Ayşe öğretmen yine barış dersi verdi
Telefonla bağlandığı Beyaz Show’da “Çocuklar ölmesin” dediği
için yargılanan ve 1 yıl 3 aylık hapis cezası onanan öğretmen Ayşe Çelik, bir
ay sonra kızını kucağına alacak.
Ayşe Öğretmen’in cezası ertelenmezse, bebeği cezaevinde
doğacak. Ayşe Öğretmen, her şeye karşın televizyonda söylediği sözlerin
arkasında. Dünyada çocukların ölmesine sebep olan çatışmaları lanetliyor. Nâzım
Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiirinin dizelerini anımsatarak, “Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler...” diyor. Doğacak bebeğiyle ilgili de şunları söylüyor:
“Çocuğumu tabii ki daha iyi şartlarda ve planladığım gibi dünyaya getirmek
isterdim. Adaletsiz bir dünya da yaşadığım ve böyle bir durumda bırakıldığım
için, vicdandan yoksun, zalim ve kötü insanlıktan utanıyorum.” Ayşe Çelik,
onama kararının ardından yaşadıklarını gazetemizle paylaştı.
Geleceğim belirsiz
-Ayşe Öğretmen’den bahseder misiniz? Şu an neler yapıyorsunuz?
Ayşe Öğretmen artık bir öğretmen olmadığı için Ayşe
Öğretmen’den bahsetmek biraz zor ama sıradan bir Ayşe olarak cevap vermem
gerekirse o çok sevdiğim eğitim yuvasından ve masum çocuklardan uzak bir
şekilde kendi halimde mütevazı bir hayat yaşıyordum ta ki niyet okuyuculuğu
yapılarak hakkımda verilen vicdandan uzak karara kadar. Şimdi ise alınan bu
karar sonucunda beni neyin beklediğini bilmeden tedirgin bir şekilde
başkalarının beni zorla ittiği belirsiz bir geleceği beklemekten başka bir şey
yapmıyorum.
Her zaman her yerde
-Canlı yayına bağlandıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Yayın esnasında tamamen vicdani duygularla, yaşadığım
olayların psikolojisi ile çatışmanın olumsuz sonuçlarına, ortaya çıkan insanlık
dramına dikkat çekmek üzere masumane bir konuşma yaparken ve o an beni dinleyen
insanlar tarafından olumlu tepki alırken doğru bir şey yaptığım hissi uyandı.
Ama cümlelerimin kendi çıkarları uğruna kimi medya organları tarafında
çarpıtılması sonucu hayatım allak bullak oldu. Çok sevdiğim eğitim yuvasından
uzaklaşıp, çocuklardan kopartıldım. Hiçbir suçum yokken toplumsal baskıya maruz
kalarak linç edildim.
-‘Çocuklar ölmesin’ demenin suç olabileceğini düşünmüş
müydünüz?
Düşünmedim hâlâ da düşünmüyorum. Bir aydan kısa bir süre
sonra anne olacak biri olarak her zaman, her yerde bu cümlelerimi
tekrarlayacağım. O çocuk, bu çocuk demeden sebep ne olursa olsun hiçbir çocuğun
ölmesi, öldürülmesi taraftarı değilim. Tek bir çocuğun tırnağına bile zarar
gelsin istemem. Çocuklar ölmesin demek suç ise dünyada bu suçu işlemeyen kimse
yoktur sanırım. Çünkü vicdan sahibi hiçbir birey çocuklar ölsün istemez.
-Yargıçlar hakkınızda 1 yıl 3 ay ceza verdiğinde neler
hissettiniz?
Güldüm... Önce doğru algılamadığımı düşündüm. Ama karar
gerekçeleriyle yüzüme açık açık okunurken yüreğim sızladı. Bu karar gerçek
olamaz, olmamalı dedim. Bir süre şok yaşadım. Defalarca kendime, çocuklar
ölmesin demenin cezası olur mu, diye sordum. Tabii bir yandan da kötü bir karar
çıkacağının sinyallerini almıştık. İçimde yine de bir umut vardı. Cezamın dünya
çocuklar gününde onaylanması da ayrı bir trajedi.
Aklımın ucundan geçmedi
-Yargıtay’ın kararı onamasını bekliyor muydunuz?
Hayır beklemiyordum çünkü bu ülkede ‘çocuklar ölmesin’
demenin suç olduğunu bilmiyordum. ‘Çocuklar ölmesin’ demenin hiçbir yerde,
hiçbir tarihte suç olacağı fikri aklımı ucundan bile geçmezdi. Hâlâ
inanamıyorum. Kararı öğrendikten sonra düşündüğüm tek şey çocuğumu nerede ve
hangi şartlar altında dünyaya getireceğim oldu. Şimdiye kadar bir kadın ve bir
öğretmen olarak çocuklardan yana bir tutum sergiledim. Bundan sonra da bir
kadın, bir öğretmen ve bir anne olarak her zaman, her yerde ve her şartta
çocuklardan yana olacağım. ‘Anneler ağlamasın, çocuklar ölmesin’ diyen biri
muhtemelen çocuğunu hapiste doğuracak.
Çocuğum için korkuyorum
-Cezaevine girecek olmak sizde bir kaygı yaratıyor mu?
Elbette kaygı yaratıyor. Hele ki suçsuz olunca. Vicdan
sahibi olmayan insanların sadece konjonktür öyle gerektirdiği için verdikleri
karar ile anne olma arifesinde tedirgin olmamak mümkün mü? Doğduğum günden
bugüne sorumluluk sahibi, vicdanlı haksızlığa karşı duran başarılı bir öğretmen
olma çabasıyla hareket ettim. Gelecek nesillerin daha umutlu, daha başarılı
olabilmeleri için çocukları nasıl eğitmemiz gerektiği konusunda kendi içimde
yoğun bir çalışma yaparken, insanlığa fayda sağlamanın vicdanı ile sarf ettiğim
vicdani söylemim sonucunda yargılanmak ve cezamın onanması... Şu an yaşadığım
şey tedirginlikten öte annesi ve babası ile beraber sıcak bir yuva yerine,
şefkatten uzak böyle bir ortamda çocuk sahibi olacak olmanın korkusu
içerisindeyim.
-Çocukların öldürüldüğü veya cezaevinde büyümek zorunda
kaldığı günlerde dünyaya bir çocuk getirecek olmak sizi tedirgin etmiyor mu?
Böyle bir sonuç ile karşılaşacağımı bilseydim, bırakın çocuk
sahibi olmayı kötü, vicdansız ve hiçbir şekilde adalet içinde yaşanamayan bir
dünyaya gelmek dahi istemezdim.