Yerleşemeyen öğrenciler, atanamayan öğretmenler... İşte dört dörtlük çöküş!

Zil sorunlarla çalıyor: Yerleşemeyen öğrenciler, atanamayan öğretmenler...
Kaos nedeniyle hâlâ liselere yerleşemeyen öğrenciler var. 2 milyona yakın öğrenci eğitimin dışında. Atama bekleyen 450 bin öğretmen umutsuz…


2018-2019 öğretim yılı bugün  başlıyor. Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve bir milyon öğretmen ders başı yapacak. Ancak liselere yerleştirme sürecinde yaşanan kaos nedeniyle hâlâ kayıt yaptıramamış öğrenciler var. Okullaşma oranlarındaki düşüş nedeniyle 1 milyon 675 öğrenci de eğitimin dışında. Sayısı sürekli artırılan ve kaynak aktarılan imam hatip liselerinin 9. sınıflarının yüzde 50’si boş!

CHP Grup başkan vekili Engin Altay, “Kişiye özel düzenlemelerle üniversitelerin dizayn edildiği, okul öncesi eğitimde bile ikili eğitim yapıldığı, talebe yanıt veremeyen Anadolu liselerinin bir kısmının ikili eğitime dönüştürüldüğü, bunun yanı sıra İHL’lerde boş dersliklerin olduğu, sendikal baskılarla bakanlığın yönetildiği, atama yer değiştirme ve yönetim sisteminin bir türlü liyakate dayalı hale getirilememesi, dil bilmeyen kişilerin ataşe ve öğretmen olarak yurtdışına gönderilmesi gibi sayısız sorunlar, milli eğitim sisteminin içerisindedir. Bu da bir kaosa neden olmaktadır’’ dedi.

Altay,  yeni öğretim yılına girilirken sistemdeki sorunları şöyle sıraladı:

-Liyakate değil siyasetçiye dayalı atama sistemi devam etti.

- Okullaşma oranlarındaki düşüş nedeniyle yaklaşık 1 milyon 675 bin öğrenci okula başlayamadı. İlkokul düzeyinde okullaşma oranı 2002’nin gerisine düştü.

-Öğretmenler yine öğrencilerine kavuşamadı. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 450 bini geçti.

-Eğitim bütçesinden tasarrufa gidildi. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin 2 milyar lirası kesildi.

-Okula başlama maliyetleri yaklaşık yüzde 30 arttı.

-Öğrenciler özel okullara yöneldi.

-Liselere yerleştirme işlemlerinde yaşanan kaos nedeniyle bazı öğrenciler hâlâ okullarına yerleşemedi.

-İmam hatiplerin sayısı 1604’ü buldu, okullar boş kaldı. MEB tarafından imam hatip liseleri dayatılsa da  öğrenciler tercih etmedi.

-Üniversite sınavına giren öğrencilerin yüzde 35.99’u herhangi bir programa yerleşemedi.

-Yükseköğretim öğrencileri yurt sorunu ile boğuşuyor. Öğrencilerin sadece yüzde 17’sine yetecek yatak kapasitesi bulunuyor.

-Sözleşmeli öğretmenler yine sorunları ile baş başa kaldı. Eş durumu hakkı tanınmayan sözleşmeli öğretmenlere ‘ya işin ya eşin’ dayatması devam etti.

-Fatih Projesi bitti. Kamunun 2 milyar lirası buhar oldu.

-AKP iktidarı döneminde köy okulları kapatıldı. Ülke genelinde 18 bin 336 köyün sadece 5 bin 983’ünde ilkokul kaldı.

Eğitim Sen tarafından açıklanan ‘‘2018-2019 öğretim yılı başında eğitimin durumu’’ raporunun imam hatip okullarıyla ilgili bölümü şöyle:

İktidar destekli artış

“4+4+4 öncesinde 2011-2012 eğitim öğretim yılında 537 imam hatip lisesinde (İHL) 268 bin 245 öğrenci varken 2017-2018 öğretim yılında İHL sayısı 1604’e, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise 514 bin 806’ya yükselmiştir.

Açık öğretim imam hatip lisesinde okuyan 112 bin 697 öğrenciyi de eklediğimizde, Türkiye’de İH’lerde okuyan öğrenci sayısı, toplam 627 bin 503’tür. Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı  1 milyon 350 bin 611’e çıkmıştır.’’


İHL öğrencisine iki kat fazla harcama

Raporda, 2018 Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden  okulöncesi eğitimde öğrenci başına 1.673 TL, ilköğretime (ilkokul+ortaokul) öğrenci başına 4 bin 326 TL; genel ortaöğretimde öğrenci başına 6 bin 153 TL; mesleki ve teknik ortaöğretimde öğrenci başına 7 bin 504 TL ayrılırken, imam hatip liselerinde okuyan öğrenci başına 12 bin 707 TL ayrıldığına dikkat çekildi.

Eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamayan, eğitimin giderek paralı hale gelmesi nedeniyle okul dışına itilen çocukların sayısının arttığı belirtilen raporda, “Okul ve derslik sayısı öğrenci sayısına paralel ve ihtiyaca yanıt veren düzeyde değildir.

Okullarda ikili eğitim, birleştirilmiş sınıf ve taşımalı eğitim uygulamaları sürmektedir. Kalabalık sınıflarda eğitim hem öğretmenler hem de öğrenciler açısından önemli bir sorundur. Okulların fiziki yapı ve donanım açısından yaşadığı eksiklikler sağlıklı bir eğitim hizmetinin verilmesini güçleştiren önemli bir unsurdur’’ denildi.
Blogger tarafından desteklenmektedir.