Türkiye'nin Suriye politikası Moskova'da çöktü... Birinci maddeye dikkat! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Moskova'da Rus ...
Türkiye'nin Suriye politikası Moskova'da çöktü... Birinci
maddeye dikkat!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Moskova'da Rus mevkidaşı
Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile bir araya gelerek anlaşma
imzaladı. Toplantı sonunda Lavrov tarafından açıklanan 8 maddelik Moskova
Deklarasyonu, Türkiye'nin Suriye politikasının iflası anlamını taşıyor.
Türkiye, Moskova'da Suriye politikasında "büyük
dönüş" anlamına gelen bir deklarasyona imza attı. Türkiye'nin
"Esad'ın gitmesi" üzerine kurulu 6 yıllık Suriye politikası birinci
maddede, "İran, Rusya ve Türkiye, çok sayıda etnik yapı barındıran, çok
dinli, mezhepçi olmayan, demokratik ve seküler bir devlet olarak Suriye Arap
Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne
saygılarını bir kez daha ifade ederler" metniyle iflas etti.
Halep’te cihatçıların yenilmesinin ardından bir ilke imza
atan Türkiye, Rusya ve İran, Suriye’de çözüm
için dışişleri ve savunma bakanları düzeyinde toplandı. Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu, Moskova'da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı
Cevad Zarif ile bir araya gelerek anlaşma imzaladı.
Moskova’da dün düzenlenen toplantılarda üç ülke Suriye’deki
krize son vermek için yol haritası niteliğindeki Moskova Bildirisi adında bir
deklerasyon üzerinde anlaştı.
İşte 8 maddelik Moskova Deklarasyonu'nun tam metni
1) İran, Rusya ve Türkiye, çok sayıda etnik yapı barındıran,
çok dinli, mezhepçi olmayan, demokratik ve seküler bir devlet olarak Suriye
Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak
bütünlüğüne saygılarını bir kez daha ifade ederler.
2) İran, Rusya ve Türkiye, Suriye ihtilafının askeri
çözümünün olmadığına emindir. Birleşmiş Milletler’in, BMGK’nın 2254 No’lu
kararı ili uyumlu bir şekilde krizin çözümüne yönelik temel rolünü kabul
ederler. Uluslararası toplumun tüm üyelerini, bu belgelerin içerdiği
anlaşmaların uygulanmasının önündeki engellerin kaldırılması için iyi niyetle
işbirliğine çağırır.
3) İran, Rusya ve Türkiye Doğu Halep’teki sivillerin gönüllü
tahliyesini ve silahlı muhalefetin örgütlü ayrılışına izin verilmesini memnuniyetle
karşılar. Bakanlar ayrıca Fua, Kefraya, Zebadani ve Madaya’daki sivillerin
kısmi tahliyesini de memnuniyetle karşılar. [Ülkeler] sürecin müdahale
edilmeden, kesin ve güvenli bir şekilde tamamlanmasını garanti altına almayı
kabul eder. Bakanlar, Uluslararası Kızılhaç ve Dünya Sağlık Örgütü’ne tahliye
koşullarına yardımları nedeniyle şükranlarını iletir.
4) Bakanlar, tüm ülke çapında ateşkesin, insani yardımın
engellenmemesinin ve sivillerin rahatça dolaşımının önemi konusunda
hemfikirdir.
5) İran, Rusya ve Türkiye Suriye Hükümeti ile muhalefet
arasındaki muhtemel anlaşmanın müzakerelerinde garantör olmaya ve
kolaylaştırmaya hazır olduklarını ifade ederler.
6) [Bakanlar] BMGK 2254 No’lu karar doğrultusunda Suriye’de
siyasi sürecin yeniden başlaması için gerekli momentumu yaratmak için bu
Anlaşma’nın yararlı olduğuna inanırlar.
7) Bakanlar, Kazakistan Devlet Başkanı’nın, konuyla ilgili
toplantıların Astana’nın ev sahipliğinde yapılmasına ilişkin nazik önerisini
not ederler.
8) İran, Rusya ve Türkiye, IŞİD ve El Nusra’ya karşı
birleşik mücadele ve silahlı muhalif grupları onlardan ayırma kararlılıklarını
tekrar ederler.
Astana’ya dönüş
Moskova’daki üçlü buluşmada Lavrov tarafından açıklanan
“Suriye’de önceliğin Esad hükümetini devirmek olmadığına” yönelik mutabakatın
yanı sıra Ankara, yıllarca karşı çıktığı Rusya’nın öncülüğünde başlatılan
Astana sürecine şimdi destek verecek.
Oysa geçen iki yıl içerisinde önce Moskova’da taraflara bir
araya gelmeleri için çağrı yapılmış, bu süreç başarısız olunca Astana
toplantıları düzenlenmişti. 2015’teki Astana toplantılarına Ankara, destek
verdiği grupların katılmasını önlemişti.
Toplantılara aralarında bazı Türkmenlerin olduğu kendisine
yakın grupların katılması üzerine bu gruplar Ankara tarafından çizildi ve Suriyeli
Türkmenler arasında yeniden yapılanmaya gidildi. Astana toplantılarına
katılanlar arasında Türkmenlerin yanı sıra bazı Suriyeli muhalifler, Kürt
gruplar, İhvan’a bağlı yan kuruluşlar, aşiretler ve Hıristiyan gruplar da
vardı. Üç ülkenin yayımladığı deklarasyonda ise “Bakanlar, Kazakistan Devlet
Başkanı’nın, konuyla ilgili toplantıların Astana’nın ev sahipliğinde
yapılmasına ilişkin nazik önerisini not ederler” denildi.
Suriye'nin egemenliğine saygı çerçevesinde görüşülecek
Moskova Bildirisi ile Suriye’nin toprak bütünlüğü ve
egemenliğine saygı çerçevesinde siyasi çözüm
için barış görüşmelerini canlandırma kararı açıklandı. Üç ülke,
Suriye’de çözümün garantörlüğünü yapmaya
hazır olduklarını duyurdu.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’nin öldürülmesinin ertesinde
varılan anlaşmayı Rus Dışişleri Bakanı
Sergey Lavrov ortak basın toplantısında açıkladı:
“Rusya, İran ve Türkiye, Suriye hükümeti ile muhalefeti
arasında barış anlaşmasına varılması için
çalışmaya ve bu anlaşmaya garantörlük etmeye hazır. Üç ülke, Suriye’de
önceliğin Esad hükümetini devirmek
değil, terörle mücadele olduğunda mutabık.”
Üçlünün hem IŞİD ve Nusra’ya karşı savaşta hem de diğer
silahlı muhalefet gruplarını bu terör örgütlerinden ayrıştırmada işbirliği kararlılığını
teyit ettiğini aktaran Lavrov, Suriye krizinin çözümünde Rusya-İran-Türkiye
formatının en etkili format olduğunu söyledi. Şangay İşbirliği Örgütü üyesi de
olan Kazakistan’ın barış görüşmelerine
ev sahipliği yapmak istediğini tekrarladı.
İran’la Hizbullah atışması
Rus bakan “ateşkesin tüm Suriye’ye yayılmasını, insani
yardımlara serbestçe erişimi ve sivillerin
serbest dolaşımını” desteklemek konusunda mutabık kaldıklarını da
belirtti. Türk mevkidaşı Mevlüt
Çavuşoğlu “Tüm Suriye’de geçerli olacak ateşkesin Nusra ve IŞİD’i
kapsamayacağını, herkese ayrımsız insani
yardım ulaştırılmasını gerektiğini” söyledi. Çavuşoğlu “Suriye için en iyi
çözüm olan siyasi çözüme odaklanmalıyız.
Bu toplantı, Suriye’nin siyasi geleceğini belirleyecek” dedi.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, üç ülkenin IŞİD, Nusra ve
bağlantılı gruplarla savaş sözü verdiğini vurgulayıp atılması gereken ilk
adımın muhalifleri destekleyen ülkelerin bu gruplarla diğerlerini ayrıştırması
olduğunu belirtti.
Zarif’in “Terörist grupların hiçbir ülkeye kısa vadeli bile
faydası olmaz” çıkışına Çavuşoğlu “Rejim, muhalifler, bir de dışardan gelen
Hizbullah gibi gruplar var. Bütün bu gruplara yardımın kesilmesi lazım. Bir
tarafa işaret etmek doğru değil” yanıtını verdi. Ajanslar ise Türk bakanın
sözlerini “yurtdışından Suriye’ye giden tüm gruplara desteğin durdurulması
gerek” şeklinde duyurdu.
‘ABD başarısız oldu’
Türk ve İranlı mevkidaşı Fikri Işık ve Hüseyin Dehkan ile
görüşen Rusya Savunma Bakanı Sergey
Şoygu da “ABD ile ortaklarının, Suriye’de hem siyasi çözümde hem de
sahada başarısız olduğunu” dile getirdi.