Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan, parti teşkilatlarına
seslenirken “Artık metal yorgunluğu yok. Afrin ile beraber şimdi diriliş
hareketi yeniden başladı’” diye nitelediği Zeytin Dalı Harekâtı’ndan da
istediği sonucu alamadı...
Hafta içi paylaşılan kamuoyu yoklamaları AKP-MHP ittifakının
seçmeni arkasına almakta zorlandığını ortaya koyuyor. Son açıklamalardan
anlaşılan Erdoğan, öfkesini örgütten çıkaracak.
‘İçeride’ huzursuzluk
AKP içinde yaşanan çözülmenin farkında olan Erdoğan sürekli
örgütünü ayağa kaldırmak için uğraştı. İçeride ve dışarıda yaşanan her
gelişmeyi bunun için kullandı. Erdoğan’ın bu çabasına rağmen toplumla yüz yüze
kalan AKP örgütü için anlatılanlara ikna olmak çok kolay olmuyor.
Yeni seçilen ilçe örgütlerinin istifasına; Mehmet Metiner’in
belediyelerle ilgili çıkışı, Şamil Tayyar’ın 15 Temmuz yargılanmalarına dair
anlattıkları eklenince örgüt içindeki ruh halini anlamak daha kolay oluyor.
Yine kürsüden fırçaladı
Erdoğan, MHP ile yaptığı ittifaktan sonra ‘yeni’ bir Türkiye
fotoğrafı sunmaya çalışıyor. En çok da kendi şahsında anlattığı güçlü, yenilmez
Türkiye imajını sarsan gelişmeler ve açıklamalar gelince kızıyor.
Mehmet Şimşek’in ekonomide yaşanan gelişmelere dair
açıklamasına kürsüden çok sert tepki vermesi de öfkesini gösteriyor. Şimşek’e
kapıyı gösteren açıklama sonrası araya Başbakan ve Bakanların girmesi ile kriz
şimdilik ertelenebildi. AKP kurmayları yine şimdilik olmak üzere derin bir
nefes aldı. Erdoğan’ın talimatı ile bir yandan Meclis’te muhalefeti
etkisizleştirmek için mesai tüketirken diğer yandan da Şimşek’e dair
gelişmeleri tedirginlikle izleyen AKP’li vekillerin ruh hali örgütün tamamının
içinde bulunduğu durumu da gösteriyor.
Gerçekleri saklayamıyor
Erdoğan’ın çizdiği tablo sadece ekonomik alanda çizik
yemiyor. Türkiye, Suriye’de Afrin’e rağmen hâlâ sahada eli en zayıf olan ülke
konumunda. İran ve Rusya ile yaptığı üçlü zirveden de istediği sonucu alamadı.
Son yapılan nükleer anlaşması ile Rusya, enerji alanında neredeyse Türkiye’yi
teslim alacak noktaya geldi. Amerika-Türkiye ilişkilerinde tüm tavizlere rağmen
ilerleme sağlanamıyor.
İç politikada durum daha da kötü. Sokağa çıktığınız anda
toplumun yaşadığı sıkıntı yüzünüze çarpıyor. Tüm makro ekonomik göstergeler
krizi işaret ediyor. Yurttaş krizi çoktan cebinde hissetmeye başladı. Geleceğe
dair de umudu kalmamış durumda. Erdoğan’ın yüksek sesle, bağıra çağıra ifade
ettiği başarı öyküsü, yoksulluk katmanı yüzünden yurttaşa artık ulaşamıyor.
Gerçekler, yeni satın alınmış medyalar aracılığı ile her saat tekrarlanan
yalanlar karşısında olduğu yerde duruyor.
‘Çatla-patla’ demekle olmadı
Erdoğan, elindeki medya gücü ile ‘İslamın güncellenmesi’
örneğinde yaşandığı gibi yapay gündemlerle toplumu ve muhalefeti oyalamaya,
zaman kazanmaya çalışıyor. Ama bu gündemlerin de ömrü artık kelebeğin ömründen
uzun olmuyor. Toplum ikna olmuyor. Üstelik ikna olmayan kesim sadece yüzde 50
de değil. AKP’yi, onu iktidarda tutan muhafazakâr Kürt seçmeni çoktan terk
etmiş. Kürt muhafazakâr partiler eleştirilerini medya aracılığıyla yapar hale
geldi.
Batı’da işler Erdoğan’ın istediği gibi gitmiyor. Mutlu
azınlığa karşı eğitimli, işgücünün içinde yer alan AKP’li seçmen de sıkıntısını
açıkça gösteriyor. AKP’de ve Erdoğan’da sıkıntı büyük. Sıkıntıdan, stresten
‘çatlayan’ birileri var. Ama bu Haziran İsyanı’nda tüm ülkeyi özgürleştirmeye
çalışanlar değil. (YAŞAR AYDIN - @yasaraydinnn - yasaraydin@birgun.net)