kararla, yaşadıkları çözülene kadar ifadeye gitmeme kararı aldı. Ancak önceki gün kapıya bir kez daha polis dayandı. Kızı S.’nin adı kullanılarak BİMER’e gönderilen bir ihbarda, 7 kişilik bir örgütün Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun telefonlarını telsizle dinledikleri ve suikast düzenleyecekleri iddia ediliyordu.
''SİBER BİR SALDIRI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''
Lidia Paskalidis ve kızı apar topar Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gitti. Kendi avukatları yurtdışında olduğu için, S.D. İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen bir avukat ve pedagog eşliğinde ifade verdi. S.D. ifadesinde şunları söyledi:
“Okuduğunuz şeyleri ilk defa duyuyorum. Benim hakkımda, yine aynı şekilde adım kullanılarak devlet büyüklerine hakaretler içeren e-mailler nedeniyle başka soruşturmalar da vardır. Yine aile bireylerim hakkında da benzer şikâyetler olmuştur. Bu dosyalarla ilgili ben ve annem detaylı ifadeler verdik. Bir kısım deliller sunduk. Tüm ailemiz siber bir saldırı ile karşı karşıyadır. Benim telefon dinlemek gibi bir durumumun söz konusu olması zaten mümkün değildir. Kimse de bana böyle bir şey söylememiştir. Bu iletide bulunan Lara ile başlayan e-posta adresi bize ait değildir. Zaten benim e-posta adresim mevcut değildir. İnterneti sadece derslerde kullanırım. Bilgisayar ve internet işlerinden iyi anlamam. Olayın faillerinin bulunmasını ve cezalandırılmasını istiyorum. “
''ARTIK YETTİ''
Lidia Paskalidis ise yaşadıklarıyla ilgili şunları söyledi: “Artık yetti. Ülkeyi terk etmeyi bile düşünüyoruz. “Her bitti dediğimde yeniden başladı. Bir an bile olsun rahat bırakmıyorlar. Tüm ailemden şüphelendiler. Sadece ben değil, kızım, oğlum, annem ve babam da bir sürü davada yargılanıyor. Bu işten kurtulmak istiyoruz.”