DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’den 27 Mayıs’tan bu yana haber alınamıyor. Akıbeti 41 gündür bilinmeyen Hurşit Külter için yapılan ...
DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’den 27 Mayıs’tan bu
yana haber alınamıyor. Akıbeti 41 gündür bilinmeyen Hurşit Külter için yapılan
başvurulardan da herhangi bir sonuç alınamazken; adli, kolluk ve idari
birimler, tanık ifadelerine rağmen Külter’in gözaltına alınmadığını savunuyor.
Külter, 25 Ocak 2001’de açılan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Silopi İlçe
Başkanlığı’nın biri başkan biri ilçe yöneticisi olan iki yöneticisinin, Serdar
Tanış ve Ebubekir Deniz’in gözaltında kaybedilmesinden sonra ilk kaybedilen
isim oldu.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İçişleri Bakanlığı’nın bir
mülkiye müfettişini bu konunun araştırılması ve incelenmesiyle ilgili
görevlendirdiğini söyleyeli 8 gün oldu. Kayıpların akıbetinin sorulduğu 17-31
Mayıs Kayıplar Haftası'nda gözaltına alınan Külter'in durumuna dair 41 gündür
aile ve kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı. İnsan Hakları Örgütleri
ise Külter’in bulunması için girişimlerini sürdürüyor. Akıbeti 41 gündür
bilinmeyen DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’in annesi Kerime Külter, tüm
annelerin “Hurşit Külter nerede?” sorusunu sormasını istedi.
“Görev alanı dışında”
İçişleri Bakanlığı, Hurşit Külter'in akıbetini sormak
amacıyla bir grup avukat ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin gönderdiği 43
dilekçeden birine cevap verdiği dün ortaya çıktı. Hurşit Külter'in akıbetini
sormak amacıyla verilen 43 dilekçeden birine cevap veren İçişleri Bakanlığı,
"…konusu itibariyle kurumumuz görev alanına girmediği
anlaşıldığından" denilerek dilekçeyi iade etti. 27 Mayıs’tan bu yana
akıbeti bilinmeyen Hurşit Külter ile ilgili yaşananları gün gün buradan
inceleyebilirsiniz.
Gözaltında kayıp ve faili meçhul cinayetlerin kenti; Şırnak…
Akıbeti 41 gündür bilinmeyen Hurşit Külter’in kaybedildiği
Şırnak, gözaltında kayıpların, faili meçhul cinayetlerin en fazla yaşandığı
şehirlerden biri. Son 1 yıl içerisinde Cizre, Silopi, İdil, Beytüşşebap ve kent
merkezinde sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği Şırnak’ta 12 Eylül’den bu
yana 211 kişi gözaltında kaybedildi. Hafıza Merkezi’nin aktarımına göre
Şırnak’ta 12 Eylül’den 2001’de Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in kaybedilişine
kadar yaşananlar şöyle:
“Şırnak’ın her bir ilçesi 1990’lı yılların politik ikliminin
belirlediği ve şekillendirdiği ilçeler. 1989 yılında ortaya çıkan, Yeşilyurt
köylülerine dışkı yedirildi. 1992 Newroz’unda Cizre’de halkın üzerine ateş
açılarak resmi kaynaklara göre 57 kişinin hayatını kaybetti. 19 Ağustos 1992’de ‘PKK Şırnak’ı bastı’
iddiasıyla kentin haftalarca ‘abluka’ altına alınarak kapatıldı. 15 Ocak
1996’da Güçlükonak katliamında 11 köy korucusunun öldürülmüş ve yakılmış
bedeni bulundu. 25 Ocak 2001’de yeni açılmış olan Halkın Demokrasi Partisi
Silopi İlçe Başkanlığı’nın biri başkan biri ilçe yöneticisi olan iki
yöneticisinin, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in zorla kaybedildi.
‘12 Eylül’den 2001’e kadar 211 kişi gözaltında kaybedildi’
Yine kesin olmayan verilere göre Şırnak kent merkezinde ve
ilçelerinde 12 Eylül 1980’den bugüne kadar toplam 211 kişi zorla kaybedildi.
Cizre 79 kişiyle en çok zorla kaybetmenin olduğu ilçe, Silopi ise 69 kişiyle
ikinci sırada. Güçlükonak’ta 22 kişi, Şırnak merkez ve köylerinde 21 kişi,
İdil’de 11 kişi, Beytüşşebap’ta 3 kişi, Uludere’de ise 6 kişi kaybedildi.
Kaybedilenler çok büyük oranda 1993-1997 yılları arasında kaybedilmiş ama
kaybetmeler 2001’de de devam etti.
2001’in son kayıpları: Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz…
Silopi’de 2001’de gözaltına alındıktan sonra kendilerinden
bir daha haber alınamayan HADEP’li yöneticiler Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz,
kaybedildi. Dönemin Şırnak Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ün
tehditlerine maruz kaldıkları belirtilen Tanış ve Deniz’in akıbetlerine ulaşmak
için aileleri tarafından dava açıldı. Ancak davada Tuğgeneral Ersöz’ün
ifadesine de başvurulmadı. Aileler davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne
(AİHM) taşıdı. AİHM, “etkin soruşturma yürütülmemesi” nedeniyle 2 Ağustos
2005’teTtürkiye’yi 172 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti.
15 yıl sonra yeniden kayıp; Hurşit Külter kimdir?
Hurşit Külter kimdir? Sokağa çıkma yasağının sürdüğü
Şırnak’ta gözaltına alındığı Özel Harekât polislerine ait sosyal medya
hesaplarından paylaşılan, ancak Şırnak İl Emniyeti’nin gözaltına alınmadığını
söylediği Külter’den 27 Mayıs’tan bu yana haber alınamıyor.
Yakılan Dereler Köyü’nden Şırnak’a…
1994 yılında OHAL döneminde yakılan Dereler Köyü’nden
(Serikê Mehemê Oso) Şırnak kent merkezine göç eden 11 çocuklu ailenin ikinci
çocuğu.
İlkokulu Şırnak merkezde okuyan Külter, daha sonra Anadolu
Lisesi’nde eğimine devam ettiği Malatya’da da üniversite sınavlarına
hazırlandı. Beden Eğitimi Öğretmenliğini kazanan Külter, daha sonra üniversite
okumaktan vazgeçerek muhasebecilik yaptı.
KCK operasyonlarında gözaltına alındı, 5 yıl tutuklu kaldı
Kürt siyasi hareketi içerisinde gençlik çalışmalarıyla yer
almaya başlayan Külter, daha sonra DTP yönetimine girdi. Ancak 2009’da başlayan
KCK operasyonlarında örgüt üyeliği gerekçesiyle tutuklanan Külter, 5 yıl
tutuklu kaldıktan sonra Temmuz 2014’te tahliye oldu. Tahliyesinin ardından önce
BDP daha sonra da DBP yönetimine girdi.
Şırnak’ta yasağın ilan edileceğinin duyulmasının ardından
kent merkezinden göçler başlarken Yeni Mahalle’de kalan Külter ailesi önce göç
etmek istemedi. Ancak kentte kimsenin kalmaması üzerine Şırnak yakınlarında
Toptepe Köyü kırsalına kendi kurdukları çadırlara yerleşti. Bekâr olan ve
ailesiyle birlikte yaşayan Külter, ailesine “Burada kalanların yanında
olacağım” diyerek kentten ayrılmadı. Ailesi Külter’in, silahlı eyleme
katılmadığını sadece siyasetçi olarak kentte kaldığını ifade ediyor.
“Beni almaya geldiler, hakkınızı helal edin…”
14 Mart’tan bu yana sokağa çıkma yasağının sürdüğü kentte
kalan Külter, 27 Mayıs’ta ailesine gönderdiği son mesajında kendisini almaya
geldiklerini belirterek, “Hakkınızı helal edin” dedi. Külter’in bu mesajından
sonra aynı gün “BÖF” adlı ve Özel Harekât polislerine ait olduğu düşünülen bir
Twitter hesabından, Külter’in gözaltına alındığına dair fotoğraflar paylaşılmış, daha sonra bu
paylaşım geri çekilmiş ve hesap saatlerce askıya alınmıştı.
Avukatların başvurusu üzerine Şırnak Emniyet Müdürlüğü,
Külter’in gözaltında olmadığı yanıtını vermişti. Devamla da Şırnak Valiliği
Külter’in gözaltında olmadığı yönünde bir açıklama yapılmış, son olarak 23.
Jandarma Sınır Komutanlığı da İHD’li avukatlara “Bu isimde birisi gözaltında
değil” demişti.
AYM, AİHM ve BM’ye başvuru
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak milletvekilleri
Leyla Birlik ve Aycan İrmez, Külter’in akıbetiyle ilgili İçişleri Bakanı Efkan
Ala ile Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle ilgili Meclis’e soru
önergesi verdi. Külter ailesinin İl Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Savcılığı,
23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı ve Valiliğe yaptıkları başvurularda, “Bu
isimde bir gözaltı kaydı yok bizde” yanıtı verilmesi üzerine de avukatlar önce
AYM’ye ardından Birleşmiş Milletler’e (BM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne
başvuru yaptı. Külter ailesinin avukatı Mesut Gerez, AİHM'in tedbir kararı
talebini reddettiğini ancak Külter'in cep telefonun ele geçirilip
geçirilmediğinin araştırılmasını istediğini söyledi.
“Oğlumu bulmam için morga bakmamı söylediler…”
BBC Türkçe’den Hatice Kamer’e konuşan Hamdi Kültür de
oğlunun durumuna ilişkin şöyle dedi:
"Emniyete gittik, üç saat bekledik. Gözaltında
olmadığını söylediler. Hastane morguna bakmamı söylediler. Orada 12 cenaze
vardı. İkisi yeniydi, diğer 10 cenazenin bir hafta önce getirildiğini
söylediler. Oğlum aralarında değildi. Oradaki polis, Pazar günü hastaneye
birçok cenazenin geleceğini söyledi. 40 kadar cenazenin geleceğini söylediler.
Ben de pazartesi gidip hastaneye getirilen cesetlere bakacağım. Umarım oğlum
aralarında değildir.”
Annesi: Benim bayramım oğlumu bulduğum gün olacak
Hurşit Külter’in annesi Kerime Külter, gözü ve kulağı kapıda
oğlundan gelecek bir haberle bayramı karşıladı. İlk defa oğlu olmadan bir
bayram geçiren Anne Külter, “Sağ ya da ölü bana oğlumu getirsinler, oğluma
kavuştuğum gün bayramı kutlayacağım” dedi.