Dünyaca Tanınan 10 Sanatçı ve Hak Savunucusu Kavala İçin Erdoğan'a Çağrı Yaptı Müzik profesörü Osborne, dünyaca ünlü 10 sanatçı ve i...
Dünyaca Tanınan 10 Sanatçı ve Hak Savunucusu Kavala İçin
Erdoğan'a Çağrı Yaptı
Müzik profesörü Osborne, dünyaca ünlü 10 sanatçı ve insan
hakları savunucusunun Kavala'nın özgürlüğünü istediği dilekçeyi ve dedesinden
kalma 100 yıllık gümüş bir Kur'an'ı Türkiye'ye getirdi
Türkiye'ye gelen Edinburg Üniversitesi'nde müzik profesörü
olan, besteci ve insan hakları aktivisti Prof. Nigel Osborn, beraberinde
tutuklu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın serbest
bırakılması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazılmış bir
dilekçe ile, Kavala'ya vermek için küçük gümüş bir Kur'an getirdi.
Erdoğan'a dilekçe
8 ve 9 Aralık'ta İstanbul'da olan Prof. Osborne'un getirdiği
mektubu 10 sanatçı, akademisyen ve hak savunucusu imzaladı. Dilekçede şu
ifadeler yer aldı:
“Sayın Cumhurbaşkanı,
Bizler, Salzburg Küresel Semineri’nin 2014’te
gerçekleştirilen “Kültür Yoluyla Çatışma Çözümü: Barış İnşası ve Sanat”
programında bir araya gelen uluslararası bir sanatçılar grubuyuz. Bizler sanat
ve kültürü, farklı toplumlar ve yaşam biçimleri arasında karşılıklı anlayışın
gelişmesi ve mümkün olduğunda çatışma çözümlerine yardımcı olabilmek amacıyla
kullanmaya çalışıyoruz. Bu, tamamen politika dışı bir çalışmadır, here birimiz
kendi ülkelerimizin sadık yurttaşları olarak kalmaya özen gösteriyoruz.
Size bu çağrıyı, Osman Kavala hakkındaki davanın acilen
tekrar gözden geçirilmesi için yapıyoruz. Kavala, topluluğumuzun seçkin bir
üyesidir, çok ilkeli bir insandır. Son derece samimi, gerçeklere özenle sadık,
yaptığı her işte parlak bir şekilde özenli ve etkin, çok da cömert bir
insandır. O sadece gayrı-resmi bir grup olarak verebileceğimizin en iyisini
temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda Türk kültürü, empati, tutku, adalet,
hoşgörü ve insanlık onuru ve Türk yaşam biçimi için mükemmel bir elçidir.
Hepimiz, Kavala’yı bir insan olarak, yaşamının ence
ayrıntılarına kadar çok iyi tanıyoruz. Onun T.C. devletini, demokrasisini ve
Cumhurbaşkanı çökertmeye yönelik hiçbir çabanın içinde olmayacağına en ufak bir
kuşkumuz yok. Bizler gibi, Kavala da ülkesinin sadık bir yurttaşıdır. Hapiste
olmasının bir hata olduğunu tahmin ediyoruz. Eğer durum böyle ise, sizden
Kavala hakkındaki suçlamaları bir daha gözden geçirmenizi talep ediyoruz.
Bunun Türkiye’ye ve demokrasisine saygılı ve destekleyici
olacağı inancı ile Osman Kavala için adalet istiyoruz.”
Mektubu imzalayanlar şu kişiler
Pakistan asıllı İngiliz yazar ve gazeteci Anwar Akhtar,
Fransız yapımcı ve oyuncu Tina Ellen Lee, yönetmen ve tiyatrocu Michael Lessac,
Andrea López-Portillo, Amerikalı araştırmacı Prof. Christina Maranci, yönetmen
ve yapımcı Paula McFetridge, tiyatrocu ve yönetmen Warren Nebe, Prof. Nigel
Osborne, tiyatro eleştirmeni ve gazeteci Clare Shine ile İngiliz gazeteci
Thomas de Waal.
Gümüş Kur'an'ın hikayesi
Prof. Nigel Osborne yanında ayrıca çok küçük bir Kur'an
getirdi. Kur'an'ın hikayesi şöyle:
İskoç-İrlanda karışımı bir aileden gelen Osborne'un hem anne
hemde baba tarafından iki dedesi de 1. Dünya Savaşı'nda, biri Çanakkale’de,
diğeri de Arabistan cephesinde Osmanlı'ya karşı savaşmış. Ama her ikisi de
Türkler hakkında nefret değil, sevgi duygularıyla dönmüşler evlerine.
Gelibolu’da savaşan dedesi Sidney, bir keskin nişancı
tarafından bileğinden vurulmuş. Nişancı gerçekten keskin mi değil, yoksa “silah
tutamasın ama ölmesin” diye kasten mi böyle yapmış, bilemiyor ama sonuçta
hayatını kurtardığını düşünüyormuş. Ayrıca Osmanlı'nın isteseler İngiltere ve
Fransa askerlerini tamamen yok edebilecekleri durumda olduğu halde katliam
yapmak istemediklerini söylüyormuş.
Irak’ta Tikrit bölgesinde savaşmış olan diğer dedesi James
Osborne ise Tikrit ele geçirildikten sonra çölde devriye görevindeyken, ölmek
üzere olan bir Osmanlı askerine rastlamış. Askere su vermiş, yaralarıyla
ilgilenmiş. Asker de ona boynunda zincire bağlı minik gümüş kaplı Kur’anı
vermiş.
Prof. Osborne, bu olayın tam 100 yıl önce 8 ya da 9 Aralık
1917’de yaşandığını, tarihi belli başka şeylere dayanarak çıkartmış.
Osborne: Bu emaneti Kavala'ya teslim edeceğim
Prof. Osborne şu yorumu yapıyor:
“Dedemin torunu olarak, ondan 100 yıl sonra, başı dertte
olan başka bir Türke destek olmak için geldim. Ama o başka tür bir savaşçı, bir
“Barış Savaşçısı”, Osman Kavala. Çok yakından tanıdığımız bu değerli insan için
adalet istiyoruz. Bu kutsal emaneti de, hapisten çıktığı gün, halkının onurlu
temsilcisi olarak ona teslim edeceğim.” (BİANET)