CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, KHK ile ihraç edilen ve açlık grevinde 188’inci gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Ankara Jandarma Komutanlığı tarafından “Yeterli personel yok, kaçıracaklar” denilerek davaya getirilmeyeceğini duyurdu. Bu duyurunun ardından Gülmen ve Özakça, Yarkadaş doğrulanırcasına duruşmalarına getirilmedi.


CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Ankara Jandarma Komutanlığı’nın KHK ile ihraç edildikleri işlerine iade edilmek için 188 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın mahkemeye getirmeyeceğini duyurdu. Ankara Jandarma Komutanlığı yaptığı bildirimde Gülmen ve Özakça’nın getirilmeme gerekçesi olarak “Yeterli personel yok, kaçıracaklar” dedi.

1- Nuriye ile Semih, günlerden sonra hakim önüne çıkacak ve asılsız suçlamaları çürütecekti. Ancak; her iki ismin savunma hakkı engelleniyor
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) 13 Eylül 2017

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
2- Savunma hakkına yönelik engellerden biri; on sekiz avukatın gözaltına alınmasıydı. Bu aynı zamanda mahkeme heyetine de örtülü gözdağıydı.
01:11 - 14 Eyl 2017
 8 8 Yanıt   94 94Retweet   171 171 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
3- On sekiz avukatın duruşmaya iki gün kala gözaltına alınması üzerinden, ilgili tüm kurumlara açık-örtülü mesaj verildi ve çerçeve çizildi.
01:12 - 14 Eyl 2017
 20 20 Yanıt   117 117Retweet   241 241 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
4- Bu mesaj yerine ulaşmış olacak ki; etkisi kendisini Nuriye ve Semih'i mahkemeye getirecek olan jandarmada görüldü.
01:14 - 14 Eyl 2017
 5 5 Yanıt   56 56Retweet   113 113 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
5- Ankara Jandarma Komt. mahkemeye "Yeterli personelim yok" gerekçesini göstererek, Nuriye ve Semih'i duruşmaya getiremeyeceğini bildirdi.
01:16 - 14 Eyl 2017
 45 45 Yanıt   856 856Retweet   795 795 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
6- Jandarma Komutanlığı, aynı yazıda, "Nuriye ve Semih'in kaçırılabileceği"ni de öne sürdü. Yazıda provokasyon ihtimalinden vs söz edildi.
01:19 - 14 Eyl 2017
 10 10 Yanıt   80 80Retweet   112 112 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
7- Mahkeme heyeti şimdi ne yapacağını düşünüyor. Çünkü; oturumun açılabilmesi için, tutukluların salonda olması gerekiyor.
01:21 - 14 Eyl 2017
 2 2 Yanıt   64 64Retweet   97 97 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
8- Nuriye ve Semih, duruşmaya getirilmezse yargılama da başlayamayacak. Böylece iki öğretim üyesinin savunma / aklanma hakkı gasp edilecek!
01:24 - 14 Eyl 2017
 13 13 Yanıt   182 182Retweet   225 225 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
9- İki emekçinin "lekelenmeme hakkı"nın gaspı yetmedi AKP iktidarına... Avukatları gözaltına alındı! Şimdi ise hiçbir inandırıcılığı olmayan
01:27 - 14 Eyl 2017
 4 4 Yanıt   55 55Retweet   111 111 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
10- gerekçelerin arkasına sığınılıyor ve savunma hakkı gasp ediliyor. Nuriye ve Semih'in 'terörist' olduğunu iddia eden AKP; çağrım size:
01:29 - 14 Eyl 2017
 4 4 Yanıt   51 51Retweet   108 108 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
11- Madem Nuriye ve Semih'i suçluyorsunuz; o halde yargılanmalarını neden engelletiyorsunuz! Bir deliliniz varsa, gösterin bunu mahkemede!
01:32 - 14 Eyl 2017
 6 6 Yanıt   105 105Retweet   177 177 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
12- Yoksa elinizde hiçbir delil olmadığı İçin mi "Personel yok, kaçıracaklar" gibi gayri ciddi gerekçelerin arkasına sığınıyorsunuz?
01:33 - 14 Eyl 2017
 3 3 Yanıt   58 58Retweet   106 106 beğeni

Barış Yarkadaş @barisyarkadas
13-İradesini teslim alamadığınız bu iki emekçinin savunma hakkını gasp ederek gerçekleri ne zamana kadar saklayabileceğinizi düşünüyorsunuz!
01:35 - 14 Eyl 2017

 3 3 Yanıt   66 66Retweet   117 117 beğeni

Avukat Murat Yılmaz: “Amaç belli ki Nuriye ve Semih’i duruşmaya hiç getirmemek”
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bugünkü(14 Eylül) duruşmasında avukat Murat Yılmaz, Betül Kozağaçlı ve Ankara Barosu Başkanı Hakanı Canduran konuşma gerçekleştirdi. Yılmaz, “Yarın duruşma nasıl olacak diye soran meslektaşımıza başsavcı duruşma zaten burada olmayacak Sincan’da olacak demiştir. Amaç belli ki Nuriye Semih’i duruşmaya getirmemek” dedi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatlarından Murat Yılmaz bugünkü (14 Eylül) duruşmada bir konuşma gerçekleştirdi. “İşimizi geri istiyoruz” dedikleri için tutuklanan ve 189 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ın yargılandığı dava bugün görülmeye başlandı.

Nuriye ve Semih için 1030 avukat yetki belgesi verdiğini ve 100’ün üzerinde avukatın duruşma salonunda olduğunu hatırlatan Yılmaz “Nuriye Semih’in 18 avukatı sırf savunma hazırladıkları için şu an zindanlarda tutuluyor” dedi. Yılmaz, gözaltılara karşı adliye önünde yapılmak istenen basın açıklamasına yine polisin saldırdığını belirtti.

Nuriye ve Semih’in duruşmaya getirilmeme nedeninin sağlık ve güvenlik olmadığını söyleyen Yılmaz, “Yarın duruşma nasıl olacak diye soran meslektaşımıza başsavcı duruşma zaten burada olmayacak Sincan’da olacak demiştir. Amaç belli ki Nuriye Semih’i duruşmaya getirmemek” dedi.

Avukat Murat Yılmaz’ın açıklamasının tam metni ise şöyle:

Bugün buraya sakin bir şekilde gelmiştim ancak bizlere ve yurttaşlara yapılan saldırılar sonrası sert bir konuşma yapacağım.

Bugün Nuriye ve Semih için 1030 avukat yetki belgesi verdi. 100 ün üzerinde avukat şu an duruşma salonunda. Duruşma öncesi bizler Nuriye Semih’in avukatlarıyız, Nuriye Semih’in 18 avukatı sırf savunma hazırladıkları için şu an zindanlarda tutuluyor demek için bir basın açıklaması yapmak istedik.

Sabahtan ber kolluk kuvvetleri Ankara Adliyesi’nde terör estirdi. Çevik kuvvet amiri “ağzınızı açarsanız süpürürüm” dedi. Biz basın açıklamasına başladık ancak polis müdahale etti. Ben dahil bir çok meslektaşımız tekmelendi.

Nuriye ve Semih’in sağlık ve güvenlik gerekçesiyle duruşmaya getirilmediğine dair dün 16.00 saatinde tutulduğu tutanaktan anlaşılan bir tutanak 16.30 sularında dosyaya girdi.

Aynı saatlerde bir meslektaşımız başsavcı ile başka bir konuda görüşme yaparken yarın duruşma nasıl olacak diye soran meslektaşımıza başsavcı duruşma zaten burada olmayacak Sincan’da olacak demiştir.

Sağlık ve güvenlik sorunu değil mesele. Amaç belli ki Nuriye Semih’i duruşmaya getirmemek. Bu durumda tutanakta sözde tutulmuş bir tutanaktır. Nuriye’nin 40 kiloya düştüğü Semih 25 kilo verdiği de yazıyor bu tutanakta!

Devlet Nuriye ve Semih’i önce gözaltına aldı, sonra tutukladı şimdi duruşması var ama duruşmaya dahi çıkarmamak istemektedir.

Polis sıvı biber gazıyla saldırdı

Bu memlekette hukuksuzca insanlar ihraç edildi. Kimisi ihracına ses çıkardı, itiraz etti. Kimisi hiç etmedi. Nuriye, Semih, Acun, Veli ne yaptı ? Nuriye tek başına eline “işimi istiyorum” yazılı bir döviz aldı ve Yüksel’deki İnsan Hakları Heykeli’nin önünde durdu. Yüzünü kapatmadı. Elinde molotof veya başka bir suç aleti yoktu. Sadece bir döviz vardı. Polis Nuriye’nin 30 saniye orada durmasına izin vermedi. Her gün gözaltı aldı.

Sonra Semih geldi Nuriye’nin yanına. Sonra Acun, sonra Veli geldi. Sonrasında işlerini isteyen diğer ihraç edilenler geldi. Her gün gözaltına aldılar. Ben de takip ettim o gözaltıları.

Ne oldu peki gidiyorduk Çankaya Emniyet’e onlar bize soruyordu ne yapacağız diye. Savcıya arayıp soruyorlardı savcı diyordu ne yapmışlar “ellerinde dövizle beklemişler savcım” savcı 2911 olmaz kabahatlerden para cezası kesin diyordu. Günlerce para cezası kestiler.

Günler geçti, 100 binlerce ihraca ihraç eklendi. Onlarda çaresiz kaldıklarını söyleyerek açlık grevine başladılar. Devam ettiler. Sonra bir gün Nuriye ve Semih’i gözaltına aldılar dediler ki siz DHKP-C’nin güdümünde açlık grevine başladınız terör faaliyeti yapıyorsunuz. Delil? Delil yok.

Sonrasında bırakıldı Nuriye ve Semih adli kontrol şartı ile. Bir gün bile adli kontrollerini ihlal etmediler. Sonra ne olduysa 21 Mayıs gece 1’de evlerine baskın düzenledi. 21-22 Mayıs’a kadar imzalarını atıyorlardı hiç bir şey yokken ne oldu da tekrar aldılar onları. Savcının suçlamalarından biri de Nuriye ve Semih’in kamuoyu oluşturması idi. Savcı buradan tekel gibi gezi gibi bir girişim çıkarmak istediklerini yazıyordu tutuklamaya sevk gerekçesinde. Gezi’yi de Tekel’i de yaratan devlettir. Devletin zulmüdür. Bu zulme sessiz kalmayanlar Tekel’de, Gezi’de sokağa çıktı.

“Nuriye-Semih avukatsız kalmayacak”

Yılmaz’dan sonra Avukat Betül Kozağaçlı söz aldı. Kozağaçlı şunları söyledi:

Neden Nuriye ve Semih tutuklu? Çünkü işlerini geri istedikleri için açlık grevi kararı aldılar. Sesleri tüm dünya tarafından duyuldu.

KHK’lar ve OHAL üzerinden bedelleri ödettirilmeye çalışılıyor. Tüm bu saldırılara direnenler var, itiraz edenler var.

Nuriye ve Semih için bugün yüzlerce insan burada. Hepsi aynı dünya görüşüne mi sahip, hepsi Nuriye ve Semih gibi mi düşünüyor? Hayır.

Bu kadar insanı bir ara getiren Nuriye ve Semih’in haklı ve meşru talepleri. Avukat arkadaşlarımız gözaltında fakat biz buradayız ve olmaya devam edeceğiz.

Biz yine bir operasyon sonrası yargılanırken bir meslektaşımız “Hukuk diye helvadan put yapmışsınız acıkınca yiyorsunuz” demişti. O putu da yiyip yiyip bitirdiler. Yerine ucubeler inşa ettiler.

Yalan söylüyorlar. Diyor ki İçişleri Bakanı “Onlar eve gidince gizli gizli yemek yiyorlar.” Bugün buraya gelselerdi küçücük kaldıkları ortaya çıkacaktı. Ama getirmediler, görünsün istemediler.

Terörist diyorlar, yalan söylüyorlar. Hangi terör eylemini yapmışlar, diye soruyoruz ortada cevap yok. ‘Terör nedir terörist nedir’i burada gelip anlatacak meslektaşlarımız gözaltına alındı. Yarın çıkacaklar ve gelip anlatacaklar. Nuriye-Semih avukatsız kalmayacaktır!

Nuriye ve Semih onurlu bir talepte bulundular işlerini geri istediler.

Dün Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesi defnedilemedi. Cenazeye saldırı olunca topraktan çıkarıldı cenaze ve Dersim’e götürüldü. Bir kişi tutuklandı mı? Gözaltına alındı mı hayır? İşte devlet böyle bir şey.

“Yargılama yetkisini İçişleri Bakanının elinden alın”

Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran, Nuriye’nin “Benim kemiklerim gibi adalette gün be gün eriyor” sözünü hatırlatarak, İçişleri Bakanının dosyaya müdahale ettiğini belirtti. Canduran’ın sözleri şöyle:

Benim ve aralarında bulunduğum 101 kişi Nuriye ve Semih’in işlerine iade edilmesini içeren bir metni imzaladık. İmza sonrası Nuriye ve Semih’i cezaevinde ziyarete gittiğimizde Nuriye “Benim kemiklerim gibi adalette gün be gün eriyor” dedi. Gerçekten eriyor çünkü bakıyorsunuz içişleri bakanı dosyaya müdahale ediyor, kararlar veriyor, kitaplar basıyor açıklamalar yapıyor.

İçişleri Bakanı soruşturma sürecine onlarca müdahalesi yetmezmiş gibi bizim attığımız imzalara da laf etti. Bakan dedi ki; Nuriye ve Semih kadar onlara destek verenlerde terör faaliyeti içerisindedir ve suçludur. Sayın heyet sizden talebim yargılama yetkisini İçişler Bakanının elinden alın ve gerçek bir yargılama yaparak Nuriye ve Semih’in tahliyelerine karar verin.

#NuriyeveSemihYaşasın: Gülmen ve Özakça’sız duruşmadan tutukluluğa devam çıktı

“İşimizi geri istiyoruz” dedikleri için tutuklanan ve 190 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ın yargılandığı dava görülmeye başlandı. Mahkemeye getirilmeyen Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk hâlinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 28 Eylül’de Sincan Hapishanesi Kampüsü’nde görülecek

“Güvenlik ve sağlık” gerekçesi ile duruşmaya getirilmeyen “İşimizi geri istiyoruz” dedikleri için tutuklanan ve 190 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ın yokluğunda duruşma başladı. İlk olarak duruşmada tutuksuz olarak yargılanan Acun Karadağ’ın kimlik tespiti yapıldı. Karadağ, “12 Eylül’de avukatlarımız saldırıya uğradı, savunma hakkımız gaspedildi” dedi ve savunma için ek süre talep etti.

Duruşma salonuna alınmayan avukatların içeri alınmamasına duruşma salonundaki avukatlarca tepki verildi ve tüm avukatların salona girişi sağlandı.

Savcı, Nuriye ve Semih’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Karadağ’ın savunma için ek talep etmesinin ardından avukatların beyanlarına geçildi. Avukat Murat Yılmaz, adliyede uygulanan polis şiddetini mahkeme heyetine anlattı. Yılmaz, “Basın açıklaması yapan avukatlara çevik kuvvet saldırdı ve tekme attı” dedi. Nuriye ve Semih’in duruşmaya getirilmemesinin, duyulan korkunun göstergesi olduğunu söyleyen Yılmaz, Nuriye ve Semih için beraat kararı talep etti.

Öte yandan, Nuriye ve Semih’in yargılandığı dava öncesinde yapılmak istenen basın açıklamasına polis saldırdı. Ankara İl Jandarma Komutanlığı, mahkemeye gönderdiği yazıda, Nuriye ve Semih’in “personel yetersizliği” ve “oluşabilecek sağlık sorunları nedeniyle” duruşmada hazır edilemeyeceğini bildirilmişti.

Mahkemeye getirilmeyen Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk hâlinin devamına karar verildi.

Av. Selçuk Kozağaçlı, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bir sonraki duruşmanın 28 Eylül günü Sincan Hapishanesi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda görüleceğini yazdı.

Halkın Hukuk Bürosu da Twitter hesabından, Nuriye ve Semih’in sağlık durumlarını gösteren tüm sağlık raporlarının mahkemeye gönderilmesine karar verildiğini ve savunmaya 3 avukat sınırlandırılması getirildiğini duyurdu. (SENDİKA.ORG-EVRENSEL-CUMHURİYET-DİKEN.ORG)
Daha yeni Daha eski