"Ama sen hesap vermeden gidemezsin..."
“Bu evlatların hesabını verdirmek için harcayacağın
adamların var, biliyorum. Ama sen hesap vermeden gidemezsin...”
MUHAMMET İLE FURKAN
Muhammet 7 yaşındaydı. Arapça bir addı onunki. Develioğlu
sözlüğüne bakarsak, “ Birçok defalar hamd ü sena olunmuş, tekrar tekrar
övülmüş, manasına gelen bu kelime, Peygamberimizin adıdır. (Kendisinden evvel
de bu adı almış kimse yoktur.)
Gene aynı sözlükten Furkan’a baktım. Furkan 6 yaşındaydı.
İsim anlamı şöyle: 1: İyi ile kötü ve doğru ile yanlış arasındaki farkı
gösteren her şey. 2: Kur’ân’ı Kerîm (bkz. Hüdâ, hitâb, Kitâb,Kitâb-ı Mübin,
Mushaf, Necm, Nûr, Zikr)
Bu evlatların anne babası besbelli dini bütün insanlar.
Evlatlarına Kur’an’da geçen isimleri vermişler.
Evlatları miniminnacık. Evladımın o yaşlarını hatırlıyorum.
Altı ve yedi yaşlarını. İçim titriyor.
Bu evlatlar saat 23:50’de uykudaydılar.
Silopi Karşıyaka Mahallesi 715. Sokak’taki evlerinde.
Bir zırhlı polis aracı evlerinin içine girdi. Kartal’dır
herhalde ve bu Kartal’ın bizim Kara Kartal’la hiçbir ilintisi yoktur.
Muhammet ile Furkan öldü.
Biri 7 diğeri 6 yaşındaydı.
İnsan hayatı bile diyemem, çocuk hayatı bu kadar, dilim
varmıyor ama, ucuz işte.
Evlatlarıınızın kıymeti, bu kadar ucuz bir oldu bittiye
getiriliyor.
Çünkü Silopi bir faili meşhur cehennemi.
Çünkü Cizre’de yüzlerce insan bir bodrum katında yakıldı.
Çünkü Tezer Özlü’nün özlü sözündeki gibi, “Bu ülke bizi
öldürmek isteyenlerin ülkesi.”
‘90’laırda, 4000 civarında köy ve mezrayı yakan, 3 milyon
civarında insanı tehcir edenlerin ülkesi.
Hop! Bu ülke benim de ülkem.
HOP! ÖYLE KOLAY
TESLİM ALAMAZSIN BENİM ÜLKEMİ.
Muhammet ile Furkan’ın hesabını alırım senden ey muktedir.
Biri 7 diğeri 6 yaşındaki iki çocuğu öldürüp öyle
gidemezsin.
Bu evlatların hesabını verdirmek için harcayacağın adamların
var, biliyorum.
Ama sen hesap vermeden gidemezsin.
(ORHAN ALKAYA – ARTI GERÇEK)
(ORHAN ALKAYA – ARTI GERÇEK)