AYM'nin 'hak ihlali' kararının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmesinin ardından 92 gündür tutuklu bulunan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül özgürlüklerine kavuştu.

Can Dündar, Geç vakit oldu, çok bekletik sizi. Bugün Cumhurbaşkanı'nın doğum günü, doğum gününü kutluyoruz.Evlilik gününde içeri attırmıştı, Bizde doğum günü hediyesi vermek istedik.Umut Nöbetçilerine teşekkür ediyoruz. Küçücük bir çadırın Saray'ı dize getirebileceğini  gördük. Ailelerimize teşekkür ediyoruz.Ankara'da yargıçlar varmış.

Diliyorum ki bu karar diğer gazeteciler içinde gösterilmeli. Umut Nöbetleri devam etmeli. Bunun bir başlangıç olmasını dliiyorum

Erdem Gül, "Bizim açımızdan bir hatırlatma yapacağım: Keşke olmasaydı hikayesi bu. Keşke bu tutuklamayı yapmasaydı, AYM'ye bırakmasaydı.İçeride arkadaşlarımız var , mücadelemiz devam etmeli. Asolan her türlü özgürlüğü ve barışı isteyen insanların varlığıdır.Biz diğer tutukluklardan farklı olarak gazeteci tutuklularız." dedi.

Anayasa Genel Kurulu, MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yaptığı bireysel başvuruları bugünkü oturumunda görüşüp karara bağladı. Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili verdiği ihlal kararı, UYAP üzerinden mahkemeye, faksla da İnfaz Savcılığı'na ulaştı.

Avukatların  mahkemeye sundukları iki sayfalık dilekçenin ardından gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.

Can Dündar'Öznur Dündarın annesi , "Kuş gibi hafifim. Ben bugün adalete inandım.Bu adalet hepimize lazım. Çok mutluyum, herkese teşekkür ediyorum. Hakimlerimiz sağ olsun, var olsunlar. O kadar güzel bir karar verdiler ki... Hakimlerimizle gurur duyuyorum. Başka söyleyecek bir şeyim yok" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 25/2/2016 tarihinde Erdem Gül ve Can Dündar bireysel başvurusunda (B. No: 2015/18567), tutuklamanın hukuki olmadığı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği şikayetlerine ilişkin olarak başvurucuların Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ve ihlalin ortadan kaldırılması için kararın ilgili Mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir."

MAHKEMEYE SUNULAN DİLEKÇE...

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 2 sayfalık dilekçede, Can Dündar ve Erdem Gül'ün Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu belirtilerek, " Bu tutukluluk kararlarına karşı yaptığımız itirazların reddilmesi üzerine müvekkillerin 'Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ve ifade özgürlüğü hakkı'nın ihlal edildiğinin tespiti için Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunulmuştur. Anayasa Mahkemesi yaptığı inceleme sonucunda bugün 'Tutukluluğun müvekkillerin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine' ilişkin kesin olarak karar vermiştir" denildi.

"ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARLARI KESİNDİR"

Anayasa Mahkemesi'nin kısa kararını mahkemenin kendi internet sitesinde yayımlanarak aleniyet kazandığı ifade edilen dilekçede, "Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşu ve yargılama usulleri hakkında kanunun 66-1 maddesinde, 'Mahkeme kararları kesindir. Mahkeme kararları devletin yasama, yürütme, ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar' denilmek suretiyle açıkça düzenlenmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25 Eylül 2001 günlü, 2001/4-153 Esas ve 2001/164 karar sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararların her kurum ve kişiyi bağlaması nedeniyle basın aracılığıyla ya da kurumun internet sitesi üzerinde duyurulması halinde kararın gerekçesinin yazılarak Resmi Gazete'de yayınlanması beklenilmeksizin yargı organlarınca uygulanmasının hukuk devletinin gereği olduğu vurgulanmıştır" denilerek Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi istendi.

Dava sürecinde ne olmuştu?
29 Mayıs 2015’te gazetemize “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.

Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu soruşturmayı basın açıklamasıyla duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhuriyet ve Dündar’dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” diyerek Dündar’ın bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istemişti.

Gül ve Dündar, haberin yayınlanmasından altı ay sonra 26 Kasım 2015’te ifadeye çağrılmış aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.

Dündar ve Gül’ün avukatları, 3 Aralık 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.


Dilekçede, tutuklama kararı ile Dündar ve Gül’ün anayasanın 19’uncu ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5’inci ve 10’uncu maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26’ncı ve 28’inci maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiği belirtildi.
Daha yeni Daha eski