Çorlu'da tekstil iş kolunda işçiler bir taraftan kaygı taşırken diğer taraftan çıkış yolu arıyor...


Etkisi her gün artan kriz koşullarının yarattığı ücretlerdeki erime, hayat pahalılığı, gelecek belirsizliği işçileri bir kaygı içine sokarken bazı fabrikalarda ise ek zam talebi, işten atılma ihtimaline karşı birleşme, sendikada örgütlenme gibi eğilimleri de geliştiriyor.

Ülkemizde önemli tekstil üretim merkezlerinden biri olan Çorlu’da tekstil üretimi inişli-çıkışlı bir seyir izliyor. Çorlu’daki tekstil fabrikalarında yaz ayının başından beri bir durgunluk olsa da ağustos ve eylül ayında üretim en dip noktasına ulaşmıştı. Ekim ayında kısman bir toparlanma görünse de belirsizlik devam ediyor.

DARALMANIN FATURASI DA İŞÇİYE ÇIKTI

Yaz aylarında ekonomideki daralma tekstil patronları tarafından işçinin sırtına yıkıldı. Ekonomide daralmayı tekstil işçileri ilk önce fazla mesailerin kaldırılması ile hissetmeye başladı. Ücretlerin düşüklüğünden dolayı fazla mesaiye kaldıklarını ifade eden iplik fabrikasında çalışan bir işçi, “Eşim de başka fabrikada çalışıyor. İkimizin ücreti ancak banka kredilerine yetiyor. Biz de fazla mesai parası ile eve geçindiriyoruz” diyor.

Fazla mesaileri kaldırmakla sınırlı kalmayan tekstil patronları önce işçilerin yıllık izinlerini kullandırmaya başladı. İzin kullanmalar öyle bir noktaya geldi bazı fabrikalarda ya vardiyalar düşürüldü ya da bazı bölümler kapatıldı. İlk durgunluğa giren çorap, brode (tül-perde) ve iplik fabrikaları ise hemen işçi çıkarmalara başladı. Penti Çorap, Örkum Tekstil, Vega Tektil, Boyteks, Ham Boya, Üniversal Tekstil, Zorlu Tekstil, Kasar Boya gibi fabrikalarda yüzlerce işçi işten atılmaya başladı. İşten atılmalar zaman ilerledikçe daha da yaygınlaşmaya başladı. “Çıkış olacak” söylentileri ise neredeyse bütün fabrikalarda konuşulmaya başlandı. Cross Kot fabrikasında bine yakın işçinin işten atılacağı söylentileri başlamıştı.

‘TASARRUF YAPACAK HALİMİZ KALMADI’

Özellikle 24 Haziran seçim sürecinde ekonomik daralmanın ilk belirtileriyle tekstil patronları faturayı işçilere kesmeye başladı. Her türlü gelişme işçilerin yaşantısını derinden etkilemeye başladı. Hayat pahalılığı yoksullaşmayı daha da arttırırken işçiler temel tüketim mallarını bile almada zorlandı. İşçiler en çok pazarın pahalılığından şikayet ediyor. Bir işçi tekstil işçisi, “Daha önce haftalık pazarımızı yapabilirken şimdi iki haftada bir pazara çıkıyoruz. Onda da her şeyi alamıyoruz. Artık tasarruf yapacak halimiz kalmadı” diye tepkisini dile getiriyor.

‘EK ZAM HAKKIMIZ’

Yıllardır rekor kârlar elde edip fabrikalarını büyüten tekstil patronları krizle birlikte faturayı işçiye çıkardı, yaşamları olumsuz şekilde etkilenmesi ile işçilerin gelecek kaygısı büyüdü. İşçilerin kaygısı büyürken diğer taraftan ise yeni arayışların da önünü açıldı. Özellikle ücretlerin erimesi ile bazı fabrikalarda ek zam talebi işçilerin içinde daha çok konuşulmaya başlandı. Sürekli Rusya pazarına çalışan ve her sene büyüyen Ünteks işçileri ek zam talebini daha yüksek sesle dillendiriyor. Ünteks işçileri, “Uçak krizinde dahi işler hiç durmadı. Ünteks sürekli büyüdü. Yeni fabrikalar aldı. Diyarbakır’a fabrika açtı. Ama bizim ücretler olduğu yerde sayıyor. Şimdi ise aldığımız ücret hayat pahalılığı karşısında eridi gitti. Patronun işleri ise tıkırında. ek zam bizim hakkımız” diyor.

İŞTEN ATILMALARA KARŞI FABRİKADA BİRLEŞMELİYİZ

Bu süreçte işçilerin en büyük korkusu ise işten atılmak. Çünkü şimdiye kadar binlerce işçi işten atıldı. Aloha Tekstil patronu geçen ay işçilerle yaptığı toplantıda “Şimdilik izinler ile idare etmeye çalışacağız. Ama eğer ekim-kasım ayında da işler durgun olursa daralmaya gideceğiz” diyerek işten çıkarmaların olacağını ilan etti. Aloha Tekstil işçileri daha önce zam dönemlerinde mesaiye kalmama eylemleri yaparak ücretlerini arttırmıştı. Şimdi ise buradan öğrendikleri ile “İşten atılmalara karşı birleşmeliyiz” diyorlar. “Patron işten atılmaların olacağını ilan etmişti. Gerçi şimdi işler eskisine oranla biraz düzeldi. İzinde olan işçi kalmadı. Hatta bazı bölümlerde az da olsa mesai yapılıyor” diyen Aloha Tekstil işçileri bu düzelmenin geçici olduğunu da belirtiyorlar. Ekim ayında işlerin biraz açılmasının geçici olduğunu belirten Aloha Tekstil işçileri, “İşten atmalar her an gündeme gelebilir. Atılanların arasına kim girecek diye bakmadan şimdiden birliğimizi sağlamalıyız. İşsiz olmak bizim kaderimiz değil. Fabrikada birliğimizi sağlarsak işten atılmaları engelleyebiliriz” diyerek mücadele çağrısı yapıyor.

GÜVENLİ BİR GELECEK İÇİN SENDİKALAŞMAK İSTİYORUZ

Kriz ve işten atılmalara karşı sendikalaşmak, TEKSİF’te örgütlenmek isteyen Tamteks işçileri ise gelecek kaygısı olmadan çalışmak istiyorlar. İşlerin iyi olduğunu, yurt dışındaki büyük firmalardan sipariş aldıklarını belirten Tamteks işçileri, “Fabrika yönetimi bize yılbaşını bekleyin diyor. Ama bizim bir gün bile bekleyecek halimiz kalmadı. Fabrikanın işleri yerinde. Ama biz hep geriye gidiyoruz. Yarın ne olacağı belli değil. Biz de kendimizi garanti altına almak istiyoruz. Baskılara karşı, ücretlerin iyileştirilmesi, sosyal haklar için sendikalaşmak istiyoruz” diyor. (EVRENSEL)
Daha yeni Daha eski