61 yaşındaki Akşener, aktif siyasete 1990'lı yıllarda
başladı ve bugüne kadar hep sağ partiler içerisinde siyasi faaliyetlerini
yürüttü.
1994 yerel seçimlerinde Doğru Yol Partisi'nin (DYP) Kocaeli
Büyükşehir Belediye başkanlığına adaylığını koydu ancak kaybetti.
Bir yıl sonra DYP kadın kolları başkanı oldu. Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ne (TBMM) ise ilk kez 1995 genel seçimlerinde, yani siyasete
başladıktan tam 5 yıl sonra girebildi.
Refah Partisi (RP) ile DYP'nin Necmettin Erbakan'ın
başbakanlığında kurduğu koalisyon hükümetinde, 1996 yılında Mehmet Ağar'ın
Susurluk kazasının ardından istifa etmesiyle boşalan içişleri bakanlığına
atandı.
Akşener, askerle arasının pek iyi olmadığı o dönemin üst
düzey askerlerinden birinin kendisine "gelirsek, o kadını yağlı kazığa
oturturuz" şeklinde bir tehdit mesajı yolladığını açıkladı.
1999 seçimlerinde bir kez daha milletvekili olan Akşener,
2001 yılında DYP'den istifa etti ve Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinden Fazilet Partisi'nden (FP) ayrılan "yenilikçi" kanadın
gittiği yeni oluşuma katıldı.
Ancak sadece 4 ay sonra bu yeni oluşumun da "Milli
Görüş çizgisini sürdürdüğünü ve hayal kırıklığına uğradığını" belirterek
MHP'ye geçti. Bu partiden 2004'te İstanbul büyükşehir belediye başkanlığına
aday oldu ancak kaybetti.
İki dönem TBMM Başkanvekilliği görevini yürüttü. 7 Haziran
2015'te yine MHP'den aday gösterildi ancak 1 Kasım 2015 seçimlerinde liste dışı
kaldı.
Eylül 2016'da partiden ihraç edildi, dava açtı ve Aralık
2016'da mahkeme tarafından onanan ihraç kararı kesinleşmiş oldu.
Meral Akşener’in, içişleri bakanı olarak görev yaptığı süre
içerisinde 16 faili meçhul vaka gerçekleşti. Şimdi birlikte parti kurduğu Ümit
Özdağ’ın “21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Politik, Sosyal, Kültürel Araştırmaları
Merkezi” adına 2011 yılı Eylül ayında kendi imzasıyla hazırlayıp yayınladığı
raporda, bu 16 fail meçhul vaka isim isim ve ayrıntılarıyla yer aldı.
Akşener'in 'İYİ' gelmedikleri: 73 yaşında bir faili meçhul
Adı faili meçhul cinayetlerle anılan eski İçişleri Bakanı
Meral Akşener partisini kurdu.
“Meral Akşener MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin
sorumlusu O’dur’ diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu
milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır,
sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum.”
Bu sözler yeni kurulan İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı
ve dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’e ait. Partisini resmen kuran
Akşener'in İçişleri Bakanlığı döneminde birçok faili meçhul cinayet işlendiği
biliniyor.
1995 ve 1999 Türkiye genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi
(DYP) milletvekili olarak meclise giren Akşener, 1996 ve 1997 yılları arasında
Necmettin Erbakan tarafından kurulan koalisyon hükümeti’nde İçişleri Bakanlığı
görevini sürdürdü.
3 Kasım 1996 tarihinde Türkiye'yi sarsan Susurluk kazası
sonrası İçişleri Bakanlığı'ndan istifa eden Mehmet Ağar yerine Akşener geçti.
AKŞENER VE FAİLİ MEÇHULLER…
Akşener döneminde kaybolan ve daha sonra faili meçhul
cinayete kurban gittiği ortaya çıkanlardan biri de 73 yaşındaki Fikri Özgen.
Özgen, 1997 yılında, 73 yaşında kayboldu. İlaç almak için evden çıktı ve bir
daha geri dönmedi. İtirafçı Abdulkadir Aygan, Özgen’in Diyarbakır İçkale’de
infaz edildiğini açıklamıştı.
BEYAZ TOROS’LA KAÇIRILDI
Özgen’in oğlu Nevzat Özgen yaşananları şöyle anlatıyor:
“Babam Kulp Yeşilköy
mahallesi muhtarıydı. 73 yaşında kendi halinde bir insandı. Koşuyolu’ndaki
evimizde 4 sivil, beyaz Toros’la babamı aldılar. Bir daha da haber alamadık.
Başvurmadığımız makam kalmadı. İç hukuku tükettik AİHM’e gittik. Tazminata
hükmetti. Babamın Zahit Engin isminde Çanakkaleli bir grup komutanı tarafından
alındığı ve götürülüp infaz edildiğiyle ile ilgili itirafçı beyanı var. Ama bir
sonuç çıkmadı.
Kültür Bakanlığı’na “Babamın öldürüldüğü yeri müze yapmayın”
diye mektup yazdım. Şimdi restorasyon çalışmalarında kemikler bulundu. Bir an
önce DNA testi yapılması gerekiyor. Çok üzücü bir olay, bizden ya da bir başka
acılı aileden bir parça orada. Umutsuzluktan bir umut doğdu. Duygularım
karışık. Babamın bir dua okuyacak, su verecek bir mezarı olsun. Katillerin
ortaya çıkmasını istiyoruz. Bu soruşturmadan sonuç çıkar mı bilmiyoruz.
17 BİN FAİLİ MEÇHUL
17 bin faili meçhulden söz ediyoruz. Hayatımız boyunca
yaşayacağımız bir acı bu. Babam gözaltına alındıktan sonra o JİTEM merkezine
korkudan gidemedik. Kimse gidemezdi zaten. Yıllar sonra orası boşaltılınca
gittim, gezdim, tek tek yerlere baktım. Boş duvarlarda insan çığlıklarını
duydum. Bizimkisi umut, kaybedilen yakınlarımızın bir mezarı olana kadar bu
umut hep sürecek, ama acılarımız hiç bitmeyecek.”