20 yıl önce bugün, Evrensel muhabiri Metin Göktepe, Eyüp'te 8 Ocak 1996 günü takip ettiği haber sırasında polislerce gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü kapalı spor salonu yakınında ölü bulundu.
Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde, Ümraniye E Tipi Cezaevinde yaşamını yitiren Orhan Özen ile Rıza Boybaş’ın cenaze törenini izlemek için gittiği Alibeyköy’de polisler tarafından gözaltına alınmış ve götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda dövülerek öldürülmüştü.
Öldürülmesinden sorumlu polisler kamuoyunda "Rahşan affı" diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanarak toplam 1 yıl 8 ay yatmışlardır.
Fadime Göktepe: Adalet var mı?
Oğlunun ölüm yıl dönümünde konuşan anne Fadime Göktepe, kara haberi aldığı günü şöyle anlattı: “Metin, o gün ‘ben cenazeye gideceğim’ dedi. Ben de ‘Metin kendine biraz mukayyet ol’ dedim. ‘Ağabeyim de gelecek. Anne, herkes ana kuzusu değil mi?’ dedi, Kahvaltısını yapıp çıkıp gitti.
İşte her gün saat 10.00’da bana telefon edip ‘anne yemeğim hazır mı?’ diye sorardı. Ama o gün aramadı. Küçük kardeşi Aziz yanımdaydı. Metin gelecek mi diye sürekli balkona çıkıyordum. Sabaha karşı biri bana telefon edip ‘Metin evde mi?’ diye sordu. Yok dedim, hemen kapattılar. Komşumuzu görüp Metin’i sordum, görmediğini söyledi. Küçük oğlum ekmek alıp geldiğinde ‘Ağabeyimi vurmuşlar, Cerrahpaşa’da hastanedeymiş’ dedi. O anda kapıyı bulup dışarı çıkamadım. Balkonda atlayacaktım beni tuttular.”
İşte her gün saat 10.00’da bana telefon edip ‘anne yemeğim hazır mı?’ diye sorardı. Ama o gün aramadı. Küçük kardeşi Aziz yanımdaydı. Metin gelecek mi diye sürekli balkona çıkıyordum. Sabaha karşı biri bana telefon edip ‘Metin evde mi?’ diye sordu. Yok dedim, hemen kapattılar. Komşumuzu görüp Metin’i sordum, görmediğini söyledi. Küçük oğlum ekmek alıp geldiğinde ‘Ağabeyimi vurmuşlar, Cerrahpaşa’da hastanedeymiş’ dedi. O anda kapıyı bulup dışarı çıkamadım. Balkonda atlayacaktım beni tuttular.”
Oğlunun çok hareketli olduğunu söyleyen anne Göktepe, “Sürekli telefon gelirdi, gece de olsa habere giderdi. Oğlumun cenazesini bana göstermediler. Mezara konulduğunda baktım oğlum gülüyordu. Girmek istedim, beni çektiler. Kime işkence yapıyorlarsa gözümün önüne Metin geliyor. Kafasındaki yaranın olduğu fotoğrafı gördüm, aklım gitti. Fotoğraflarına baktığımda sanki benimle konuşuyor, ‘benden bir şey mi istiyor? diye aklımdan geçiyor. Türkiye’de adalet var mı? İnsan hakları var mı? Devlet var mı? Türkiye çok sahipsiz.” şeklinde konuştu.(cha,evrensel)