Yaptığı araştırmalar sonucunda Kürtçe müziğin bilinen ilk kayıtlarını bulan araştırmacı Zeynep Yaş, Kürt müziğinin ilk kayıtlarının Süryani ve Ermeni sanatçılar tarafından yapıldığını söylüyor.
Bugün Kürt müziği ile ilgili çalışan araştırmacılar, koleksiyonerler ve tarih çalışması yapanlar sayesinde biliyoruz ki Kürtçe’nin bilinen ilk kayıtları 1900'lü yılların başında Süryani bir müzisyen olan Kosrof Malool tarafından yapılmış. Yine aynı tür çalışmalar sonucunda Ali Asghar Kurdistani, Elmas Muhammed, Mela Kerîm EFendî gibi başka isimlerin de o tarihlerde Kürtçe şarkı söyledikleri bundan birkaç yıl önce ortaya çıkmıştı.
Oysa 10 ile 15 yıl öncesine kadar Kürt Müziği denince, dengbêjlîk geleneğini saymazsak, neredeyse herkesin aklına ilk olarak Kawîs Axa, daha sonra M. Arif Cizrawî, Hesen Cizrawî, Îsa Berwarî, Tahsîn Taha, Ayşe Şan, Meryem Xan gibi isimler gelirdi. Biraz daha zorlansa belki bu isimlere Hesen Zîrek, Seîd Axayê Cizîrî ve bir iki isim daha eklenebilirdi. Erivan, Bağdat, Tahran radyolarının ve yayınlarını bir bölümünü Kürtçe’ye ayıran diğer radyoların sayesinde, bu isimler çok daha fazla tanınmış ve bu durum o günün şartlarında ünlenmelerine yol açmıştı.
Peki bu isimler dışında Kürtçe müzikle uğraşan başka kimseler yok muydu?
Son yıllara kadar bu konuda yeterli bilgiye sahip değildik. Ancak artık 1900lü yılların hemen başından itibaren Kürtçe müzikle uğraşmış başka isimlerin de olduğunu biliyor, duyuyor ve onların sesinden Kürtçe müzikler dinleyebiliyoruz.
Bu konuda uzun yıllardır çalışma yürüten ve 1900’lü yılların başında yapılmış ilk kayıtları ortaya çıkaran araştırmacı Zeynep Yaş, hem kendi çalışmalarını hem de şimdiye kadar Kürt müziği ile ilgili ortaya çıkan bilgi ve belgeleri bianet için değerlendirdi.
Kürt müzik şaheserleri
Zeynep Yaş yıllardır Kürt müziğinin tarihi ile ilgili çalışmalar yapıyor. Bunun için Kürtler’in yaşadığı Türkiye, Irak, İran ve Suriye’nin yanı sıra Afganistan’dan Cezayir’e, Lübnan’dan Ermenistan’a, Rusya’ya, Avrupa ve Amerika’ya kadar pek çok ülkedeki insanlarla irtibat kurup Kürt müziği ile ilgili belgeler, kayıtları topluyor. Yine yıllarca Irak Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde bulunan Kürt Kültür Enstitüsü’nde Kürt müziği ile ilgili çalışmalar yürüttü.
Daha önce Ayşe Şan ile ilgili yayınlanan çalışmasının dışında, 2015 yılında Şakarên Muzîka Kurdî (Kürt Müzik Şaheserleri) adıyla iki ciltlik bir kitap çalışmasının, kayyum atanmadan önceki dönemde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yayınları tarafından basımı yapıldı. Bu çalışmada Yaş, 1803 yılından günümüze kadar olan süreçte yaşamış olan Kürt müziğinin 110 önemli ses sanatçısının eserlerini ve hayatlarını derlemiş.
İlk Kürtçe kayıtlar Süryani ve Ermeni sanatçılar tarafından yapılmış
Yaş, Şakarê Mûzîka Kurdî ile ilgili çalışma yürütürken Kürt müziğinin bilinen ilk kaydına ulaştığını söylüyor:
“Benim şimdiye kadar Kürt müziğinin bulabildiğim ilk kayıtları Kosrof Malool’un kayıtları. Elimde bazı kayıtlar var, belgeler var. Biz bu kayıtlardan yola çıkarak bu tarihi belirlemeleri yapabiliyoruz. Malool’un 1880-1881 Diyarbakır doğumlu olduğunu biliyoruz. 1890-1893lerde Diyarbakır’daki ailenin buradan göç etmek zorunda kaldığını biliyoruz. Göç etmeleri o tarihlerde gayrımüslimlerin yaşadığı olaylardan dolayı mı değil mi çok net bir bilgimiz yok ama göç etmenin o tarihlerde olduğunu biliyoruz. Tahmin ediyoruz. Çünkü Amerika’daki kayıtlarında bahsedliyor. 1900’den önce Diyarbakır’dan çıktıklarına dair. Oradan Musul’a gittiklerini, Musul’da bazı kayıtlar yaptığını daha sonra Amerika’ya gittiğiin anlatan belgeler, anlatılar var. O kayıtlardan yola çıkarak bir plak kapağı buldum. Plağın kapağında Malool’un ilk kayıtları sayabileceğimiz ‘Kürt Havası 1’ adıyla ilk Kürtçe kaydın yapıldığını gördüm. ‘Çemê Sinanîkê’ adlı eser var o kayıtta.”
Kürt sanatçılar tarafından yapılan ilk kayıtlara ilişkin olarak Zeynep Yaş, Elmas Muhammed örneğini veriyor:
“Kürt müziğinin Kürtler tarafından yapılan ilk kayıtları, bulabildiğim kadarıyla 1920lerde Musulda yapılmış. Elmas Muhammed, Mela Kerîm Efendî, Ali Asgar Kurdistani, sonra Meryemxan, Seyîd Axayê Cizîrî, 1930da Kawîs Axa, Mihemed Arif Cizîrî, Hesen Cizîrî ve daha sonra şimdi bulabildiğim bazı kayıtlar var, ama onların tarihçelerine dair elimde bilgiler yok. Lorî, Lekî, Xorasan folklor müziğine dair kayıtlar var bende. Ama ne zaman yapıldığına dair bilgiler yok. Daha da eski olabilir, daha da yeni kayıtlar olabilir.”
Kawîs Axa’nın diye bilinen kimi kayıtlar ona ait değil
Zeynep Yaş bu çalışmaları yaparken kimi ilginç bilgilere de ulaşmış. Bu araştırmaları esnasında şimdiye kadar Kawîs Axa diye bilinen kimi eserlerin Kawîs Axa’ya ait olmadığını bulduğundan bahsediyor:
“Ben Kawîs Axa koleksiyonunu çalışıyordum. Daha önce basılmıştı. Süleymaniye’deki Kürt Kültür Enstitüsü ilk çalışması olarak Kawîs Axa’nın koleksyionunu basmıştı. İki CD’lik çalışmada bulabildikleri bütün eserleri basmışlardı. Ben daha sonra kurumla çalışmaya başlayınca Kawîs Axa adıyla basılmış olan kişinin içinde üç farklı sanatçı olduğunu fark ettim. Kawîs Axa’dan çok önce kayıt yapmış üç farklı kişi gördüm. Bunlardan bir tanesi Îbrahîm Xelîl, bir tanesi Mahmûd Hesen Kirorî, bir tanesi Tahir Seîd Ebo. Îbrahim Xelil ile Tahir Ebo, Kawîs Axa’dan önce kayıt yapmış. Radyolarda bunlar söylendiği zaman, pikaplarla bunlar kayıt edilmeye başlandığı zaman hangisinin sesi olmuşsa bir kasede kaydedilmiş. Yani bildiğimiz Kawîs Axa’nın hepsi Kawîs Axa değil.
“Ben Tahîr Seîdê Ebo’yu araştırdım. Zaxolu. 1920-1924lerde kendi sesinden kayıtlar yapılmış, Kürt müziğinin, Klasik Kürt Müziğinin ilk eserlerinin kayıtları yapılmış kişilerden biridir. Mesele ‘Kirasê te Melese’, ‘Melî Melî’ gibi bir sürü kendisinin yapmış olduğu eserleri okuyan biridir. O döneme göre 10’dan fazla plakı var. Sesi Kawîs Axa’nın sesi olarak biliniyordu.
Cemîlê Horo, Ayşe Şan ile hiç kayıt yapmadı
Kürt müziğinin ilk kadın sesleri arasında sayılan Ayşe Şan ile birlikte ortak bir çalışma yaptığı bilinen CemÎlê Horo’nun aslında Ayşe Şan ile hiçbir çalışmasının bulunmadığını da söylüyor Zeynep Yaş. Ona göre Cemîlê Horo olarak bilinen kişi aslında Kemal Örkün adlı başka bir sanatçı:
“Kemal Örkün diye ayrıca Ayşe Şan ile okuduğu eserin devamı olan bir plağı da gördüm. Kemal Örkün’den hiç kimseden bahsetmiyor. Onun sesi Cemîlê Horo’nun sesinden daha nitelikli ve daha nitelikle eserler okumuş. Onun kendisine ait bir plağını daha buldum. 1970lerde İstanbul’da çok tanınan sanatçılardan bir tanesi. Antepli ya da Adıyamanlı. Cemîlê Horo Ayşe Şan ile hiç okumamış.”
Türkiye’de Kürt Müzik kayıtları ve Türkçeleştirilen Kürtçe eserler
Kosrof Malool dışında Şimon Aslan, Dikran Effendi, Hagis gibi Ermeni ve Süryani sanatçıların derlemelerinin ortaya çıkmasından çok önce Ermeni derlemeci ve sanatçı Gomidas’ın Kürtçe müzik kayıtları yaptığı biliniyordu. Ermeni ve Süryani sanatçıları Kürt müziğini kayıt altına almak için uğraşırken, Türkiye’de ‘Türkçeleştirilen Kürtçe eserler’ konusu da sürekli tartışma konusu olmuştur.
Zeynep Yaş Türkiye’de Kürt müziği ile ilgili çalışma yapmanın zorluğundan bahsediyor ve bir şeyler bulma konusunda çok iyimser olmadığını söylüyor:
“Türkiye’de bu konuyla ilgili kendim o alanları araştırmadım. Çünkü çok bir şey çıkacağını sanmıyorum. Sanmıyorum demek bir araştıramcı için çok iyi bir şey değil. Ama şöyle bir şey var, bizim oluşturduğumuz kayıtlarda, şu kurumda böyle kaynaklar olabilir diye söyleyebileceğimiz şeylerimiz yok. Bizi ona götürecek emarelerimiz yok. Bu anlamda koleksiyonerlik yapmış ve o plakları toplamış kişiler de yok. 1800’lerde Sultan Abdulhamit döneminde, bazı kayıtlar yapılmış olduğu söyleniyor. 1900’lerde Kürt illerinde de bazı kayıtlar yapılmış. Bu söyleniyor. Yazılı olarak. Ama ne toplanmış, ne var ne yok bilmiyoruz. Ben 1938 derlemelerini görünceye kadar, bu derlemelerin hepsi Kürt derlemeleridir ve Kürtlerden saklanıyor diyordum. Ama öyle değil. Onlar zaten Türkçe derlenmiş. Kürt ezgileri Türkçe derlenmiş. Dolayısıyla Türkçe olarak derlenmiş kayıtların içeriğinde ne var, nasıl ulaşabiliriz? Ulaşma şansım olmadı. Sadece bir arkadaşım elinde olduğunu, 1904lerde alan çalışmalarının, derlemelerinin olduğunu söyledi bana. Onu da görmüş değilim. Plaklarla yapılmış Türkiyede Kürtçe kayıtlar da 1960’lardan sonradır. Ben rastlamadım. O kadar geniş kapsamlı bir çalışma yapmış olmama rağmen.”
(FD/HK – FERİD DEMİREL – BİAMAG, 28.07.2017)
Ferid Demirel
bianet Kurdî editörü. Marmara Ünivesitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Aynı okulda ve aynı bölümde yüksek lisans yapıyor. Birgün, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Dem Tv, Rûdaw TV ve Sputnik Kurdistan’da muhabir, editör, haber müdürü ve şef editör olarak çalıştı.